'Cezaevlerindeki işkence İmralı’da süren tecritle bağlantılı'

  • 13:14 11 Eylül 2023
  • Güncel
 
WAN - VAN-TUHAYDER öncülüğünde Patnos Cezaevi'nde tutsaklara yönelik işkenceye ilişkin yapılan basın toplantısında, "AKP-MHP iktidarı sorumlular yargılanana kadar bu işkencenin sorumlusu olarak kalacak" denillirken, cezaevlerindeki işkence ve hak ihlallerinin, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritten bağımsız olmadığı vurgulandı. 
 
Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde siyasi tutsaklar Mizgin Kayıtbey, Lale Kabişen ve Nazlıcan Barışer 31 Ağustos’ta erkek gardiyanların sayıma gelmesine itiraz ettikleri için işkenceye uğradı. 40 gardiyan tarafından 40 dakika boyunca işkence edilen tutsaklar, 4 saat boyunca “domuz bağı" ile sürdürülen işkence ile odada bekletildi.
 
Tutsaklara yönelik işkenceye ilişkin Van Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (VAN-TUHAYDER) öncülüğünde dernek binasında basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) yanı sıra birçok sivil toplum  örgütü katıldı. Toplantıda “Bijî berxwedana zindanan” ve “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı. Toplantıda basın metnini VAN-TUHAYDER Eşbaşkanı Çetin Uyar okudu.
 
‘Cezaevleri üzerinden toplum dizayn ediliyor’
 
İktidarın cezaevlerinde hukuksuzluğu rehber edindiğini söyleyen Çetin, cezaevleri üzerinden toplumu dizayn etmenin ve siyasi tutsaklara yönelik saldırıların devam ettiğinin altını çizdi. Çetin, “Toplumun bir bütün olarak maruz kaldığı hukuksuzluk halinin en yoğun yaşandığı alanlardan biri de cezaevleridir. Yıllardır ailelerin talepleri ve tüm hukuki girişimlere rağmen hasta tutsakların 'cezaevinde kalamaz' raporları olmasına rağmen tahliye edilmeyerek, cezaevleri koşullarında katledilmeye devam edilmektedir” dedi.
 
'Hukuk dışı ve kınanmalı'
 
Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutsaklara yönelik işkenceyi hatırlatarak bu durumun hukuk dışı ve açıkça kınanması gereken bir saldırı olduğunu vurgulayan Çetin, AKP-MHP iktidarının saldırıyı gerçekleştiren failleri yargı önüne çıkarana kadar saldırının asıl sorumluları olacağının altını çizdi. Çetin, “Bu sistematik işkence sırasında insanlık onurunu zedeleyen hakaretler edilmiş ve ardından domuz bağıyla bağlanarak 4 saat boyunca mahkum odasında çıplak zemin üzerinde cezaevi 1’inci, 2’nci ve 3’üncü müdürleri eşliğinde kadın tutsaklar bekletilmiştir. Cezaevlerinde yaşanan bu hak ihlalleri, işkence, baskı, ve sindirme politikalarının belli bir konsept dahilinde yürütüldüğünü göstermektedir” sözlerini kullandı. 
 
'Cezaevlerindeki işkenceler İmralı’da süren tecritle bağlantılı'
 
Cezaevlerinde artarak devam eden baskı ve hak ihlallerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecritten bağımsız olmadığını kaydeden  Çetin, “AKP-MHP faşist iktidarının tecrit ve savaşı derinleştirmedeki ısrarı, toplumsal barışın inşasının önündeki en büyük engeldir. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması demokrasi ve özgürlük alanlarının genişletilmesinin tek yolu bir an önce Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasıdır. Bu nedenle başta İmralı işkence ve soykırım sistemi olmak üzere tüm cezaevlerinde yaşanan saldırı, işkence, hak ihlalleri ve sindirme politikalarının son bulmasıdır” sözlerine yer verdi. 
 
‘Bu onurlu duruşun yanındayız’
 
Siyasi tutsaklara yönelen bu saldırıların, toplumun tümüne yönelen saldırılar olduğunu ifade eden Çetin, son olarak şöyle konuştu: “Özgür düşünce ve fikirleri için yaşamları kısıtlanan ama asla teslim olmayan tüm siyasi tutsakların onuru, toplumun onurudur. Bizler bu onurlu duruşun yanında olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
 
Basın toplantısı, sloganlarla sona erdi.