Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği’nden 8 Mart açıklaması

  • 15:40 7 Mart 2023
  • Güncel
 
İSTANBUL - Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yazılı basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, kadına yönelik her türlü şiddete karşı iç hukuk ve uluslararası sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmesi çağrısı yapıldı.
 
Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği’nin Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yazılı açıklama yayınladı.
 
Kadınlar depremde hak ihlallerine maruz kaldı
 
Bu yılki 8 Mart’ın depremde çok sayıda insanın yaşamının yitirmesinden dolayı acı ile karşılandığı ifade edilen açıklamada, kadınların deprem sürecinde de birçok hak ihlaline maruz kaldığı belirtildi. Açıklamada, “Kadın mücadelesi de bir taraftan devam ediyor. Çok sayıda kadın deprem bölgesinde, cezaevinin içinde mahsur kalarak, büyük hak kayıplarına uğradı. Çok korktular, yalnız bırakıldılar, aileleri ile iletişim kuramadılar. Bu büyük hak ihlallerine, depremde yaşanan büyük acılara, alınmayan önlemlere karşı hak mücadelesi veren, basın açıklaması yapan insanlara bile devlet şiddeti kullanıldı. Birçok kadın, bu gösterilerde gözaltına alındı ve kötü muameleye maruz kaldı. Kadına yönelik şiddet, her alanda varlığını devam ettiriyor” denildi.
 
Kadına yönelik şiddet her alanda
 
Deprem sürecinin yanında kadına yönelik şiddetin devlet politikası olarak devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Gözaltına alınan kadınlara karşı ‘Mandela Kuralları’ işletilmiyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi haline gelen bu kurallara, bağlılık sözü var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kadına yönelik şiddetle ilgili kendi iç hukukunu uygulamadığı gibi altına imza attığı uluslararası sözleşmeleri de uygulamamakta direniyor. Bu alanda yapılmış en önemli sözleşme olan ‘İstanbul Sözleşmesi’ maalesef ki bir imza ile feshedildi. Sözleşmenin feshedilmesinin ardından kadına yönelik şiddette ve kadın cinayetlerinde büyük bir artış gözlendi. Aynı zamanda devlet dilinin sertleşmesi, uygulamalara da yansıdı” ifadeleri kullanıldı.
 
Sözleşmeler, uygulama çağrısı
 
Açıklamada cezaevlerindeki duruma dikkat çekilirken, şunlar belirtildi: “Hasta mahpusların, tedavi hakları çoğu yerde engellendiği gibi, cezaevinde kalamayacak durumda hasta olan mahpuslara maalesef ki adli tıp cezaevinde kalabilir raporu verdiği için cezaevlerinde ölümü bekliyorlar.  Fatma Tokmak, ağır kalp hastası olduğu halde, İnsan Hakları Vakfı’nın cezaevinde kalamaz raporuna rağmen hala cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Trans kadın Buse Aydın erkek cezaevinde, hücrede tutulmaya devam ediyor. Siyasi mahpuslardan ve HDP eski milletvekili Semra Güzel gözaltından hastaneye götürüldüğünde kendisine burada İstanbul Protokolü geçmiyor diye cevap verilebiliyor. Maalesef ki Türkiye'de yargı pratikleri çok kötü durumda. Bir kez daha tekrarlıyoruz, ‘Kadına yönelik şiddet politiktir’. Kadına yönelik şiddet konusunda, yargı makamlarını ve devlet yöneticilerini kendi iç hukukunu ve altına imza attığı uluslararası sözleşmelere uygun davranmaya davet ediyoruz.”