'TJA’lı kadınların yanındayız'

  • 18:43 1 Aralık 2022
  • Güncel
 
ANKARA / ADANA - TJA aktivistlerinin gözaltına alınmasını protesto eden kadınlar, “TJA’ya yöneltilen bu sistematik saldırılar kadınların ortak mücadelesine, Kürt kadın hareketine, kadın kurtuluş hareketine ve feminist mücadeleye yapılan saldırılardır” dedi.
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt yöneticisi olmak”, “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “örgüte finansman sağlamak” iddialarıyla yürütülen soruşturma kapsamında dün 14 kentte 57 eve eş zamanlı operasyon düzenlenerek hakkında gözaltı kararı olan 50 kadından 18’i gözaltına alındı.
 
TJA aktivistlerinin gözaltına alınmasına ilişkin Ankara Kadın Platformu, İHD Ankara Şubesi’nde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı kadınlar adına Evin Konak okudu.
 
‘Baskı, işkence ve gözaltı pratiklerini arttırıyor’
 
AKP-MHP ittifakının, kadın mücadelesini her gün kriminalize ettiğini söyleyen Evin şöyle konuştu: “Düşmanca politikalarına her geçen gün bir yenisini ekleyip kadın mücadelesini ve aktivisitlerini kriminalize ederek baskı ve tutuklamalarla kendi çoklu krizlerini aşmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz.  AKP-MHP erkek ittifakının kadın mücadelesinden duyduğu korku ve öfkeyi bu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde meydanlara çıkan kadınlara uygulanan baskı, işkence ve gözaltı pratiklerinde bir kez daha gördük. Sadece İstanbul’da 300’ü aşkın kadın ve LGBTİ+yı işkence ederek gözaltında aldılar. Ağzı burnu kan içinde kalan, kolu bacağı kırılan kadınlar oldu.  Ankara’da da 7 arkadaşımız işkenceyle gözaltına alındı.  Kadınlar, şiddetle mücadele gününde Türkiye’nin neredeyse her yerinde devlet şiddetiyle karşı karşıya kaldı. Yani bu yılki 25 Kasım’da da iktidarın kadına yönelik şiddeti önlemek yerine, yine tüm gücünü şiddete karşı isyan eden kadınları engellemek için nasıl seferber ettiğini, kadın mücadelesine yönelik düşman hukukunda bir kez daha ne kadar ısrarcı olduğunu gördük.”
 
İktidarların önündeki en büyük engel kadınlar
 
25 Kasım’da birçok kentte kadınlara yönelik şiddetin hala etkilerinin devam ettiğini  kaydeden Evin, “TJA’lı kadınlara yönelik Ankara merkezli kitlesel bir gözaltı saldırısı gerçekleştirildiğini, gözaltına alınan kadınların saç çekme, ters kelepçeyle saatlerce bekletme gibi ağır işkence uygulamalarına maruz kaldığını büyük bir öfkeyle öğrenmiş bulunuyoruz. İktidar kendi bekası uğruna hayata geçirdiği kirli savaş ve kaos politikaları önündeki en büyük engelin kadınlar ve kadın mücadelesi olduğunu biliyor. Türkiye’deki direnişin öncü gücü ve öznesi olan kadınları işkenceyle gözaltına alarak, tutuklayarak kadın mücadelesini sindirmeyi amaçlıyor. Kadınlara saldırıyorlar çünkü kendi erkek egemenliklerini kurumsallaştırmalarının önündeki en büyük engelin kadın mücadelesi olduğunu biliyor hatta bunu açıkça ifade ediyorlar.  İşte bu yüzden TJA’ya yöneltilen bu sistematik saldırılar kadınların ortak mücadelesine, Kürt kadın hareketine, kadın kurtuluş hareketine ve feminist mücadeleye yapılan saldırılardır diyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘TJA’lı kadınların yanındayız’
 
İktidarın şiddet politikalarından beslendiğini vurgulayan Evin, “Kadına ve kadınlığa dair tüm birikim, deneyim ve kazanımları yok edip üzerine kendi erkek egemenliğini kurumsallaştırmak isteyen erkek ittifakının bu hukuksuz uygulamalarını kabul etmiyoruz! Bu yüzden kadın mücadelesine yöneltilen özel savaş uygulamalarına karşı her zaman mücadele ve dayanışma içerisinde olacağımızı buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Kadına yönelik erkek devlet şiddetine karşı boyun eğmeyen, kadın özgürlükçü anlayışla kadınların öncülüğünde yeni bir yaşamın inşası için mücadele eden TJA’lı kadınların yanındayız” dedi. 
 
Serbest bırakın çağrısı
 
Evin son olarak, “Bizler buradan bir kez daha sesleniyoruz. Kadına ve kadın mücadelesinin kazanımlarına yönelik gerçekleştirilen bu baskı siyasetine boyun eğmeyeceğiz! İktidar kadın mücadelesini artık baskılarla gözaltılarla engelleyemeyeceğini kabul etmeli ve yapılan bu hukuksuz saldırılara son vermelidir. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!  25 Kasım’da olduğu gibi tüm engellemelerinize, baskı ve gözaltılarınıza rağmen birbirimize sahip çıkmaya, kadın mücadelesine kurduğunuz barikatları aşmaya ve kadın dayanışmasını büyütmeye devam edeceğiz.”
 
Açıklama, kadınların "Jin, jiyan, azadî" sloganı ile sonlandı.
 
Adana 
 
Adana Kadın Platformu, İsmet İnönü Parkı'nda yaptıkları basın açıklamasıyla TJA aktivistlerinin gözaltına alınmasını protesto etti. "Kadın mücadelesi yargılanamaz. Gözaltına alınan kadınlar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı açıklamada kadınlar sık sık, "Jin jiyan azadi" ve "Kadınlar artık susmayacaklar, susmayacaklar" sloganlarını attı. 
 
Platform adına basın açıklamasını okuyan Avukat Sevil Aracı Bek, iktidarın "Jin, jiyan, azadî" sloganının evrenselleştiği bir dönemde kadın katliamlarına, çocuk istismarlarına, eşitsiz dünya koşullarına ve erkek egemen akla karşı 25 Kasım’da alanlardaki mücadeleyi hazmedemediğini vurguladı. 
 
'Jin jiyan azadî demeye devam'
 
"Kadın ve Kürt düşmanı erkek iktidar adeta kadınlardan intikam alırcasına, fütursuzca saldırıyor, kadınları gözaltına alıyor ve tutukluyor" diyen Sevil sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Sizlerin baskısına, tahakkümüne biz kadınlar itaat etmeyeceğiz. Bugün TJA’ya yönelik gerçekleştirilen bu operasyon başta Kürt kadınları olmak üzere özgürlük ve gelecekleri için mücadele eden kadınlara yöneliktir. Bir kez daha hatırlatıyoruz; yüzlerce kadın arkadaşımız başta kadınların özgürlüğü olmak üzere, tüm halkların özgürlüğü için mücadele eden kadınlar, bugün cezaevlerinde rehin tutuluyor. Yıllardır, kadın mücadelesine yönelik baskı, sindirme politikaları yürütülüyor. Kadınlar katlediliyor, katilleri yasalarla korunuyor, özel savaş politikalarıyla kadın bedeni üzerinden bir toplum çökertilmeye çalışılıyor. Biz kadınlar bunun farkındayız. Bu tekçi erkek zihniyetine karşı mücadele yürütüyoruz, örgütleniyoruz, hiçbir baskı, hiçbir şiddet, hiçbir yönelim bizi mücadelemizden geri adım attıramayacak. Bugüne kadar alanları terk etmedik, etmeyeceğiz.Bize reva görülen erkek-devlet şiddetini kabul etmiyoruz. Gözaltına alınan bütün kadınlar derhal serbest bırakılmalıdır. Tutuklama ve rehin alma politikalarınızla kadın mücadelesini susturamayacaksınız. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmiyoruz. Kadın mücadelesini kriminalize etmeye çalışan iktidarın başta İstanbul Sözleşmesi ve eşbaşkanlık olmak üzere kazanımları hedef alınıyor. İktidar şunu net bilmelidir ki; istenilen makul ve makbul kadınlar olmayacağız. Büyük bedellerle elde ettiğimiz kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Yaşamın ve mücadelenin her alanında ‘Jin, Jiyan, Azadî’ demeye devam edeceğiz" dedi.