Ankara’da tutsak gazeteciler için barış nöbeti tutuldu

  • 16:23 2 Aralık 2022
  • Güncel
 
ANKARA - İHD Ankara Şubesi’nde tutsak gazeteciler için barış nöbeti tutuldu. Nöbete katılan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, “Neden bu iktidar basından korkuyor, çünkü bu iktidar gerçeklerden korkuyor” dedi.  
 
Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirler Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Deniz Nazlım, Emrullah Acar, Selman Güzelyüz ve Hakan Yalçın ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek 35 gündür cezaevinde tutuluyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında işkenceyle gözaltına alınan ve 29 Ekim’de çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan 9 gazeteci hakkında henüz bir iddianame hazırlanmadığı gibi, geçen süre içerisinde dosyada birçok hukuksuz işlemin olduğu da gündeme geldi.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube’de her ayın ilk cuması gerçekleştirilen barış nöbetinde bu ay tutsak gazetecilere dikkat çekildi. “Gazeteciler barış istiyor” temasıyla gerçekleştirilen barış nöbetine Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Oya Ersoy, Ömer Öcalan, Abdullah Koç, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Barış Vakfı kurucularından Nusret Doğruak,  Alınteri’den Zarife Çamalan ve gazetecilerin yanı sıra aktivistler katıldı.
 
Basını işlevsiz kılma hamleleri
 
Nöbete katılan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, “Bu ülkede basın hiçbir zaman özgür olmadı. Basın üzerinde ciddi saldırılar vardı, yarın Özgür Ülke’nin bombalanmasının yıldönümü ama hiçbir iktidar döneminde de basının bu kadar zapt ırat altına alındığı bir dönem de yaşamamıştık. Neden bu iktidar basından korkuyor? Çünkü bu iktidar gerçeklerden korkuyor. Hem kendi yandaş basınını yarattığı yetmiyormuş gibi,  muhalif olan herkese bütün basına başta Kürt basını olmak üzere ciddi anlamda gözaltılar, tutuklamalar içinde. Özellikle hak mücadelesi veren her kesimi sokaktan çekmek üzerine kendi iktidarını kurduğu için de sokakta muhabirlik yapanları eylemci gibi darp etme, tehditlerle, küfürlerle basını işlevsiz kılmaya dönük hamleler içinde” değerlendirmesi yaptı.
 
‘Haber alma hakkından vazgeçmeyeceğiz’
 
İktidarın çıkardığı dezenformasyon yasasıyla, haberleri kamuoyundan gizlemeye dönük adım attıklarını belirten Oya, “Faşizme karşı, hak ve adalet, halkın doğru haber alma hakkına dair mücadeleden yani hak ve hakikat mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmedik. Bunların ağababalarına karşı vazgeçmedik, bunlara karşı da vazgeçmeyeceğiz” dedi.
 
‘Biz neyi yazmayalım’
 
Alınteri’den Zarife Çamalan, basını kendi kontrollerine almadıkları için bu saldırıların yapıldığını söyleyerek, “Biz neyi yazmayacağız, kimyasal silahlarla saldırıyı yazmayacağız, biz bunu mu yazmayalım? Ya da 25 Kasım’a gelene kadarki süreçte kadına olan şiddeti, tacizi tecavüzü ve cezasızlık politikasını mı yazmayalım? Biz bütün bunları yazmazsak elbette ki onların dokunmayacağı bir yerde dururuz, onların sayacağı seveceği bir yerde dururuz ama bizim gerçekliğimiz hem toplumsal hem de sınıfsal mücadelenin içinde onun gerçekliğini yazmaktır. Dolayısıyla barış, eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam dediğimiz bir dünyayı kurmak için o gün gelene kadar özgür basın mensupları olarak da devrimci sol sosyalistler olarak da bu mücadeleye devam edeceğiz” diye belirtti. 
 
‘Tarih bu hukuksuzluğu yazacak’
 
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, gazetecileri sık sık ziyaret ettiklerini söyleyerek, gazetecilerin çeşitli politik sebepler ile tutuklandıklarının farkında olduğunu söyledi. Öztürk şöyle devam etti: “Bu tip soruşturmaların ileride ne kadar hukuksuz olduğu ortaya çıkacaktır ama arkadaşlarımızın özgürlüğünden mahrum bırakılması hiçbir şekilde telafi edilemez. Bir kez daha tüm gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması gerektiğini açıkça ifade etmek istiyoruz. Gazeteciler niçin tutuklanır? Gazeteciler halkın haber alma hakkını yerine getirir dolayısıyla eğer bu ülkede, bu coğrafyada neler olup bittiğini öğrenmek istiyorsak bunu bize gazeteciler sağlıyor. Ama özellikle bir iktidar 2015’ten bu yana silahlı çatışma ortamını, savaş ortamını sürekli manipüle etmek istiyorsa, sürekli haberlerin verilmesini engelliyorsa ve özellikle barış gazeteciliğini engellemek istiyorsa gelinen nokta oldukça vahim. Gazeteciler üzerindeki soruşturma ve dava baskısı hiçbir şekilde bitmiyor. Gerçekten gazetecilik faaliyeti yürüten gazetecilerin hemen hemen tamamıyla ilgili soruşturma ve davalar devam etmektedir. Sürekli bu baskı ortamıyla baş etmek zorunda kalmaktalar.”
 
Barış nöbeti, İHD Ankara Şube’de saat 18.00’a kadar devam edecek.