Kadınların vazgeçilmezi İstanbul Sözleşmesi

  • 09:01 12 Nisan 2023
  • Dosya
 
HABER MERKEZİ - Kadınların mücadelesi sonucu imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararı ile çekildi, Danıştay onayladı, kadınlar ise mücadelede kararlı. Seçime doğru giderken kadınlar her fırsatta İstanbul Sözleşmesi'ni getireceklerinin altını çiziyor. 
 
AKP’nin iktidara geldiği 2000’li yılların başından bu yana kadınlar haklarını elde etmek, yasal ve anayasal düzlemde değişiklikler yaptırmak için mücadele ediyor. 20 yılı aşkın süredir verilen kadın mücadelesi sonucunda birçok kazanım da elde edildi. Kadına yönelik şiddet, saldırı, taciz, tecavüz ve katliamların önünün alınması için iktidar değişiklikler yapmak zorunda kaldı. Yasal ve anayasal olarak yapılan bu değişimler uygulamada karşılığını bulmayıp, kadına yönelik suç işleyenler başta yargı olmak üzere devlet kurumları ve yetkililer tarafından korunup aklansa da kadınlar mücadeleyi sürdürüyor. Kadınlar, hem kazanımlarının uygulamada karşılık bulması için hem de son yıllarda kazanımlarına yönelik yoğunlaşan saldırılara karşı mücadele ediyor. 
 
Kadınların AKP iktidarı dönemindeki en önemli kazanımlarından biri 2021 yılında AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir gecede çıkardığı ve Türkiye’nin çekildiğini açıkladığı İstanbul Sözleşmesi. 
 
Nedir İstanbul sözleşmesi, içeriğinde ne vardı ve AKP kadınların bu kazanımına neden savaş açtı? 
 
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kısa adı ile de İstanbul Sözleşmesi,  Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan birçok ülkenin de imzaladığı kadınların şiddete karşı korunmasında devletlerin sorumluluklarını belirleyen uluslararası düzeyde bir sözleşme, imzalayan devletleri hukuki olarak bağlıyor. Sözleşmeyi imzalayan devletlerin buna ne kadar uydukları da bağımsız uzmanlarca izleniyor. 
 
Ne zaman imzalandı?
 
7 Nisan 2011 yılında Fransa’nın Strazburg kentindeki Avrupa Konseyi’nde (AK) yapılan toplantıda bir taslak olarak kabul edildi. Ardından İstanbul’da AK Bakanlar Komitesi toplantısında da 11 Mayıs 2011’de imzaya açıldı. İstanbul’daki toplantıya imzaya açılması ve aynı tarihte Türkiye’nin imzalamasıyla İstanbul Sözleşmesi adını aldı. 
 
Neden önemli?
 
İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için önem arz etmesi, kadına yönelik şiddetin tarihsel bir olgu alarak ele alınması, cinsiyet eşitsizliği ekseninde doğan güç ilişkilerinden kaynaklandığının altının çizilmesine dayanıyor.  Yine toplumsal cinsiyet, kurgulanmış bir eylem olarak değerlendirilerek bir insan hakları ihlali olarak değerlendiriliyor. Devamla da “şiddet, cinsel istismar, taciz, tecavüz, zorla ve erken yaşta evlendirilme ile namus cinayetleri gibi durumların kadınları toplumda ‘öteki’ durumuna getirdiği” vurgusu yapılıyor. Bu yüzden de İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile ayrımcılık konusundaki en ileri tanımlamalara yer veren bir belge olarak ele alınıyor. 
 
Devletlere sorumluluk yüklüyor
 
İlk olarak Türkiye’nin imzaladığı ve ardından onlarca ülkenin imzaladığı İstanbul Sözleşmesi, imzalayan ülkelere, devletlere toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik politikalar geliştirme, uygulama, şiddete yönelik veriler toplayarak kamuoyu ile paylaşmanın yanı sıra toplum içerisinde zihniyeti değiştirme yönünde çalışma yapma, eğitimden uzman kadroları görevlendirmeye kadar birçok sorumluluk yüklüyor.   
 
Sadece kadına yönelik değil
 
İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik olarak ilk etapta ele alınmış gibi görünse de tüm aileyi kapsayan bir içeriğe sahip. Aynı şekilde çocuklara karşı işlenen şiddet ve her türlü istismarı da önlemeyi amaçlıyor. Sözleşmede şiddete uğrayan çocukların haklarının korunmasının ve buna yönelik yasal düzenlemelerin yapılmasının altı çiziliyor. 
 
Hukuki desteğe imkan tanınması
 
İstanbul Sözleşmesi’nin bir diğer önemli yanı da kadınların ve çocukların korunmasına ilişkin somut olarak yapılacaklara ilişkin bir çerçeve belirlemesi. Devletlerin şiddete uğrayan kadın ve çocukları yargı birimleri, savcılar, polis ya da asker, yerel yönetimlerin korumasına işaret ederken aynı şekilde sivil toplum örgütleri ile ortaklaşmaları gerektiği belirtiliyor. Kadın ve çocuklar için korunma alanlarının oluşturulmasına işaret ediliyor. En önemlisi de şiddete uğrayanlara hukuki destek sağlanmasına vurgu yapılıyor. Yine devamla da yasal olarak da koruyucu tedbirlerin alınması, suçlara karşı etkili ve caydırıcı cezaların verilmesine dikkat çekiliyor. 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı hedef aldı
 
Kadınların yıllarca süren mücadelesi sonucu Türkiye’nin imzalamak zorunda kaldığı İstanbul Sözleşmesi, imzalandığı tarihten tam 10 yıl sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından hedef alındı. 2021 yılında kadınların mücadelesinin alanlara yansıdığı 8 Mart etkinliklerinin ardından 20 Mart 2021’de Tayyip Erdoğan gece yarısı bir kararname çıkararak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldı.
 
Kadınlardan yoğun tepki
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı üzerine kadınlar büyük mücadele sonucu elde ettikleri kazanımları için alanlara çıktı. Uygulamada Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmese de kadınlar karara karşı seslerini yükseltti. Eylemlerin yanı sıra yoğun bir hukuk mücadelesine girişti. 
 
Danıştay’a başvuruldu
 
Tayyip Erdoğan’ın geri çekilme kararına karşı başta kadın örgütleri olmak üzere, siyasi partiler, dernekler, hukuk örgütleri hukuki mücadele başlatarak kararın iptali ile Danıştay’a dava açtı. Danıştay 10’ncu Daire’de görülen davada yapılan başvuruların ayrı ayrı davalarda görülmesinin ardından savcının başvurucuların talebi doğrultusunda karar vermesine rağmen karar kadınlar aleyhine çıktı. Danıştay Tayyip Erdoğan’ın aldığı kararı hukuka uygun buldu. Ardından Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da (DİDDK) yapılan itirazı reddetti. Alınan kararların ardından kadınlar mücadelesini sürdüreceğini açıklayarak konuyu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürme mesajı verdi. 
 
Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nde ısrarlı
 
14 Mayıs seçimlerine az bir zaman kala AKP-MHP iktidarının kadınların kazanımlarına saldırması ve kadın kazanımlarını pazarlık konusu yapmasına karşı alanlara çıkan kadınların tepkisi büyük. “Kazanımlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” diyen kadınlar, seçimlerde AKP-MHP iktidarı ve seçim ittifakı yaptıkları partileri göndereceklerine yönelik mesajlar veriyor. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceklerini ısrarla dile getiriyor. 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!