Kadınlar 25 Kasım çağrısını Şakran Cezaevi önünden yaptı
- 15:19 24 Kasım 2022
- Güncel
İZMİR - TJA ve EGE TUHAYDER’li kadınlar 25 Kasım çağrısını Şakran Kadın Kapalı Cezaevi önünden seslenerek gerçekleştirdi. Savaş ve tecrit politikalarının en çok kadınlara zarar verdiği ifade edilen eylemde, cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı duyarlılık mesajı verildi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) İzmir ve Ege Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Derneği (Ege TUHAYDER) öncülüğünde kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Şakran Kadın Cezaevi önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi, Adalet Nöbeti eylemcileri Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü katıldı. “Jin jiyan azadî, faşizme ve kadın kırımına karşı şimdi özgürlük zamanı” yazılı pankartın taşındığı açıklamada “Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Garibe Gezer onurumuzdur”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük”, “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganları atıldı. Katledilen kadınların portrelerinin taşındığı açıklamada, temsilen içine fidan ekilmiş kadın ayakkabıları da getirildi. Basın açıklamasını Ege TUHAYDER Eşbaşkanı Nilay Güleser okudu.
‘Savaş siyasetiyle kadın kazanımlarına saldırı’
Her gün en az bir kadın katledilirken iktidarın kadın katliamlarını önlemeyi düşünmediğini ifade eden Nilay, “İktidar ortakları, savaş siyasetinden devşirdiği güç ile başta kadınlar olmak üzere tüm toplumu kuşatmak istemektedir. Bunu da kadınların bin bir mücadele ve ağır bedellerle kazandığı haklarını ellerinden almaya çalışarak yapmaktadır” dedi.
‘Ülke kadınlar için cezaevine döndü’
Nilay, tecrit politikasının sadece Kürtler açısından değil tüm Türkiye açısından ciddi sonuçlar ürettiğine işaret ederken, bu çoklu krizden etkilenenin en çok kadınlar olduğunu kaydetti. “Cezaevleri açmakla övünen iktidar, ülkeyi kadınlar için koca cezaevine çevirdi” diyen Nilay, iktidarın çözüm yerine çözümsüzlüğü dayattığını ekledi. Nilay, “Binlerce kadın AKP/MHP faşist iktidar ortaklığına baş eğmediği, hak mücadelesinden vazgeçmediği ve eşitlik talep ettiği için tutuklandı. Gözaltılarla, tutuklamalarla kıramadıkları kadın iradesini, bu sefer hapishanelerde çıplak aramayla, işkenceyle kırmaya çalıştı. Öyle ki bu insanlık dışı uygulamalar hapishanelerde kadınların yaşamına kast edecek bir yere evrildi. Garibe Gezer bunun en can yakıcı örneğidir. Hatta Türkiye hapishanelerinde kadın olmayı sorarlarsa biz kadınların cevabı ‘Garibe Gezer’ oldurdu” vurgusu yaptı.
‘Hasta tutsaklar ölüme terk ediliyor’
En büyük sıkıntıların hasta tutsaklar konusunda yaşandığını dile getiren Nilay, cezaevinde tedavinin mümkün olmadığının altını çizdi. Hasta kadın tutsakların ölüme terkedildiğini belirten Nilay, “Özellikle siyasi tutsakların tedavi istekleri sürece yayılmakta, hasta tutsaklar sağlık kurumlarına sevki esnasında kelepçeli bir şekilde götürülerek sağlığa erişim hakkı adeta işkenceye dönüşmektedir. Hasta tutsaklardan Fatma Özbay, Aygül Kapçak, Hanse Bulut, yaşam hakkı elinden alınan kadınlardandır” dedi.
‘İrademizi teslim alamayacaksınız’
Erkek aklın Kürt kadın siyasetçilere dönük katletmeyi siyaset haline getirdiğini belirten Nilay, “Nagihan Akarsel, Hevrîn Xelef gibi öncü arkadaşlarımızı yok ettiğini düşünenlere bir kez daha sesleniyoruz. Hepimiz Nagihan olup 25 Kasım'da alanlara akacağız. Tüm kadınlara dönük bu erkek egemen saldırıların sorumlularının yargılanması için sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Biz kadınları evlere, işyerlerine, dört duvar arasına hapsetseniz de irademizi teslim alamayacaksınız. İşkenceye karşı isyanımızı örgütlemekten geri adım atmayacağız” mesajı verdi.
Tüm kadınları cezaevlerine karşı duyarlı olmaya çağıran Nilay, “Dünyanın her yerinde bir çığlık olan ‘Jin jiyan azadî’ felsefemizin sahipleri olan biz kadınlar 25 Kasım'da sokaklarda olacağız” şeklinde konuştu.
Açıklama slogan ve zılgıtlarla sona erdi.