‘Dayanışma ve hesap sormak için alana çıktık’

  • 10:48 9 Mart 2023
  • Güncel
Sema Çağlak
 
ŞIRNEX - 8 Mart’ta depremzede kadınlar ve özel savaş politikalarına karşı dayanışma ruhu ile hesap sormak için alanlarda olduklarını söyleyen Botanlı kadınlar, erkek-devlet politikalarına karşı örgütlülük ve mücadeleyi büyütme vurgusu yaptı.
 
Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü “Jin jiyan azadî zamanı” şiarıyla Kurdistan ve Türkiye’nin birçok kentinde etkinlikler gerçekleştirildi. Şirnex’in (Şırnak) Silopî (Silopi) ilçesinde de alanlara çıkarak yürüyüş gerçekleştiren kadınlar konuştu. 
 
‘Yası hesap sormaya dönüştürdük’
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex Disiplin Kurulu üyesi Nurcan Altürk, 8 Mart’ı dayanışma ve hesap sorma ile karşıladıklarını belirterek, “Depremden dolayı 8 Mart’ı yasla karşıladık. Ancak bu yasımızı hesap sormaya dönüştürdük. Botanlı kadınlar ve Tevgera Jinên Azad (TJA) olarak kadınları yalnız bırakmıyoruz ve dayanışmamız giderek büyüyor. Zaten ilk günden bu yana alanlardaydık. Mor TIR’larla deprem bölgesindeki kadınlara  ulaştık, destek verdik. Devletin bilinçli olarak deprem bölgesine gitmediğini anladık. Buna karşı büyük bir öfke var. Yurttaşlar ilk günden bu yana ‘Devlet nerede’ diye soruyor. Buna karşı birbirinden destek alıyor. Bizler de HDP olarak ilk günden bu yana dayanışmayı büyüttük ve kadınlar için çalıştık. Bu gün de alanlarda kadınların sesi oluyoruz” dedi. 
 
‘Zulme karşı kadın mücadelesi büyüyor’
 
HDP Qileban (Uludere) yönetiminden Feride Yaman da şu sözleri kulandı: “Bu günü zindanlardaki tüm kadınlara ve katledilen kadınlara atfediyoruz. Kadınlara yönelik baskılar arttıkça biz de mücadelemizi büyütüyoruz. Zulüm arttıkça biz de gücümüzü büyütüyoruz. Bu günü mücadeleci ve direnen kadınlara armağan ediyorum.”
 
 
‘El ele vererek zulmü durdurabiliriz’
 
Özgürlük ve barış için alanlarda olduklarını dile getiren Rihan Konut ise, “Hepimizin düşünce ve davası aynı. Bizler kadınlar ve anneler için barış, özgürlük ve eşitlik istiyoruz. Bu zulme artık yeter diyoruz. Tüm kadınlar birlik olarak bu zulüm ve savaşa karşı durabilir. Kadın, erkek, gençlerin el ele vererek özgürlük ve barış çemberi oluşturmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kadınlar kölelik duvarlarını yıktı’
Kadınların artık kölelik duvarlarını yıktığını dile getiren Meryem Oruç da, “Bizler kadın katliamlarına, zulme karşı, barış ve özgürlük için alanlardayız. Nerede bir zulüm varsa, Kürt, Türk, Arap, Süryani herkes birlik olmalı ve buna karşı sesini yükseltmeli. Suriye’de de deprem oldu ama Türkiye Rojava ve Suriye’ye saldırılarını sürdürdü. Bu kadar insan enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi, kimse yardıma gitmedi. Onlar insan değil mi? Yine kadınlar üzerinde büyük bir zulüm var. Kadınlar önce baba ve abilerinin baskısını görüyor, evlendikten sonra da evlendiği erkeğin ve kayınpederinin baskısı ile karşı karşıya kalıyor. Artık bunu kabul etmiyoruz. Buna karşı ses çıkarmak için Cizîr’den (Cizre) geldim. Kadınlara yönelik saldırı ve kirli savaş sürdürülüyor. Kadınların bedenleri teşhir ediliyor. Tecavüze uğruyorlar ve katlediliyorlar. Artık kadınlar olarak bunlara tahammülümüz kalmadı. Tüm bunlara karşı sesimizi daha güçlü çıkaracağız” sözleriyle yürüyüşe neden katıldığını anlattı. 
‘Özel savaş politikalarına karşı alandayız’
 
Kadın ve gençlere yönelik özel savaş politikalarına dikkat çeken Meyda Hezer ise şunları dile getirdi: “Bu yıl 8 Mart dayanışma ve mücadele ile karşılandı. Bu yıl kadınlar seslerini depremzede kadınlar ve erkek devlet tarafından katledilen kadınlar için yükseltti. Kadınlar sokaklarda kendini güvende hissetmiyor. Kadınlar, kadın ve gençlere yönelik geliştirilen özel savaş politikalarına karşı alanlarda. Bu politika yeni değil. Geçmiş zamanlarda da bu politika kadınları hedef aldı. Kadınlar ve gençler bu kirli politikalara karşı örgütlenmeli ve bu oyunlara gelmemeli. Genç kadınlar bu politikalara karşı duyarlı ve uyanık olmalı.”