MARDİN – KESK Mardin Şubeler Platformu öncülüğünde düzenlenen sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanlarına ilişkin forumda, yarın görülecek Cizre ambulans davasının tarihe kara bir leke olarak geçeceği vurgulandı. 

 

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Mardin Şubeler Platformu öncülüğünde “Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri ve Sağlıkçı Tutumu” konulu forum düzenlendi. Foruma, TTB Merkez üyeleri ve başkanı, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem ve MYK üyeleri, TİHV, HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, Halk Evleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, HDP ve DBP Mardin il eşbaşkanlarının yanı sıra, çevre illerden, sendika, oda ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. 

 

Forum, Dr. Metin Bakkalcı'nın sunumuyla başladı. Sağlık çalışanlarının olağan dışı durumlarda alması gereken tavrın ne olması gerektiğini anlatan Metin, savaşların, erken ölümlerin en öncelikli nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Metin, sağlık çalışanlarının “savaş öldürür” sloganına ilişkin şunları belirtti: “Savaş sadece insanları değil, diğer canlıları, kültürleri, Dört Ayaklı Minare gibi yapıları da öldürüyor. İnsan hakları ve sağlık çalışanları birbirinden ayrılamaz. Sağlık çalışanlarının önceliği insan hakkı olmalıdır. Etik ilkelerin savaş zamanı, barış zamanı farklı olamaz. Sağlıkçıların etik ilkeleri savaş zamanı da barış zamanı da değişmez. Hatta bazı şartlarda bu etik ilkeler çok daha fazla önem taşır.”

 

 ‘Yalnız değiliz’

 

Türkiye ve Avrupa Konseyi’nin 47 ülkesinde ilk defa süresiz sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı bir dönemi yaşadıklarını kaydeden Metin, yasakların yaşandığı bölgeleri haritadan göstererek, “Bu bölgede bir milyondan fazla insan yaşıyordu. Konu Cizre ise, 120 bin insan yaşıyordu. Ne demek günlerce, haftalarca süren sokağa çıkma yasağı. Bu başlı başına işkence ve kötü muameledir” dedi. Cizre Ambulans Davası’na da değinen Metin, davanın yarın başlayacağını belirterek, “Yalnız değiliz” diye vurguladı.

 

‘Bu dava tarihi bir dava’

 

Sağlık çalışanları tarafından konuşmalar ile devam eden forumda SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem, yarın görülecek Cizre ambulans davasına değindi. Bu davanın tarihi bir dava olduğunu ifade eden Gönül, aynı zamanda iktidar ve mahkeme heyeti için de kara bir leke olduğunu kaydetti. 

 

‘Asıl yargılanması gerekenleri hatırlatacağız’

 

Gönül,  sözlerini şu şekilde sürdürdü: “14 arkadaşımız şahsında yarın hep birlikte orada yargılanacağız. Ama bizler yarın orada sağlık hakları, sağlık sorumluluğu, insani değerleri ve vicdani değerleri yargılayamayacaklarını hatırlatacağız.  Asıl yargılanması gerekenleri bir kez daha hatırlatacağız. İki yıldır dosyayı mahkeme mahkeme il il dolaştırıp ne kadar hukuksuz ve akıl dışı olduğunu kendileri bildiği halde, yine talimatla açılan bu dosyayı hatırlatacağız. Bin yıllardır yaptığımız bu işi yapmaya devam edeceğiz. Bizler  yarın inatla, ısrarla vazgeçilmezimiz olan, savaşa karşı barışın mücadelesini ölüme karşı yaşamın mücadelesini sürdürme kararını hep beraber ifade edeceğiz. Bu 14 arkadaşımız tekrardan yaşananları bize hatırlattı. O gün yola çıktıklarında da bu duygularla yola çıktılar. Belki daha fazla olup yollara düşseydik belki daha az ölüm olacaktı. Bu arkadaşlarımızın emeği ve yüreklerine sağlık. Dün de birlikteydik ve bugünde birlikteyiz, yarın da birlikte mücadele edeceğiz. Bu mücadele hepimizin mücadelesi, sadece onların değil.”

 

‘Neredeyse bir vatan görevi olarak ilan edildi’

 

Ardından söz alan Halk Evleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, “Bir ambulansın, yolunu trafikte kesmek, küfretmeyi hak ettirir. Ama ambulansın önünü kesip, insanların hayatını kurtarmaya çıkan ambulansı durdurmak neredeyse bir vatan görevi olarak ilan edildi. Böyle bir kara propaganda yönteminde devlet bundan sonra kendine yeni araçlar edinerek, medyayı ele geçirerek, nasıl ilerleyeceğini göstermiş oldu. Eğer bugün buradaysam ve mücadeleye devam ediyorsam, bodrumlarda direnen 360 arkadaşımın sayesinde buradayım. Eğer 10 Ekim’deki katliamda 4 arkadaşımız bizlere siper olmasaydı, bizler burada olamayacaktık” dedi. 

 

Konuşmaların ardından forum sona erdi.