Memihan Zeydan-Neslihan Kardaş

 

WAN - Mêrdin, Êlih ve Xelfetî belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösteren siyasetçiler, "İyi bilinsin ki, kayyım politikalarını hiçbir zaman kabul etmedik, bu saatten sonra da asla da kabul etmeyeceğiz ve gereken bütün mücadeleyi vereceğiz. Gelin hep beraber bu faşizme başkaldıralım ve halkın iradesi olan belediyeleri alalım" çağrısında bulundu.

 

İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi, Êlih (Batman) Belediyesi ve Riha’nın (Urfa) Xelfetî (Halfeti) ilçe belediyesine kayyım atanmasına yönelik tepkiler sürerken, birçok kentte eylem ve etkinlikler devam ediyor. İktidarın inkar, imha ve asimilasyon politikalarının bir parçası haline gelen kayyım rejimi, tüm kentleri gasp etme çabasını açıkça gözler önüne sererken, halkın buna yönelik direnişi ise sürüyor.  

 

Wan'daki siyasetçi kadınlar, 3 belediyeye atanan kayyıma ilişkin konuşarak, kayyım politikalarına tepki gösterdi.

 

'Kayyım politikaları ile amaç halkın iradesini kırmaktır'

 

İktidarın irade gaspına ilk olarak Colemêrg’e (Hakkari) kayyım atamakla başladığını hatırlatan Elbak (Başkale) Belediye Eşbaşkanı Şengül Polat, ardından Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyımla politikaların sürdüğüne işaret etti. Şengül Polat, "Üç belediyemize kayyım atandı. Kayyım politikaları ile amaç halkın iradesini kırmaktır. 2015 yılından bu yana bu halkın iradesini kırmak için farklı yollar deneniyor. Kayyımlar atandığında ise aceleyle kentlere eylem ve etkinlik yasakları getiriliyor. Bu da halkın tepkisinden korktuklarını gösteriyor. Bu halk bugüne kadar mücadelesi ve direnişi ile gelmiş bundan sonra da aynı şekilde mücadelesine ve direnişine devam edecektir. Ne olursa olsun halk iradesine sahip çıkacak" dedi.

 

'Belediyeler halkındır'

 

Konuşmasının devamında belediyelere kayyım atamak için iktidarın çeşitli bahaneler bulduğunu kaydeden Şengül Polat, "Türlü bahanelere sığınıp kayyım atayan kişiler adaylık sürecinde neden adaylıklarını kabul ettiler? İki dönemdir halk için yapılmayan çalışmaları yapmaya başladık bizler. İl ve ilçelerin temizliğinden tutun dil ve kültür alanına kadar her türlü çalışmalar yapılıyor. Biz buradan şu çağrıyı yapmak istiyoruz; 2015'ten bu yana kayyım politikalarını sürdüren iktidara karşı direnişine ve mücadelesine devam ediyor. Bu saatten sonra da iktidarın politikalarına karşı mücadelelerine devam edecektir. İradeyi gasp etme politikaları yok olana kadar bu mücadele devam edecektir. Belediyeler halkındır, halk da buna sahip çıkacaktır. Halka şu sözü de verebiliriz; bugüne kadar bu kirli politikalara karşı nasıl direndiysek bundan sonra da direneceğiz" şeklinde konuştu.

 

‘Gelin hep beraber bu faşizme başkaldıralım’

 

Türkiye ve Kürdistan’da her geçen gün faşizmin arttığını vurgulayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay da "Faşizmin en büyüğü de Kürt halkına uygulanmaktadır. Kendi renklerine, kurallarına göre dizayn istiyorlar. Kürt Halkı bu faşizme karşı yıllardır büyük bir mücadele vermektedir. Yıllardır halkın olan, halkın oyuyla seçilen belediyelerimize kayyım atanıyor. Yine bugün Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) yüksek oylarla aldığı üç belediyeye kayyım atandı. Yaptıkları politikalarla neler amaçladıklarını biliyoruz. Kürt Halkı yıllardır bu politikalara kayyım zihniyetlerine karşı direnmektedir. 31 Mart yerel seçimlerinde halkımız nasıl Wan’da iradesine sahip çıktıysa bugün de kayyım atanan yerlerde iradelerine sahip çıkmalıdırlar. İktidar en çok birlik, beraberlikten korkuyor. Bunlara karşı biz de birlik ve beraberliğimizi kullanırsak bu oyunlarını boşa düşüreceğiz. Bu kayyım politikaları başta Kürt halkına olmak üzere Türkiye ve Kürdistan’da rengini göstermektedir. Buradan bütün emek ve demokrasi platformlarına, bütün sivil kitle örgütlerine çağrımızdır; gelin hep beraber bu faşizme başkaldıralım ve halkın iradesi olan belediyeleri alalım" sözlerini kaydetti.

 

‘Bu kirli politikalar kadın özgürlükçü paradigmamıza yöneliktir’

 

2016 sürecinden bu yana halkın iradesini tanımayan, halkın iradesini gasp eden bir zihniyetle karşı karşıya olunduğunu ifade eden DEM Parti Wan milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ise 31 Mart yerel seçimlerinde bu zihniyete Kürt halkının gereken cevabı verdiğini kaydetti. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, "Ama bu iktidar yine bunlardan ders çıkarmadan kendi kirli zihniyetlerine devam etmektedir. Birkaç gün önce yine Esenyurt Belediyesine kayyım atandı ve belediye başkanı tutuklandı. Yine aynı şekilde sabah saatlerinde Mêrdîn, Êlih ve Xelfetî belediyelerimize kayyım atandı. Bu politikalar artık ülke çapında bir rejim haline geldi. Söz konusu Kürtler ve hakları olunca hiçbir şekilde hak tanınmıyor. Gelen kayyımlar, halk için halk menfaatine hiçbir şekilde bir hizmet yapmıyor. Yaptıkları en güzel şey halkın belediyelerini gasp etmek, kaynakları yandaşlarına peşkeş çekmektir. Yarın bir gün seçim olursa bu halk bu gaspçı rejime yine sandıkta gereken cevabı verecektir. Bizler yıllardır nasıl ki bu kayyım politikalarını kabul etmediysek, bugün de hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz. Bizlerin istediği tek şey, Kürtlerin haklarını vereceksiniz. Bu ülkede eşit bir şekilde yaşam talep ediyoruz. Nasıl ki bu ülke de Türkçe konuşuluyorsa Kürtlerinde ana dili olan Kürtçeyi kabul edecekler. Bizler yıllardır bunların mücadelesini veriyoruz. Yapılan bu kirli politikalar bizlerin kadın özgürlükçü paradigmamıza yöneliktir. Elîh Belediye Eşbaşkanımız Gülistan Sönük yüzde 61 oy oranı ile seçilen bir belediye eşbaşkanımızdır. Tabi bu zihniyet bu yenilgileri kabul etmeyerek kayyım atama politikalarına devam etmektedir. Bizler de bu politikalara karşı birlik olarak, en demokratik haklarımızı kullanarak cevap olmalıyız.  İyi bilinsin ki, kayyım politikalarını hiçbir zaman kabul etmedik ve bu saatten sonra da asla da kabul etmeyeceğiz ve gereken bütün mücadeleyi vereceğiz" diye konuştu.