‘Sonuna kadar önderliğimizin yanındayız’

  • 09:01 9 Nisan 2023
  • Güncel
WAN - İki yılı aşkın süredir ne ailesi ne de avukatlarının görüşebildiği PKK Lideri Abdullah Öcalan için tecridin bir an önce kalkması gerektiğini vurgulayan kadınlar, “Tek damla kanımız kalana kadar önderliğimizin yanındayız” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan iki yılı aşkın bir süredir hiçbir haber alamama hali, halkta büyük bir endişeye yol açarken, tecrit başta cezaevleri olmak üzere tüm yaşam alanlarına yayılarak sürüyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi için bir an önce Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini vurgulayan her kesimden kadınlar, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için çıktıkları alanlarda “Tecrit kaldırılsın” diyor.
 
Seçimlere 35 gün kalırken, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) miting havasında geçen büro açılışlarına katılan kadınlar, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istedi. 
 
Kadınlar ajansımıza konuşarak, tecride karşı tepkilerini dile getirdi. 
 
“Bizim derdimiz Abdullah Öcalan’dır, bizim derdimiz dilimizdir, bizim derdimiz Kurdistan’dır” diyen Siyanet Kamaç, öncelikle cezaevindeki siyasi tutsakların serbest bırakılmasını istedi.  Siyanet, “Biz kan dökülmesini istemiyoruz, biz kazanmak istiyoruz, biz dilimizi istiyoruz. Türk halkı, nasıl askerlerini seviyorsa, biz de kendi önderimizi seviyoruz. Kürtler de dilini seviyor. Kürtler dağlarda öldürülüyor. Biz şehitlerimizi, yaralılarımızı alamıyoruz. Türkler kendi çocuklarının cenazelerini alabiliyor. Bizler kendi cenazelerimizi dahi alamıyoruz. Bize yasak mı? Bizim de dilimiz var, biz de varız. Biz de insanız” dedi. 
 
‘Sonuna kadar Abdullah Öcalan ile beraberiz’
 
Siyasi operasyonlara değinen Siyanet, tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Neden onların milletvekili tutuklanmıyor? Sürekli bize karşı savaşıyor, çocuklarımızı öldürüyorlar. Biz hangi yoldan gidersek o yolda karşımıza bir engel çıkarıyorlar. Onların ki zindana düşünce bir gün kalıyor, Abdullah Öcalan 24 yıldır zindanda. Kim görüşmüş, kim haber almış? Milletvekilleri ziyarete gitsin, avukatlar ziyarete gitsin. Biz de halkı olarak davamızı yürütüyoruz. Bizi öldürüyorlar, bizi tutukluyorlar. Damarımızda tek damla kan kalana kadar da önderliğimiz ile beraberiz. Dilimiz ve halkımızla beraberiz.” 
 
‘Abdullah Öcalan serbest bırakılsın’
 
Başta kadın ve gençler olmak üzere toplumun tecride karşı ayağa kalkması gerektiğini vurgulayan Hanım Tatman ise, “Biz özgürlük istiyoruz. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını istiyoruz. Zindanlarda tutuklu bulunan halkımızın özgür kalmasını istiyoruz. Biz başarmak istiyoruz. Yıllardır  tutuklu halkımız. Kadınlarımız, gençler, herkes ayağa kalksın. El ele vermemiz gerekiyor. Başaracağız, yaşasın özgürlük ve Abdullah Öcalan” diye belirtti. 
 
‘Ne zamana kadar evlerimizde oturacağız!’
 
Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmediğini ve durumundan endişe ettiklerini kaydeden Leyla Büge de tepkisini şöyle dile getirdi: “Cezaevlerindeki hasta tutsaklar yaşamını yitiriyor. Buralardaki insanları da bir anne dünyaya getirdi. Anneler ayağa kalkıp bu işe bir çözüm bulmalı. Artık yeter, anneler yoklukla zor şartlarda büyüttükleri çocukları henüz 25 yaşında zindanlara atılıyor ve orada yaşamlarını yitiriyorlar. Kimse umursamıyor. Bu tecrit, insanlara uygulanıyor. Ölmek üzere olan insanlar yine de tahliye edilmiyor. Yani biz ne zamana kadar evlerimizde oturacağız. Ben gönülden tüm anneleri selamlıyorum. Bu seçim, son seçim olsun. Anneler kalksın, artık yeter desin. Cezaevlerindekiler, dağlarda olanlar hepsi artık amacına ulaşsın.”