Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Danıştay’a çağrı
- 19:03 9 Haziran 2022
- Güncel
ANKARA - İstanbul Sözleşmesi davasına dair açıklama yayınlayan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, “Danıştay’ın vereceği karar, ülkemizin içinden geçtiği evreyi görmezden gelmemelidir. Fesih kararının iptali, milyonlarca kadının hayatta kalıp kalmayacağıyla, 6284 sayılı yasanın geleceğiyle doğrudan ilgilidir. Danıştay hakimlerini, bir kez daha, yaşamı seçmeye davet ediyoruz” dedi.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, 7 Haziran’da Danıştay’da, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararının iptali yönünde görülen davaya ilişkin Twitter hesabından yazılı bir açıklama yayınladı.
‘Geri döndüğümüz nokta utanç vericidir’
Danıştay tarihinde bir ilki, kadın mücadelesinin yazdığı belirtilen açıklamada, kadınların bir insan olarak sahip oldukları ilk hakkın, hayatta kalma hakkının sorgulandığı, kadınlara layık görülmediği bir evreden geçtikleri ifade edildi. Açıklamada, “Tarih ilerledi, insanlık büyük devrimler yaptı ancak bugün geri döndüğümüz nokta utanç vericidir. İstanbul Sözleşmesi için verdiğimiz kavga, elbette birincil olarak kadınları yaşatmakla ilgilidir, ancak kadınların mücadelesi, insanlığı bu utançtan kurtarmak içindir de” ifadeleri kullanıldı.
‘Fotoğrafları taşınanlar her anı mücadeleyle geçen yoksul kadınlardı’
7 Haziran'daki duruşmaya, kadın katliamlarında yakınlarını kaybeden müvekkilleriyle katıldıklarına yer verilen açıklamada, “Kızını, annesini, kardeşini, arkadaşını erkek şiddeti nedeniyle kaybeden müvekkillerimiz, İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak için duruşmada bizimleydi. Yakınlarının fotoğraflarını, Danıştay hakimlerinin yüzlerine doğrulttular. Duruşmada fotoğrafları açılan bu kadınların kimi PTT'de gişe memuru, kimi market emekçisi, kimi havaalanında temizlik işçisiydi. Kimi pastanede pasta pişiriyor, kimi maske fabrikasında çalışıyor, kimi pazarcılık yapıyordu. Şiddet gördükleri erkeklere boyun eğmemiş, hayatlarını ayakta tutmaya çalışan kadınlardı. O fotoğraflardaki kadınların ortak öyküsü, İstanbul Sözleşmesine en çok ihtiyaç duyan kimseler hakkında bir fikir veriyordu. Fotoğrafları taşınanlar; hayatta hiçbir ayrıcalıkları olmayan, hem evin içinde hem dışında kıyasıya çalışan, her anı mücadeleyle geçen yoksul kadınlardı” diye belirtildi.
‘Danıştay hakimlerini yaşamı seçmeye davet ediyoruz’
Yoksulluk ve şiddet ilişkisinin, ülkenin içinde bulunduğu derin yoksullaşma evresinin, kadınların işleyen yasalara duyduğu ihtiyacı katladığı vurgulanan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi, her zaman önemliydi, her zaman ihtiyacımızdı, bugün bu ihtiyacımız katlanarak artmıştır. Ülkenin mevcut ekonomik/politik koşulları, şiddet ihtimalini besleyecektir. Peki İstanbul Sözleşmesinin ürünü olan 6284 sayılı yasa, sözleşmeden çıkılırsa ne olacaktır? Danıştay hakimleri bu soruyu dikkate almalıdır. Şiddete uğrayan/şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin yasadan da mı vazgeçilecektir? Danıştay’ın vereceği karar, ülkemizin içinden geçtiği evreyi görmezden gelmemelidir. Fesih kararının iptali, milyonlarca kadının hayatta kalıp kalmayacağıyla, 6284 sayılı yasanın geleceğiyle doğrudan ilgilidir. Danıştay hakimlerini, bir kez daha, yaşamı seçmeye davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.