İZMİR - İzmir’de bir araya gelen hukuk örgütleri Colemêrg’teki irade gaspını kabul etmediklerini söyleyerek kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.  

 

İzmir’de Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubeleri, Adalet İçin Hukukçular ve Çağdaş Avukatlar Grubu, Colemêrg’teki irade gaspını yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. Bayraklı Adliyesi önünde bir araya gelen kitle “Kayyım halkın iradesine darbedir. Kabul etmiyoruz” yazılı pankartı açarken sık sık “Kayyım darbedir darbeye hayır” sloganını attı. Basın metninin Kürtçesini İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş, Türkçesini ise ÖHD avukatı Selahattin Timur okudu. Açıklamaya İzmir Barosu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü’nün yanı sıra çok sayıda avukat ve yurttaş katıldı.

 

Halk, yerel seçimlerde kayyım zihniyetini kabul etmedi

 

AKP-MHP iktidarının 31 Mart yerel seçimlerinde taşıma seçmen yoluyla Kürt halkının iradesini gasp etme başta olmak üzere birçok usulsüzlük yaptığını söyleyen Selahattin,  seçim sonrası Wan’da ve Curnê Reş’te yaşananları hatırlattı. Tüm bu hukuksuzluklara rağmen halkın, kayyım rejimini kabul etmediğini ve iradesini sandıklara yansıttığını ifade eden Selahattin, “Wan'daki hukuksuzluk halkların ortak direnişiyle geri püskürtülmüştür. Hilvan'da yeniden yapılan seçimde halk, iradesini DEM Parti’den yana kullanarak büyük bir farkla kayyum zihniyetini, gaspları, usulsüzlükleri kabul etmediğini ortaya koymuştur” dedi.

 

‘AKP-MHP yerel seçimlerde büyük bir yenilgiye uğradı’

 

AKP- MHP iktidarının yerel seçimlerde tüm Türkiye’de ve kayyımlara rağmen Kurdistan’da büyük bir yenilgiye uğradığını dile getiren Selahattin, bu kez de Colemerg halkının iradesinin gasp edilmeye çalışıldığını ifade etti. Selahattin, “Hakkari Belediyesi Eş başkanı Mehmet Sıddık Akış, 10 yıl önce açılmış ve yargılaması devam eden bir dosya ve seçilmesinden sonra hazırlanan ve bugüne kadar onlarca defa karşılaştığımız soyut iddialarla gözaltına alınarak, yerine kayyum atanmıştır. Dün ise tamamen göstermelik bir yargılama ile hakkında mahkumiyet hükmü verilmiş ve hükmen tutuklanmıştır. Yaşanan bu durum Hakkari halkının iradesine vurulmuş siyasi bir darbedir” şeklinde konuştu.

 

Seçme ve seçilme hakkı Kürtler hariç herkese hak

 

2016 yılından bu yana kayyım politikalarıyla Kürt halkının iradesinin sistematik bir şekilde gasp edildiğini vurgulayan Selahattin, “Kürt halkının iradesi, bugün de, ‘Kürtler hariç, herkese hak olan’ seçme ve seçilme hakkı, Hakkari belediyesi ve belediye eş başkanı nezdinde bir kere daha yok sayılmak, gasp edilmek istenmektedir. AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanamadığı şehirleri, vali ve kaymakam gibi iktidara bağlı memurları aracılığıyla kayyum siyaseti ile bir yönetme biçimi olarak ve kendi iktidarının bekası için uygulama haline getirmek istemektedir. Halkın iradesini kayyumla gasp eden iktidar, buna karşı yapılmak istenen protesto eylemlerini yine memuru olan valilik ve kaymakamlıklar eliyle yasaklamakta, sıkıştığı anda iktidarın yanında hizalanan hukuk da buna göz yumarak, içinde avukatların da olduğu onlarca kişiyi gözaltına almaktadır” diye ifade etti.  

 

Kamuoyuna duyarlılık çağrısı

 

AKP-MHP iktidarının kayyım siyaseti ile halkların iradesini ve hiçbir hukuki veya ahlaki normu tanımadığını bir kere daha gösterdiğini kaydeden Selahattin, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü hukuk ve hak kurumları olarak; halkların iradesini yok sayan, demokratik ilkeleri ortadan kaldıran kayyum siyasetini ve halkların iradesine yapılan bu darbeyi kabul etmediğimizi belirtiyor; siyasal iktidarı ve yargı organlarını halkın iradesine saygı duymaya, bakanlık aracılığıyla yapılan darbe girişime karşı bütün demokratik kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.”

 

Açıklama sloganlarla sona erdi.