Rabia Önver

 

COLEMÊRG - Colemêrg ve ilçelerindeki özel savaş politikalarını değerlendiren HDP PM üyesi Leyla Atsak, iktidarın kadınlar ve gençler üzerinden yürüttüğü özel savaş politikalarına karşı tek yolun örgütlenerek mücadele etmek olduğunu vurguladı.

 

Kürtlere yönelik baskı, şiddet uygulamalarının da içinde yer aldığı özel savaş politikaları, Kürdistan’da özellikle kadınları ve gençleri hedef alıyor. Kadın katliamları artış gösterirken, asker, polis, korucular kadınlara ve çocuklara yönelik taciz ve tecavüzde bulunuyor, ardından da Musa Orhan örneğinde olduğu gibi cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Colemêrg ve ilçelerinde de devam eden özel savaş politikaları ile Kürdistan genelinde olduğu gibi kadınlar ve gençler, fuhuş ve uyuşturucu gibi yöntemlerle düşürülüyor. Bunlara maruz kalan kadınların birçoğu ya intihara sürükleniyor ya da topraklarından sürgün ediliyor.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclis üyesi Leyla Atsak, özel savaş politikalarını değerlendirdi.

 

‘Kadınların örgütlülüğü özel savaş politikalarını boşa çıkardı’

 

Özel savaş politikalarının en çok kadınları hedef aldığını söyleyen Leyla, bu şekilde kadını iradesizleştirmenin, toplumdan tamamen koparmanın, yalnızlaştırmanın, kadının yaşamına son vermesinin amaçlandığını dile getirdi. “Kadının örgütlü olduğu yerlerde özel savaş politikaları boşa çıkarıldı” diyen Leyla, kentte son bir yılda özel savaş politikalarının daha fazla ayyuka çıktığını ekledi. Leyla, “Kadınlar üzerinden yürütülen kirli politikalara karşı seslerini çıkarıp mücadele ettiler. Toplumu değiştiren topluma yön veren ve topluma güzel bir yaşam verme çabasında olan yine kadındır. Ama devletlerin iktidarların her zaman gözünde ve hedefinde kadınlar olmuştur. Çünkü bir toplumu yaratan ve güzelleştiren kadıdır. Kadın iradesizleştiriliyorsa o toplumda iradesizleşiyor. Bu noktada aslında devletin ve erkeklerin hedefinde kadınlar var” sözlerini kullandı.

 

‘Kadınlar boyun eğmiyor’

 

Kadını toplumsal yaşamdan koparma politikalarına karşı tek yolun örgütlenerek mücadele etmek olduğunu vurgulayan Leyla, yürütülen özel savaş politikalarına karşı çalışmaların devam ettiğini aktardı. Leyla, “En son Gever’de 9 Ekim komplosunu kınamak için bir yürüyüş düzenlenecekti, 7 kadın arkadaşımız gözaltına alındı. Kadın arkadaşlarımıza nezarethane girişinde zorla çıplak arama yapıldı. Çıplak arama yaparak kadınların iradelerini kırmaya çalışıyorlar. Kadınlar çıplak aramayı kabul etmedikleri için şiddete maruz kalmışlardı. Bu da devletin yürüttüğü özel savaş politikasıdır. Kadınların iradelerini yok saymak istedikleri için farklı politika yürütüyorlar ama kadınlar ne yapıyor, bu politikalara boyun eğmiyor, mücadele etmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.

 

‘Örgütlenip mücadele etmeye devam etmeliyiz’

 

Leyla, toplumun dinamik gücünün kadınlar ve gençler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bir genç toplumunu sen yok edersen o toplumun dinamik gücünü de ortadan kaldırmış olursun. Gençler kendi iradelerine sahip çıkmadıkları zaman kendilerini tamamen siteme teslim ettikleri zaman bir robota dönüştürülür ve toplumdan uzaklaştırılarak liberal bir yaşam sürer. Kürdistan bölgesinde yürütülen savaş politikalarına karşı hepimiz örgütlenip mücadele etmeye devam etmeliyiz.”