AMED – Bugün başlayan yeni eğitim öğretim dönemi dolayısıyla MED-DER öncülüğünde yapılan açıklamada, “Velileri ve tüm Kürt halkını, 21’inci yüzyılda Kürt halkına yönelik baskı politikalarıyla yürütülen, Kürtçeyi inkâr eden bu tutuma karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz” denildi.

 

Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) öncülüğünde, ülke genelinde başlayan yeni eğitim-öğretim dönemine ilişkin Amed’de Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bila zimanê Kurdî bibe zimanê fermî û perwerdehiyê” pankartı açılırken, “Zimanekî azad jiyaneke azad”, “Ez kurdî dijîm” ve “Ziman bê perwerdehî nabe ziman” lolipopları taşındı. Ayrıca Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Partiya Komünista Kurdistanê, İnsan ve Özgürlük Partisi ile birçok sivil toplum örgütü açıklamaya katıldı.

 

Açıklamada MED-DER üyesi Rıfat Ronî, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Amed Şube Başkanı Samet Ucaman ve DBP Amed İl Eşbaşkanı Hayrettin Altun’un konuşmalarından sonra basın metnini MED-DER Yöneticisi Dilan Güvenç okudu.

 

‘Kürtçe anadil olsun’

 

Milyonlarca Kürt çocuğun bugün okula başladığını söyleyen Dilan, çocukların dilinden, kültüründen hakikatinden koparılmak istendiğini belirtti. Dilan, “Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan günümüze kadar Kürt halkı inkâr ve yok sayma tutumuyla karşı karşıya kalmış. Tüm bu yaklaşımlara karşı Kürtler anadili ve kültürü için mücadele etmeye devam edecek. Kuşkusuz tüm halklar ve milletler gibi Kürt halkı için de kendi kültürünün ve anadilinin korunması mücadelenin temel ve ana unsurudur. Tüm mücadelelerinin temelinde anadil özgürlüğü talebi vardır. Kürtlerin ‘Kürtçe resmi dil olsun, okul öncesi dönemden üniversiteye kadar eğitim dili olsun!’ talebi meşru ve insani bir taleptir” dedi.

 

‘Birçok ülkede çok sayıda farklı resmi dil var’

 

Birleşmiş Milletler’e (BM) üye olan 194 ülkeden 113'ünün birden fazla resmi dili olduğunu kaydeden Dilan, “Kamusal alanlarda da çok dillilik önceliklidir. Örneğin Çin'de 51, Hindistan'da 22, Rusya'da 33, İtalya'da 12, Filipinler'de 18, Güney Afrika'da 11 dil ya resmi dil ya da bölgesel dil olarak tanınmakta ve kullanılmaktadır. Türkiye'nin komşu olduğu ülkeler arasında Irak'ta 4, İran'da ise 8 dil resmi dil olarak tanınmaktadır. 22 Avrupa ülkesinde de 458 dil konuşulmakta ve bu sayı her geçen gün artmaktadır. Bu dillerle birlikte lehçeler de korunuyor. Böylece yeni nesiller hem kendi ana dillerini hem de yaşadıkları ülkenin dilini öğreniyor ve ortaya çok dilli, çok kültürlü, sanatı ve felsefesi gelişmiş bir Avrupa çıkıyor” ifadelerini kullandı.

 

‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’

 

Son olarak Dilan, “Özellikle velileri ve tüm Kürt halkını, 21’inci yüzyılda Kürt halkına yönelik baskı politikalarıyla yürütülen, Kürtçeyi inkâr eden, hiçe sayan bu tutuma karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Kürt halkı Kürt dilini koruma mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Dilimiz onurumuzdur” sözleriyle dil mücadelesi için çağrı yaptı.

 

Açıklama, okunan metnin ardından sona erdi.