DİSK’ten 8 Mart açıklaması: Mücadeleyi yükselteceğiz

  • 13:26 8 Mart 2023
  • Güncel
 
İSTANBUL - DİSK, “Dayanışmayla ayaktayız örgütlenerek değiştireceğiz” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yaptığı açıklamada taleplerini dile getirirken, mücadelelerini de büyüteceklerinin mesajını verdi. 
 
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Dayanışmayla ayaktayız örgütlenerek değiştireceğiz” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Beşiktaş İskele meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi. “Dayanışmayla ayaktayız örgütlenerek değiştireceğiz” pankartının açıldığı açıklamaya DİSK Konfederasyon Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada, “Yaşasın kadın dayanışması”, “İnadına sendika inadına DİSK” ve “ILO 190 onaylansın” sloganları atıldı. 
 
100 kadından sadece 19’u kayıtlı işçi
 
Açıklamada ilk olarak söz alan DİSK Konfederasyon Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK’li kadınlar olarak her alanda mücadele yürüttüklerini dile getirerek kadınları selamladı. Arzu, “8 Mart yıllar önce mücadele veren, bedel ödeyen kadınların mücadelesini selamladığımız bir gün. Kadın mücadelesinde kaybettiğimiz kız kardeşlerimizi anıyor ve haklarımıza, emeğimize sahip çıkmak için dayanışma için olacağımızı ve büyüteceğimizi söylüyoruz. Çalışma hayatında kadın işçiler eşitsizliği yaşıyor. Aynı işi yaptığımız halde daha düşük ücret alıyor, olumsuz koşullarda çalışıyoruz. Her 100 kadından 19’u kayıtlı istihdamda gözüküyor. Ama çoğu güvencesiz çalışıyor. Ucuz iş gücü olarak görülüyor. Deprem bölgesindeki kadınların çoğu da kayıt dışı çalışıyor. Bundan dolayı sosyal güvenlik önleminden faydalanmayacaklar. Kadınlar eşitsizliğinin kıskacında yaşam mücadelesi veriyor. Kadınların çalışma hayatının önündeki engellerin kaldırılması için çalışmalar yürütülmesi gerekiyor” diyerek konuşmasını. “Yaşasın kadın dayanışması” sloganı ile sonlandırdı. 
 
Depremin ağır yükü kadınlarda
 
Ardından açıklamayı okuyan Genel İş Avrupa yakası 2 No’lu Şube Yöneticisi Zuhal Kaynak, bu yılki 8 Mart’ı ekonomik, sosyal, siyasal kriz ve depremin yarattığı hüzün ile karşıladıklarını ifade etti. Zuhal, “Salgın döneminde olduğu gibi deprem, kadınları ve kız çocuklarını daha fazla etkilemiş, kadınları sevdiklerinin acısıyla yaşamı yeniden kurmaya, geride kalanların yaşamlarını idame ettirmeye zorlamış ve depremin fiziksel, psikolojik yüküyle baş başa bırakmıştır. Barınma başta olmak üzere su, tuvalet ile hijyen malzemelerine erişim, aradan geçen bir aylık sürede dahi giderilememiştir” dedi. 
 
İktidarın deprem sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik mekanizmaları harekete geçirmemesine dikkat çeken Zuhal, başta kadınlar olmak üzere halkın yükümlü baş başa bırakıldığı vurgulandı. Zuhal, “Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik kamucu sosyal politikalar bölgedeki yaraların sarılmasında öncelikli olmalıdır” ifadesini kullandı. 
 
‘Mücadeleyi yükselteceğiz’
 
Kadınların geçmişten bugüne her alanda mücadele ettiğinin altını çizen Zuhal, “Bugün depremin açtığı yaraları sarmak için de ülkenin dört bir yanında kadınlar ekonomik kriz ve depremin getirmiş olduğu eşitsizlikleri, yoksunlukları, acıları gidermek için dayanışmayı ilmek ilmek örüyor. Kadın mücadelesi yaşamın her alanında değiştirmeye ve dönüştürmeye devam ediyor. Biz DİSK’li kadınlar olarak İran ve Afganistan’da ‘Kadın Yaşam Özgürlük’ şiarını yükselten kız kardeşlerimizin mücadelesini selamlıyoruz. Bizler erkek egemenliğine, eşitsizliklere, ayrımcılığa, şiddete ve tacize, nefret söylemine, karar mekanizmalarından dışlanmaya ve yok sayılmaya karşı mücadeleyi yükselteceğiz” sözlerine yer verdi. 
 
Zuhal son olarak DİSK’li kadınlar olarak taleplerini dile getirdi. 
 
Kadınların talepleri şöyle: 
 
“*Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, güvenceli ve insan onuruna yaraşır işler yaratılmalıdır. Depremden etkilenen kadınların istihdama katılmaları için özel önlemler alınmalıdır. Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırmaya son verilmeli, güvenceli iş, güvenli yaşam koşulları sağlanmalıdır.
 
*Kadınların istihdama katılımının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bakım ve ev işi yükünü alacak ücretsiz, nitelikli kreş ve yaşlı bakım evleri yaygınlaştırılmalı, erkek işçiler de kreş imkanlarından faydalanmalıdır. Bu talepler deprem bölgesinde de hızla hayata geçirilmelidir.
 
*Barınma en temel haktır. Deprem bölgesinde hızla kadınlara güvenli barınma imkânı sağlanmalıdır. Kadınlar ve kız çocukları için güvenli yaşam alanları oluşturulmalıdır. Deprem sonrası artacak olan şiddet, taciz ve istismara karşı özel önlemler alınmalıdır.
 
*Kadın ve kız çocuklarının temel ihtiyaçlarından olan hijyen kiti, mama ve bez vb. ürünlerin ücretsiz, düzenli ve sürekli bir şekilde deprem bölgesine ulaşması organize edilmelidir.
 
*İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
 
*ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylanmalıdır.
 
*Toplumsal cinsiyet eşitliği, çalışma yaşamı başta olmak üzere yaşamın her alanında hayata geçirilmeli, kadınların karar mekanizmalarında yer almasını sağlayacak politikalar uygulanmalıdır.
 
*Kamu hizmetleri başta kadınlar ve kız çocukları olmak üzere, eşitsiz ve korunması gereken gruplar için yeniden organize edilmelidir.”
 
Açıklama, slogan ve alkışlarla son buldu.