Özel savaş politikaları ile kadına yönelik şiddet kurumsallaşarak devam ederken, Kurdistan’da şüpheli kadın ölümlerinde ciddi bir artış yaşanıyor. Son bir hafta içerisinde Wan’da (Van)  2, Colemêrg’de (Hakkari) bir kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirirken, kadına yönelik şiddete karşı çalışan kurumların tamamını kapatan kayyım, şüpheli ölümlerin artışının birinci dereceden fail olarak gösteriliyor. Giderek artan ve kayıtlara “intihar” olarak geçirilen şüpheli kadın ölümlerini, cezasızlık politikasını Halkların Demokratik Partisi (HDP) Tuşba Belediye Meclis Üyesi Ayşe Minaz değerlendirdi. 

 

Kadının yaşamı ile değil ailenin toplumsal kimliği ile ilgileniyor

 

Tevgera Jinên Azad (TJA) ve HDP Kadın Meclisi olarak şüpheli şekilde yaşamını yitiren her iki kadının ailelerine giderek, şüpheli ölümü irdelediklerini ifade eden Ayşe, “Gündelik iş yükleri zor, kayyım atamaları sonrası belediyelere ait bütün kadın kurumlarının kapatılması ile kadınların başvurabileceği mekanizmalar ortadan kaldırıldı, kadınlar yalnızlaştırıldı. Kayyımdan önce ‘Kadın sığınma evleri, Alo şiddet hattı, Kadın yaşam istasyonları’ vardı. Maalesef tüm bunlar kapatıldı. Şuan valiliğe bağlı bazı kurumlar var. Tabi bunlar siyasi mekanizmalarla yürütülen kurumlardır. Kadın özgün kimliğini esas alıp davranmıyorlar. Daha çok o ailenin toplumsal kimliğiyle ilgilendikleri için şiddeti bastırmaya çalışıyorlar” dedi.

 

Şuana kadar hiçbir şüpheli ölümün faili bulunmuş değil

 

“Şuan Wan’daki tüm kadınlar yaşamı çekilmez kılan bir sistemle karşı karşıya” diyen Ayşe, “Erkek-devlet şiddeti tüm yaşamlarımıza sirayet etti. Özellikle gündelik yaşantımızın içinde olan erkek-devlet yüzünden kendimize ait yaşamımızı dahi yaşayamıyoruz. Yaşadığımız kentte şüpheli kadın ölümleri giderek artıyor. Kadın kurumları ve TJA olarak kadın cinayetleri ‘politiktir’ diyoruz. Mevcut iktidar bu güne kadar intihara sürüklenen ya da şüpheli şekilde yaşamını yitiren hiçbir kadının davasını takip edip bunun şüpheli boyutunu giderebilecek adım atılmadı” şeklinde konuştu.

 

Kadın kurumlara ve STÖ’lere çağrı

 

Şüpheli ölümlerin gerçek faillerini ortaya çıkarmak için tüm kadın kurumları ve Sivil Toplum Örgütleri’nin (STÖ) birlikte harekete geçmesi gerektiği çağrısında bulunan Ayşe, “Şüpheli kadın ölümlerini azaltmak istiyorsak, kadın cinayetlerinin, kadın katliamlarının politik bir zeminden çıkmasını istiyorsak daha çok sahada olmamız gerekiyor. Daha çok kadın kazanmamız gerekiyor ve kadın örgütlülüğü ile şüpheli kadınların ölümünü daha aza indireceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Son bir haftada şüpheli şekilde yaşamını yitiren kadınlar şöyle:

 

*Wan’ın Tuşba ilçesine bağlı Marmêt (Mermit) Mahallesi’nde 3 Mart günü Özlem Karadoğan şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.

 

*Wan'ın merkez Tuşba ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi'nde, 1 Mart tarihinde Çiğdem Cansız (18) isimli genç kadının yaşamına son verdiği ileri sürüldü.

 

*Colemêrg’e bağlı Dizê köyünde 5 Mart günü akşam saatlerinde 19 yaşındaki Zilan Turan evinde yaralı olarak bulundu. Devlet hastanesine ambulansla kaldırılan ağır yaralanan Zilan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.”