Marta Sömek 

 

SEMSÛR - Narlıkuyu’daki çadır kentte Çocuk Çadırı ve oyun alanları kuran Diyarbakır Çocuk Hakları Odaklı Kriz Yönetim Ağı gönüllüsü Duriye Erel, çocuklar için güvenli alan oluşturduklarını belirterek, “Çocuklar var oldukça bizler de burada var olacağız” dedi.

 

Mereş merkezli gerçekleşen depremlerde on binlerce kişi yaşamını yitirirken, deprem illerindeki yıkım ve enkaz da sürüyor. Gönüllülerin dayanışması ile yeni bir yaşamın inşa edilmesi için büyük bir çaba sarf edilen deprem illeri ve çadır kentlerde her yaştan depremzedeler için aktivite ve çalışmalar da sürüyor. Semsûr’un merkez ilçesine bağlı Narlıkuyu semtinde Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tevgera Jinên Azad (TJA) ve çok sayıda sivil toplum örgütünün dayanışması ile kurulan çadır kentte de komünal yaşam inşa edildi.

 

Çocuklar için gönüllü oldular

 

Her yaştan depremzedeler için yaşam ve oyun alanlarının kurulduğu çadır kentte, çok sayıda kadın, çocuk ve sağlık çadırları yer alıyor. Çocuklar için de Oyun Çadırı ve çok sayıda oyun alanı kuran Diyarbakır Çocuk Hakları Odaklı Kriz Yönetim Ağı – Tora Reveberîya Krîzê Ya Mafparêz a Zarokan a Amed’e, çadır kentin kurulduğu günden beridir dönüşümlü ekipleri ile Semsûr’da birçok aktivite ve çalışma gerçekleştiriyor. Oyun Çadırı’na “Jiyan heye hêvî her dem heye” pankartını asan Diyarbakır Çocuk Hakları Odaklı Kriz Yönetim Ağı, çadırı balon ve oyuncaklarla süsleyerek park ve parkurlar da kurdu.

 

Çocuklar ile yaptıkları çalışmalar ve gelişime dair Diyarbakır Çocuk Hakları Odaklı Kriz Yönetim Ağı gönüllüsü Duriye Erel, ajansımıza konuştu.

 

Çocukların oyuncağa verdiği ilk tepki

 

Depremin 7’den 70’e herkesi etkilediğini belirten Duriye, Diyarbakır’da ilk olarak oyun alanları yaparak çocuklarla etkinlikler yaptıklarını belirtti. Sahaya tam anlamıyla inemediklerinin bilgisini veren Duriye, “Adıyaman’a gelmeye karar verdik ve burada birlikte bir oyun alanı kuralım dedik. İlk gezdiğimiz günden beri çadır kurulumuna kadar buranın her koşuluna yardım ettik, destek olduk. Çocuklarla buluşmaya başladık ilk günden beri” şeklinde konuştu. Çocuklarla sanatsal etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyleyen Duriye, “Depremden bu yana ailelerin önceliği haklı olarak barınma ve temel ihtiyaçlarını karşılamaktı. Çocuklar geri planda kalmıştı. Ama çocuklar hiçbir şeyin farkında değiller, her şeyi oyun sanıyorlar. Oyuna ve oyuncağa ihtiyaçları var. Buraya geldiğimizde çocukların ilk heyecanını, müziğe, oyuncağa verdikleri ilk tepkiyi unutamam” dedi.

 

Suriyeli çocuklarla iletişimsizlik

 

Çadır kentteki Çocuk Çadırı’nın her geçen gün daha da geliştiğini kaydeden Duriye, “Şu an çok iyiyiz, gün geçtikçe çadır alanı genişliyor, aileler geliyor. İlk süreçte Suriyeli çocuklar çok fazlaydı. Bizim zorlandığımız nokta dil problemiydi. İletişime geçemiyorduk, onların kendini ifade edememesi, bizim kendimizi ifade edemememiz. İlk hafta tercüman bulamadık ama sonradan anne babalardan destek istedik, onlar bize tercümanlık yaptı” sözleriyle yaşadıkları sorunları anlattı. Çocukların akranları arasında ayrımcılığa maruz kalabildiğini söyleyen Duriye, “Ama yetişkin insanlar, buradaki komisyon ya da bizler tarafından asla ayrımcılığa maruz kalmıyorlar. Gözlemim bu yönde. Ama çocukların kendi aralarında çatışmaları ve birbirlerini kabullenmemelerini görebiliyorum” aktarımını yaptı.

 

Hem anneler hem de çocuklar oyunda

 

Aileler ile çocukların psiko sosyal desteğe çok fazla ihtiyacı olduğunu ifade eden Duriye, “Biz şöyle bir karar aldık, çocukları bu temelde hazırladıktan sonra örneğin bir hafta sonra psiko sosyal çalışmalar başlayacak ve psikologlar gelecek buraya. Hem aileler hem de çocuklarla ilgili çalışmalar yürütülecek. Biz de çocukların oyun olarak temel zeminlerini hazırlıyoruz. Çocuklar ilk zamanlarda çok ürküyordu, çadırın dışına çıkmıyorlardı. 12 yaşın üzerindeki çocuklar, ‘Oyuncak mı, ben çocuk muyum’ diyordu. Olgunlaştıklarını düşünüyorlardı. Çünkü ailelerin onların yanında konuştukları ile ilgili onların da bir yetişkin olarak destek sunmaları şeklinde kodlamışlardı kendilerini. Ama şu anda çocukları oyun alanına çekince bakım veren anneler de bizimle top oynamaya geliyor. O değişimi gördük” diyerek komünal yaşam ile gelişmeleri ele aldı.

 

Güvenli alan oluştu

 

Oyun alanında belirli kurallarının olduğunu paylaşan Duriye, “Saat 10.00, 12.00, 14.00 ve 16.00 arası oyunlarımız var. Çocuklar bu saatlere adapte oldular artık geliyorlar. Burası onlar için güvenli bir alan oldu. İlk etapta anneler çok korkuyorlardı, kaybolacaklarını düşünüyorlardı. Yavaş yavaş güven ilişkisini kurduktan sonra şimdi rahat bir şekilde aileler de gelip oturuyor, çocuklarını da getiriyor oyun alanına. Annelerin de dahil olduğu birlikte etkinlikler de yapıyoruz. İlk geldiğimiz zaman kendimizle oyuncaklar getirmiştik. Ama oyun çadırını kurduktan sonra çevreden bireysel, kurumsal olarak çok fazla oyuncak desteği, kırtasiye malzemesi geldi. Her gelen ihtiyaçlara göre destek sunuyor. Bu yüzden burada hiçbir sorun yaşamadık” ifadeleriyle dayanışmanın her geçen gün büyüdüğünü belirtiyor.

 

‘Var olmaya devam edeceğiz’

 

3 günde bir ekiplerinin değiştiğini söyleyen Duriye, ilerleyen süreçte ise gönüllüleri bir aylık periyotlarla çadır kentteki Oyun Çadırı’nda kalacak şekilde planlayacaklarını dile getirdi. İlk etapta köylere hiç ulaşamadıklarını da ifade eden Duriye, “Son 4 gündür 8 köye gittik ve gitmeye de devam edeceğiz. Eğer araç sabit kalırsa düzenli bir şekilde günü birlik köylerde de etkinlikler yapıp burası sabit kalacak” dedi. “Çocuklar var oldukça bizler de burada var olacağız” diyen Duriye, Dîlok’a, Meletî’ye ve Hatay’a da gitmeyi planladıklarını, bunun için hazırlıklar yapıklarını sözlerine ekledi.