HATAY - Hatay’da depremin 40'ıncı gününde Habib-i Neccar Camisi’nde konuşan HDK Eşsözcüsü Esengül Demir, halkın zamanı geldiğinde bu iktidardan hesap soracağını söyledi.

 

Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat tarihinde gerçekleşen depremlerde 20 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği Hatay'da 40'ıncı gün nedeniyle yaşamını yitirenler anısına program düzenlendi. Program kapsamında Halkların Demokratik Kongresi (HDP) Eşsözcüsü Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, HDP Eş Genel Başkan Yardımcıları Naci Sönmez, Tülay Hatimoğulları, HDP MYK üyesi Elif Bulut ve Milletvekilleri Oya Ersoy, ilk olarak Samandağ ilçesi Hızır Türbesi'ne geçti.

 

Samandağ programının ardından heyet, Antakya Habib-i Neccar Camisi’ni ziyaret etti. Ziyarette HDK Eşsözcüsü Esengül Demir konuştu.

 

Değişen bir şey yok

 

Antakya ve Türkiye halklarına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerinde bulunan Esengül, “Böylesi bir günde burada bulunmaktan çok büyük bir üzüntü duyduğumuzu tekrarla ifade etmek istiyorum. Bu ülkede halklarımız ne yasını yaşayabildi, ne acısını yaşayabildi. 40’ıncı gün olmasına rağmen büyük bir yıkıntının içindeyiz. Antakya'nın içinde kendi gözlerimizle çok yakından 40 gün gün boyunca yaşadık ve bugün de değişen bir şey olmadığını görüyoruz. Yıkıntı elbette doğal bir afetten kaynaklandı ama asıl nedeninin biz tek başına bu doğal afet olmadığını, bu yıkıntının asıl ana nedeninin yanlış yönetimsel yaklaşımlar, halkı dikkate almayan, halkın ihtiyaçlarını, çıkarlarını dikkate almayan, yapılmaması gereken imar aflarının çıkarılmasından kaynaklı bir politikanın sonucu olduğunu çok iyi biliyoruz” diye konuştu.

 

‘Bu kader değil’

 

“Bu bir kader değil” diyen Esengül,  “Bu kadere de bu halkın razı olmaması gerekiyor. Bugünü unutmayalım. Bundan sonra olacaklara karşıda toplumsal bir dayanışma, toplumsal bir örgütlenme içinde karşı duralım diyoruz. Dün Ankara'daydık. Gecenin saat 22’sinde külliyenin ve külliyenin kütüphanesinin ışıkları cayır cayır yanıyordu. Böylesine büyük bir sefahat içinde yaşarken iktidar yöneticileri bu halk içecek su, hijyen koşullarını karşılayacak olanakları ve başını sokacak bir çadır bulamıyordu. Yakacak bir tane mum bulamıyordu. Bir ay boyunca bu halkın en ufak ihtiyacı bile karşılanmadı. Halkın vergileriyle toplanmış paralar, halkın ihtiyaçları doğrultusunda eğer kullanılmıyorsa, bu halkın da zamanı geldiğinde, bu iktidardan hesap soracağından hepimiz son derece eminiz” dedi.

 

‘Hesap soracağız’

 

Esengül, konuşmasının devamında sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kırkıncı günde tekrar halkımızın yaralarını sarma noktasında yanında olacağımıza, acılarımızı da ortaklaştırarak azaltacağımızı bir kere daha ifade etmek istiyoruz. Hepimize geçmiş olsun, gelecek aydınlık günleri kurma konusunda da kudretimizin, gücümüzün ve dayanışma duygumuzun olduğunu çok iyi biliyoruz. Elbet bu halk kendi onuruna, kendi ihtiyacına ve kendi geleceğine hizmet edecek yöneticileri seçme kararlılığını da gösterecektir. O anlamda Mayıs seçimleri de hem iktidarın yerine getirmediği görevleri noktasında halkın vereceği cevap, aynı zamanda da geleceğini kurması noktasında da alacağı kararlaşmalar açısından da çok önemli. Yeniden hatırlatıyoruz, yaralarımızı saracağız ama buna sebep olanlardan da hesabını soracağız. Tekrar halkımızın başı sağ olsun.”

 

Heyet, buradaki ziyaretinin ardından İskenderun’a geçti. Burada Cemevi ve kilise ziyaretleri gerçekleştirecek olan heyetten Yeşil ve Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ile SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce açıklama yapacak.