Şehriban Aslan

 

AMED – Cezaevinde 7 yıldır tutsak bulunan Leyla Nergiz’in infazı 3 kere yakılarak cezaevinden çıkması engellendi. Ailesi, Leyla’nın hasta olduğunu ve bir an önce bu uygulamaya son verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

2021 yılı başında yürürlüğe giren yasayla cezaevlerinde oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulları, politik tutsaklar hakkında halay çektikleri, türkü söyledikleri gibi bahanelerle açılan disiplin soruşturmalarını, tutsak edilmeden önce yapılan dijital medya paylaşımlarını dahi infaz yakmaya gerekçe olarak kullanıyor. Gözlem kurulları aracılığıyla tutsaklara “pişmanlık” dayatılırken, tutsakların görüştüğü, mektuplaştığı kişiler, okudukları kitaplar, yazdıkları dilekçeler, ALES’e girmemeleri, keyfi verilen disiplin cezaları ve “bağımsızlar koğuşuna” geçmeme kararları dahi  “iyi halli olmadıkları” yönünde karar almalarını ve tahliyelerin engellenmesini beraberinde getiriyor.

 

Tahliyesi engellenen ve hasta olan tutsaklardan biri de Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Leyla Nergiz. 7 yıldır cezaevinde olan Leyla’nın cezası biterken basit gerekçelerle infazı yakılarak cezaevinden çıkarılmıyor. Leyla’nın ailesi sürece dair yaşananları dile getirdi.

 

‘İnfazı sürekli yakılıyor’

 

Leyla’nın 7 yıldır cezaevinde olduğunu paylaşan ailesi, 30 Kasım 2022 tarihinde çıkması gerektiğini, ancak Leyla çıkmadan önce tekrar kurulun toplandığını belirtti. Aile, “Gerekçeleri cezaevindeki puan yetersizliğiymiş. İnfazı üç ay ertelendi. Şubat’ın 28’inde çıkması lazımdı, yine geçtiğimiz ay kurul toplandı ve PKK’nin terör örgütü olup olmadığını sorunca Leyla da ‘Hayır’ cevabını vermiş. Bu cevap üzerine infazı tekrar yakıldı ve 6 ay ertelendi. Cezası bitmesine rağmen çıkarmıyorlar, deprem koşulları dahi göz ardı ediliyor ve keyfi muamele uygulanıyor. Leyla’nın cezasının yatarı 7 yıldı. Fakat bakıyoruz ki infaz yakmalarıyla birlikte 9 yılı tamamlamaya çalışıyorlar” dedi.

 

Sağlık ve tedavi hakkı engelleniyor

 

Leyla’nın hastalığına da dikkat çeken ailesi, “Leyla bacağından engelli ve yaralı, orada o koşullarda yaşaması çok zor. Sağlık durumu iyi değil. O yüzden bir an önce bu keyfi muamele ve keyfi ertelemeleri kaldırmaları lazım. Hastaneye götürülme ve tedavi edilme durumu yok. Ankara Sincan’da olduğu zaman biz yine avukat aracılığıyla, vekilleri araya koyarak ve baskı yaparak ameliyatını yaptırdık. Yoksa bacağı kesilecekti. Ameliyatı oldu, platini çıkardılar ama soğuktan kaynaklı sürekli enfeksiyon kaptığından ciddi ağrı ve sızısı oluyordu. Yürümede ve oturup kalkmada zorluk çekiyor. Diz kapağı olduğu için dizini tam bükemiyor, tuvalet alaturka olduğu için kullanamıyor, bacağını uzatarak tuvalet ihtiyacını giderebiliyor. Klozet olmazsa sıkıntı yaşıyor. Ki hala sıkıntıları devam ediyor.”

 

Tahliye çağrısı

 

Leyla’nın girdiği açlık grevinden sonra daha fazla zorlandığını kaydeden ailesi, şunları aktardı: “Keyfi gerekçelerle cezası bitmiş bir insanın şu an cezaevinde tutulması adil değil. Bir nevi kişiye pişmanlığı dayatıyorlar, yıldırmaya çalışıyorlar. Bu kadar yıl içeride kalmış. Cezası bittikten sonra bu sorunun olması çok absürt geliyor. Deprem sürecinde dışarıda olması gerekiyor. Ailesi mağdur, bu yüzden bırakılmasını istiyoruz.”