
EMEP’ten çağrıya destek: Süreci Meclis yürütmeli
- 09:01 15 Nisan 2025
- Siyaset
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrıya dair konuşan EMEP İzmir İl Başkanı Elif Çuhadar, çağrının olumlu olduğunu ve işçi sınıfının da sürece müdahil olmasıyla mücadelenin ivme kazanacağını söyledi. Elif Çuhadar ayrıca, sürecin Meclis’te yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı birçok kesim tarafından olumlu karşılanırken, çağrıya dair destek açıklamaları da yapılmaya devam ediliyor. Sürece dair siyasi parti, cezaevindeki siyasi tutsaklar, Güney Kürdistan’daki temaslarını tamamlayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, son olarak 10 Nisan Perşembe Günü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştü.
Sürece dair gelişmelerin yanı sıra, çağrıya destek açıklamaları da devam ediyor. Bunlardan biri de Emek Partisi (EMEP).
Çağrının olumlu olduğunu ve büyük önem taşıdığını, ancak iktidar tarafından sürekli canlı tutulmaya çalışılan bir belirsizlik ortamının varlığına işaret eden EMEP İzmir İl Başkanı Elif Çuhadar, bu duruma ve olası gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Siyasi partilere önemli görevler düşüyor’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısının, elli yıldır süren savaşın bitişini simgelediğini belirten Elif Çuhadar, Kürt ve Türk işçi sınıfı ile emekçiler için de bu çağrının barış ortamında ekmeği büyütme anlamı taşıdığını ifade etti. Elif Çuhadar, “Bu anlamda büyük önem taşıyor. Demokratik taleplerin savunulması ve kazanılması, yeni dönemde yeni bir zemin oluşturuyor. Bu zeminde de tüm işçi ve emekçilerin ortak, birleşik bir mücadelesinin önemi daha da artıyor. Bu çağrı partimiz açısından olumludur. Ancak şöyle bir durum da söz konusu; tek adam iktidarı tarafından sürekli canlı tutulmaya çalışılan bir beklenti ve belirsizlik ortamı yaratılıyor.
Bu koşulları düşünürsek tek adam iktidarının yürüttüğü baskı; başta DEM Parti belediyelerine atanan kayyımlar, HDK operasyonları, ardından kent uzlaşısına dönük saldırılar ve CHP’li belediyelere atanan kayyım… Bunların tümü üzerinden bakıldığında, iktidarın bu baskı ve tehdit politikalarını artırarak sürdüreceği anlamına da geliyor. Silahların susması önemli; ancak bu süreçte iktidarın belirsiz bir beklenti yaratarak bu baskı politikalarını sürdürmesi, bir anlamda işçi ve emekçiler ile halk güçlerine, ‘iktidardan bir şey beklemeden bu süreci nasıl kalıcı hale getiririz?’, ‘Nasıl demokrasi ve barış mücadelesinde ivme kazanırız ve bunu halkın talepleriyle ortaklaştırarak mücadelenin parçası haline getiririz?’ sorularını sormayı gerektiriyor. Burada da muhataplar açısından siyasi partilere önemli görevler düşüyor” dedi.
'Mücadele büyütülmeli'
Barış ve demokrasi mücadelesi, halkla birlikte yürütüldüğü takdirde barışın kalıcı olacağını vurgulayan Elif Çuhadar, demokratik bir toplum yaratabilmek için birlikte mücadelenin önemli olduğunu dile getirdi. Son süreçteki saldırılardan da bahseden Elif Çuhadar, “299 gencimiz tutuklu. İzmir’de 400 genç gözaltına alındı. Bunlardan şu an 19’u tutuklu. Baronun, 700 tane gönüllü avukatın mücadelesiyle aslında önemli bir sınav da verdi emek ve demokrasi güçleri. Gençler, geleceksizliklerine karşı, işsizliğe ve yoksulluğa karşı boykot örgütlüyorlar. Dolayısıyla bu mücadeleyi büyütmek, halk güçleriyle, işçi sınıfının mücadelesiyle, bu süreçteki demokratik hak taleplerimizi kazanmak bu mücadelenin devamlılığı ve büyütülmesiyle de doğrudan etkili. Eğer demokratik topluma ulaşacaksak, eşit haklar temelinde, milliyeti ne olursa olsun tüm işçilerin birleşik, ortak mücadelesiyle ancak kazanımla sonuçlanacağını da biliyoruz. Dolayısıyla biz, tek adam iktidarının politikalarından ve uzunca bir süredir yaşanan bu saldırılardan bir beklenti içerisinde olmadığımızı; onlardan bir şey olmayacağını, bu taleplerin doğrudan yukarıdan gelmeyeceğini, ancak mücadeleyle kazanılacağının bilincindeyiz” sözlerini kullandı.
'Saldırılar devam ediyor’
İnsanca yaşama hakkının dışarıdan lütuf gibi sunulacak bir şey olmadığını, ancak mücadele ile kazanılacağını vurgulayan Elif Çuhadar, “Bu mücadele büyüyerek devam edecek. İşçi sınıfı sürece müdahil olduğu oranda süreç daha hızlanacak. Bunun için de Emek Partisi olarak, bu mücadelenin bir parçası olarak devam ediyoruz. Siyasi parti yöneticilerinin zaten bu süreçteki müdahilliğini doğru ve olağan karşılıyorsak, siyasi partilere de yönelik bir saldırı olarak da adlandırmak gerektiğini düşünüyorum. İktidarın, iktidar ortağı Cumhur İttifakı olarak düşünürsek, tek adamla birlikte kaybetmeye yüz tutan mevziler var. İşsizlik, derinleşen yoksulluk ve adaletin bir sopa olarak kullanıldığı bir süreci yaşıyoruz. Tüm tepkilere karşı, iktidar bu mevziyi korumak için halkta bir beklenti yaratarak, iç politika malzemesi olarak bu süreci değerlendirmek istiyor. MHP gibi çok öne çıkmadığını düşünüyorum. Ancak buradaki MHP’nin çıkışı, tek adamdan azade değildir” diye belirtti.
‘Sürecin dayanağı Meclis olmalı’
Bugünkü parlamento sisteminde, çoğunluğun “patron” olduğu bir Meclis ile karşı karşıya olunduğunu dile getiren Elif Çuhadar, tüm toplumu ilgilendiren kararların “tek adam” inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini ve dayanağın Meclis olması gerektiğini sözlerine ekledi. Elif Çuhadar, “Emekten, halktan yana olan vekiller de var. Onların da bu sürece müdahale ederek, tüm şeffaflığıyla bu sürecin Meclis’te tartışılarak oradan yol alması önemlidir. Halkın vekillerinin oradaki süreci kapalı kapılar ardında yürütülen bir süreç olarak değil, Meclis’te tüm şeffaflığıyla tartışıldığı ve kendi görüşleri doğrultusunda bu süreci halka anlattıkları bir yapı çok daha açıklayıcı olacaktır. Meclis’in bu süreçteki tartışmaları bilmesi, oraya bir yön vermesi ve bunun değerlendirmelerini halkla birleştirmesi çok daha etkili olacaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla biz, Emek Partisi olarak bu süreci sadece DEM Parti’den öğrenmek istemeyiz elbette. Tüm hükümet yetkilileri gelsinler. Nasıl konuşuluyor, nasıl bir talep etrafında bir süreç ilerleyecek, bunu onlarla birlikte bütün halkın da öğrenebileceği bir dönemi Meclis’in örmesi önemlidir” diye konuştu.