İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, 31 yıl önce kaçırılan ve daha sonra işkenceyle katledilen Ayten Öztürk’ün faillerinin bulunarak yargılanması istendi.  

  

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması adına her hafta düzenledikleri eylemin 937’ncisini online gerçekleştirdi. Eylemde bu hafta, 27 Temmuz 1992’de akşam mesai çıkışı sonrasında valiliğin tahsis ettiği içerisinde 4 kişinin bulunduğu bir araçla kaçırılan ve 13 gün sonra Xarpet’te  bulunan Karşıyaka Kartaltepe mevkiinde boş bir arazide gömülü olarak bulunan Ayten Öztürk’ün akıbeti soruldu. Ayten’in akıbetine ilişkin “Ayten Öztürk’ü ve zorla kaybetme suçuna ortak olanları unutmayacağız” başlığıyla hazırlanan metni 1993 yılında katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. 

 

Irkçı saldırılara tepki 

 

Ayşe, konuşmasına geçtiğimiz günlerde ırkçı saldırılar altında oynanan Bursaspor ve Amedspor karşılaşmasını hatırlatarak başladı. Maç sırasında ırkçı taraftarların tribünlerden açtığı JİTEM’in 90’lı yıllarda insan kaçırmak için kullandığı “Beyaz Toros” aracı ve faili meçhullerin simgesi olan ”Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın fotoğraflarının örgütlü bir saldırı olarak değerlendirdi. 

 

‘Bu suça ortak olanları unutmayacağız’

 

Saldırılarla 90’lı yılların karanlık zihniyetinin sahiplenildiğine işaret eden Ayşe, “’Bu suçları biz işledik, buradayız, yine işleriz’ mesajıdır. İnsanlığa karşı işlenmiş suçların yargılanan, aranan sanıklarına ‘korunuyorsunuz’ mesajıdır” dedi.  Ayten’in kaçırılma sürecini aktaran Ayşe, Ayten’in JİTEM tarafından kaçırıldıktan sonra Amed’e götürüldüğünü, orada 3 gün boyunca işkenceye uğradıktan sonra infaz edildiğini söyledi. Bu durumun, daha önce JİTEM’e bağlı kişiler tarafından dile getirildiğini ve o dönemlerde basına dahi yansıdığının altını çizdi. Ayşe, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ayten Öztürk’ü kaçıranlar, işkence ile katledenler, bedenini kaybedenler bu insanlığa karşı suçu örtbas edenler biliniyor olmasına rağmen sorumluların tespitine ve cezalandırılmalarına imkan verecek şekilde etkili bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmedi. Dosyada tanıklar, deliller olmasına rağmen Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 21 Eylül 2022’de zamanaşımından düşürülerek cezasızlıkla sonuçlandı. Tüm bu yıldırma ve gözdağı politikaları karşısında yılmayacağız; mücadelemizde ısrar ederek yolumuza devam edeceğiz. Bu suça ortak olanları da unutmayacağız.”

 

‘Yargılanmaları gerekiyor’

 

Ardından söz alan Ayten’in babası Hıdır Öztürk ise kızının kaçırılmasında parmağı olan başta karanlık güç olan JİTEM elemanları ile Tunceli Valisi’nden şikayetçi olduğunu söyledi. Hıdır, bugün hala o dönemin karanlık güçlerinin bugün sahiplenilmesine de tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Irkçı taraftarların ‘Yeşil’in fotoğrafını açtığını görünce dünyam başıma yıkıldı. Bu fotoğrafların açılmasıyla faili meçhulleri yeniden gündeme getirmek istiyorlar. Ben ve eşim o fotoğrafı görünce sabaha kadar ağladık. Bu fotoğrafları açanlar demek ki aynı Yeşil’le aynı ekipte. Bunlarında yargılanması gerekiyor.”