‘Hayvanlar için çözüm arayışında olmalıyız’

 

Cezasızlık politikaları sonucunda hayvan hakları ihlallerinin her geçen gün artarak devam ettiğini paylaşan Ecenur, tıpkı insanlar gibi hayvanlarında anayasal haklarının olduğunu belirtti.  Anayasal hakların tanınması ve cezaların arttırılması gibi taleplerin günümüzde karşılığının olmadığını dile getiren Ecenur, “Hayvanları koruyalım derken biz bu hayvanları öldürelim denmesini kabul edilebilir bir yanı yok. Çözüm arayışına girilmesini bile ben şu aşamada doğru bulmuyorum. Çünkü zaten çözüm belirlendi yani 2021 değişikliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi hayvan hakları Araştırma Komisyonu’nda bir çözüm olduğu ifade edilmişti. Çözüm kısırlaştırma yoluyla gerçekleştirilebileceğidir. Yani aslında bir çözüm var. Bu çözüm de kısırlaştırma olarak belirlendi” dedi.

 

Hayvan hakkı ihlalleri

 

Cezasızlık politikası sonucunda hayvan haklarının ihlallerle karşı karşıya kaldığını kaydeden Ecenur, “İhlallerin ortadan kalkması gerekirken insanlar sanki bir ceza almayacakmış veya çok düşük bir ceza alacakmış gibi rahat bir şekilde hareket ediyor. Aslında biz hayvan hakları ile ilgili hayvanların da birer can olarak sayılması, anayasal haklar tanınması, cezaların arttırılması gibi taleplerin olması gerektiğine inanıyoruz.  Günümüzde bu talepleri karşılamayı bırakın maalesef daha kötü şeyler duymaya başladık. Onları kendi eliyle üreten onları etrafa dağıtan, satan insanları denetleyip bulmuyor devlet. Bunları yasaklamıyorken hiçbir şekilde çözüme varamayız” şeklinde konuştu.

 

‘Çözüm katletmek değil’

 

“2004 yılından bu yana 20 yıl boyunca kısırlaştırma yönetimi yapılsaydı zaten bugün bunu konuşmayacaktık” sözlerine yer veren Ecenur, çözümün katletmek olmadığını vurguladı. İlk başta kısırlaştırma yöntemi için her kesin seferber olması gerekiyor diyen Ecenur, “Kanunun uygulanması için denetim mekanizmasının çalışması lazım. Belediyelerin görevini yerine getirmesi lazım, üretim ve satışın yasaklanması, merdiven altı satışların önlenmesi gerekiyor. Yine evdeki cins kedi, cins köpeklerin üzerinden yürütülen bu çoğaltma ve üreme politikasının da engellenmesi lazım, ondan sonra göreceğiz çözümü. Çözüm aramamıza gerek yokmuş zaten, çözüm belli” şeklinde ifade etti.

 

Hak mücadelesi

 

Üç yıldır devamlı olarak hayvanların hedef gösterilip, düşmanlaştırma politikası yürütüldüğünü söyleyen Ecenur, bunun sonucun da ise birçok hayvanın katledildiğine dikkat çekti. “Sokak hayvanları her zaman hedef olarak gösterildi” diyen Ecenur, “Bu belki de toplumdaki dikkatin, toplumsal sorunlardan ziyade asıl sorunun üzerinin kapatılmaya çalışılmasına da yöneltmek istiyor olabilirler. Ama sürekli hayvanlar üzerinden bir siyasi malzeme yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz. Ben şöyle kısa bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bizim şu anki meselemiz aslında hayvan severlerin meselesi değil. Şu an hayvan sevgisinden bahsetmiyoruz. Biz hayvan hakkından bahsediyoruz. Dünyayı birlikte paylaştığımız ve yaşadığımız hayvanların yaşam haklarından bahsediyoruz. Bu sebeple aslında hak odaklı çalışan gönüllülerden her alanda hak savunan insanlardan hayvan haklarına da destek olmak istiyoruz. Çünkü bu hak mücadelesidir. Devlet eliyle yok edilmesi kabul edilebilecek bir şey değil. Biz bugün buna hayır demezsek yarın başımıza geldiğinde kimseyi bulamayız” diye belirtti.