İZMİR - Her felakette, savaşta kadına yönelik hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çeken İzmir Barosu avukatları, kadınların hak mücadelesinde yanlarında olacaklarını beyan etti. Avukatlar, tüm kadınları, 8 Mart gece yürüyüşüne davet etti.

 

İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İzmir Barosu önünde bir araya gelerek Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü. Burada basın açıklaması gerçekleştiren kadınlar, “Kadın yaşam özgürlük”, “Jin jiyan azadî”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Erkek vuruyor devlet koruyor” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sloganları attı. Açıklama metnini, kadınlar adına Büşra Marangozoğlu ve Gözde Önal okudu.

 

‘Polis eşliğinde kadının yaşam hakkı elinden alındı’

 

İlk olarak söz alan Büşra,  polis eşliğinde çocuklarını görmeye giden Aslı Engin’in kesici aletle katledilişini hatırlattı. Büşra, “Bu ülkede bir kadının daha yaşama hakkı elinden alındı. Hem de polis eşliğinde. Bu ülkede birçok kez uzaklaştırma kararı verilmiş olmasına rağmen tazyik hapsi kararı, Hülya Şellavcı iş yerinde eşi tarafından başından vurularak katledildikten sonra verildi. Yani bu ülkede bir kadının daha yaşama hakkı elinden alındı. Hem de adli makamlar öngörebileceği halde” diye belirtti.

 

‘Kadınlar depremden sağ çıktığına bile sevinemedi’

 

11 İlde yaşanan deprem felaketinden sağ çıkabilen kadınlara bile sevinemediğini dile getiren Büşra, “Çünkü çadırda, depremzede olan kadınlara karşı bile, deprem bölgesinde bile erkek şiddeti devam ediyor. Tehditten cinsel saldırıya, ısrarlı takipten kasten yaralamaya, kadına karşı fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet devam ediyor. Bu ülkede depremzede Alev Altun, barınma ihtiyacı devlet tarafından karşılanmadığı için şiddet gördüğü eşinin evine yerleşmek zorunda kaldı, üzerine kaynar su döküldü” dedi.

 

‘Her felakette kadına şiddet yaşandı, söz hakkı verilmedi’

 

Ardından söz alan Gözde savaşta, doğal afette kadınlara karşı şiddetin her türünün yaşandığını dile getirerek, “Bu ülkede hiçbir şeye ses çıkmadı da kadınların yaşamına, haklarına gelince herkes hep bir ağızdan konuştu. Bu ülkede kadınlara nafaka verilmesine karar verildiğinde gösterilen tepki, kadınlar katledildiğinde gösterilmedi. Erkeklerin bitmeyen istekleri konuşuldu da sıra kadına gelince, erkeklerin yorumlarından kadınlara söz sırası gelmedi” şeklinde konuştu. 

 

‘Kadınlarla dayanışmaktan vazgeçmeyeceğiz’

 

Kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı mücadeleye devam edeceklerini, kadın davalarının takipçisi olacaklarını söyleyen Gözde, “10 Mart tarihinde, Pınar Gültekin davasının duruşmasına müdahale talebimizin reddine karar verilmiş olmasına rağmen katılmaya, sözümüz var demeye devam edeceğiz. Failin gözaltına alınmasıyla yetinmeyeceğiz. Aslı Engin’in katledilmesine ilişkin yargılama sürecinin takipçisi olacağız. Şu an deprem bölgesinde bulunan, temel ihtiyaçları dahi karşılanmayan, şiddet gören kadınlarla dayanışmamızı yükseltmeye devam edeceğiz. Asla bu düzene alışmayacağız! Bu düzene karşı durmaktan, şiddete uğrayan tek bir kadın kalmayana dek mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz’

 

‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ demekten vazgeçmeyeceklerini dile getiren Gözde, “Biz kadınlar, sadece şiddetsiz yaşayabilmek, çalışabilmek, barınabilmek, gülebilmek için bile mücadele vermek zorunda bırakılıyoruz. Bir kez daha tekrar ediyoruz ki bu zihniyete teslim olmayacağız, biat etmeyeceğiz, bu zihniyetle mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” sözlerine yer verdi. 

 

Gözde son olarak tüm kadınları 19.30’da yapılacak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yürüyüşüne katılmaya davet etti.

 

Açıklama, sloganlarla sona erdi.