‘Saldırılara karşı mücadele ederek ortak yaşamı inşa edeceğiz’

  • 09:04 2 Aralık 2022
  • Güncel
 
Sema Çağlak
 
ŞIRNEX - Kürtlere, kadınlara yönelik saldırılar, tecrit ve yaşanan krizleri değerlendiren HDP Şirnex İl Eşbaşkanı Sabuha Akdağ, tüm bunlarla Kürt halkının kazanımlarının ortadan kaldırılmak istendiğini buna karşı mücadeleyi büyütüp halklarla ortak yaşamı inşa edeceklerini belirtti. 
 
Türkiye’nin Güney Kurdistan ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ederken, ekonomik kriz, kadına yönelik şiddet, gözaltı ve tutuklamalar da aralıksız sürüyor. Yaşanan krizin temel nedeni tecrit, savaş ve Kürt halkının kazanımlarına saldırılar olarak değerlendiriliyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex İl Eşbaşkanı Sabuha Akdağ da yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  
 
‘Topyekun bir savaş var’
 
Yaşanan tüm gelişmelerin birbiri ile bağlantılı olduğunu belirten Sabuha,  ağır ve zorlu bir süreçten geçildiğini söyledi. “Tecrit, cezaevlerindeki işkenceler ve her taraftan ağır bir savaş durumu var” diyen Sabuha, “Bunların yanı sıra saldırılarda kimyasal silah kullanılıyor. Bölgede bir özel savaş politikası yürütülüyor. Yani Kürt halkına karşı topyekun bir savaş yürütülüyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Silopi yürüyüşü direniş ruhunu gösterdi’
 
Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarda kimyasal silah kullanılmasına dikkat  çeken Sabuha, buna karşı Sîlopî’de gerçekleştirilen yürüyüşün verdiği mesajın önemli olduğunu söyledi. Güney Kurdistan sınırındaki alanlara yönelik 2 yıldan bu yana büyük bir savaşın yürütüldüğünü belirten Sabuha, “Bu savaşta onlarca kez kimyasal silah kullanıldı. Son olarak da kimyasal silah kullanılan görüntüler yansıdı. Ne olursa olsun kimyasal silah kullanımı tüm dünyada savaş suçu olarak görülüyor. Buna karşı her yerden tepkiler yükseldi ve en son olarak da Sîlopî’de ‘İnsanlık Yürüyüşü’ gerçekleştirildi. Hem Kurdistan hem de Türkiye’den yürüyüşe katılımlar oldu.  Türk devleti tüm gücü ile bu yürüyüşe saldırdı ve halkın sesinin çıkmasını istemedi. Ancak halkın sesi çok güçlüydü. Halk güçlü mesaj verdi. Burada direniş ruhu ortaya çıktı. Her ne kadar ağır bir saldırı olsa da sonuç alamadılar ve Kürt halkı kimyasal silahlara karşı önemli bir mesaj ve cevap verdi. Sîlopî yürüyüşü sonuç aldı ama yeterli değil. Yıllardır Kürt halkına karşı kimyasal silah kullanılıyor, biz hiçbir yerde bu silahların kullanılmasını istemiyoruz. Yürüyüşümüzün amacı da buydu. Bizler bugünden sonra da Kürt halkına karşı yürütülen zulme direneceğiz ve direnişimiz her zaman sürecek” diye konuştu. 
 
‘Savaşlarını meşrulaştırıyorlar’
 
İktidarların başı sıkıştığında oyun ve karmaşalara başvurduğunu belirten Sabuha, şöyle devam etti: “Yıllardır görüyoruz ki seçimler yaklaştığında AKP ve MHP yine oyun ve büyük savaş peşinde. Sadece bu yıl değil her seçim öncesi Kürt halkının kazanımlarına saldırıyorlar. İstiklal saldırısı planlıydı. Bu senaryo bir savaş başlatılması içindi. Sadece Kürt halkına değil, tüm Türkiye halklarına saldırı yapıyorlar. İnsanların öldürülmesi onlar için önemli değil. Patlamadan sonra da bu savaş  başladı, Rojava’ya dönük savaş başlatıldı. ‘Bize saldırıyorlar, kendimizi savunuyoruz’ mesajı vermek istiyorlar. Böylelikle de saldırılarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar.”
 
‘İktidara inançsızlık var’
 
İktidara karşı büyük bir inançsızlığın olduğunu dile getiren Sabuha, “İstanbul’daki patlama sonrasında halkın kafasında karışlık oluştu. Ancak bu karışıklık iktidarın umurunda olmadı. Çünkü onların birinci amacı savaş başlatmaktı. Hükümete karşı bir inançsızlık var. Seçime giderken, Kürt halkına karşı savaşı kendileri için bir kazanıma dönüştürmek istiyorlar. Bu şekilde milliyetçi kesimleri yanlarına almak istiyorlar. Bizim bu savaş politikalarına karşı duruşumuz nettir. Bizler kalıcı bir barış istiyoruz. Bizim bu savaşa karşı tepkimiz devam edecek” şeklinde konuştu. 
 
‘Amaçları Rojava’nın statüsünü ortadan kaldırmak’
 
Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırısının amacının Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Sabuha şu sözleri kullandı: “Rojava’da yeni bir yaşamla birlikte bir statü elde edildi. Onlar bu savaşla Rojava’nın kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyorlar ve bunun yerine DAİŞ ve ÖSO çetelerini yerleştirmek istiyorlar.  İktidar Kürt halkını kendisi için her açıdan tehlike olarak görüyor. Ancak Kürt halkı hiçbir şekilde bir tehdit oluşturmuyor. Her ne kadar Kürtlere düşmanlıklarının olmadığını söyleseler de bunun arka planında Kürtlere saldırı gerçekleştiriyorlar. Rojava’da özellikle de Kobanê’de kadınların öncülüğü ile DAİŞ çeteleri yenilgiye uğratıldı.  Türkiye Rojava’da kadınların elde ettiği kazanımları ortadan kaldırmak istiyor. ABD ve Rusya’nın bu saldırılara tepkisi yeterli değil ve bunun önünü almaları gerekir. Net bir duruş sergilemeleri gerekir.”
 
‘Kadınların sesinden korkuyorlar’
 
Kadın mücadelesine ilişkin de değerlendirme yapan Sabuha, “Kürt halkı ve kadınların kazanımlarına karşı saldırılarını arttırıyorlar. Öncü kadınlar hedef alınıyor ve seslerini kısmak istiyorlar. Kadınların sokaklara çıkması durumunda bunun onların sonunu getireceğini biliyorlar. Bu yüzden de her yerde kadınlara saldırıyorlar. Kadınlar erkeklerin baskısını kabul etmediği için her yerde mücadelelerini büyütüyor. Özellikle de Îran’da Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından kadınlar öncülüğünde isyan başladı ve İran rejimi bu isyan karşısında giderek zayıflıyor” dedi. 
 
‘Saldırılara karşı örgütlenmek gerekir’
 
Kürtlere ve kadınlara yönelik saldırıların büyük bir krize neden olduğunu söyleyen Sabuha, “Bizler bu krize karşı parti olarak büyük bir mücadele veriyoruz. Bu saldırılara karşı her alanda örgütlenmeliyiz.  Halkımız da ‘artık yeter’ demeli saldırılara. Bizler mücadele ederek, seçim ile bu sistemi değiştireceğiz ve ortak bir yaşamı halklarla birlikte inşa edeceğiz”  ifadelerini kullandı.