HABER MERKEZİ - Aylık kadın gazetesi Newaya Jin’ın Haziran sayısı “Yeni bir dünya doğuyor” manşetiyle çıktı.

 

Avrupa merkezli aylık kadın gazetesi Newaya Jin, yeni sayısıyla okurlarının karşısına çıktı. Güncel, politika, sanat, sinema, bilim ve portre türü içeriklere yer verilen 207’nci sayıda KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat’ın röportajı da yer aldı.  Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada yaşanan gelişmelere dair Newaya Jin’ın sorularını yanıtlayan Besê Hozat önemli tespitlerde bulundu. Rusya-Ukrayna savaşının özünde NATO ile Rusya savaşı olduğunu hatırlatan Besê, Federe Kürdistan’a yönelik saldırılara dikkat çekti. Direnişin her yere yayılacağını kaydeden Besê, YJA STAR’ın direnişe öncülük ettiğini aktardı. “Kadınların ortak kimliği özgürlüktür” belirlemesini yapan Besê, özgür kadınların şekil vereceği bir dünyanın doğuşuna tanıklık edildiğini kaydetti.

 

Mekap sadece bir ayakkabı markası mı?

 

Kürt kadın hareketinden Fatma Adir da gazete için sarı mekabın anlamını yorumladı. Yazıda, “mekap ayakkabı ile haki renkli elbisenin, gerillanın kendini Kürt halkının özgürlüğüne adayan sade yaşamının parçaları oldukları için sevilip değer gördüğü” vurgulandı. Fatma, “Nasıl ki işgalci askerin giydiği bot istilanın, sömürünün, egemenin bir sembolü olduysa, sarı-turuncu mekap da Kürdistan’da işgale ve köle yaşama karşı hiçbir çıkar gözetmeksizin savaşanların sembolüne dönüştü.” dedi.  

 

Yurtseverlik; tarih, toprak, emek bilincidir

 

“Yurtseverlik” tanımını irdeleyen Hêja Zerya, yurtseverlik ilkesinin, Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nin temelini ve özünü oluşturduğunu aktardı. “Yurtseverlik; tarih, toprak, emek bilincidir; kültürüne, direnişine ve varoluş özüne sahip çıkmaktır” diyen Hêja, Kürt toplumunda yurtseverlik bilincinin gelişmesinde büyük rol oynayan Haziran şehitlerinden Zilan, Sema, Gulan, Leyla şahsında tüm yaşamını yitirenleri andı. 

 

Aysel Doğan'ı tanımak

 

Yeni sayıda, 11 Mayıs’ta Almanya’da şehit düşen Kürt siyasetçi Aysel Doğan’a dair bir anlatı yazısına da yer verildi. Kürt müzisyen Bermal Çem tarafından kaleme alınan yazıda ortak anılar ile Aysel Doğan’ın devrimci mücadelesi anlatılıyor. Aysel Doğan’ı “tükenmeyen bir kaynak” olarak tanımlayan Bermal, onun eğitici ve öğretici çabalarına dikkat çekti. 

 

Diğer bir anı yazısı ise, 30 Eylül 2017’de Diyarbakır’da yaşamını yitiren Gülnaz Ege (Nuran Er) anısına Medya Doz tarafından kaleme alındı. “Egeli bir gonca, kalbimizde Kürdistani bir gül oldu” diyen Medya,  Gülnaz Ege’yi “çoğul bir sevgi ırmağı” belirlemesi ile tanımladı. 

 

Bir kötülüğü yenme hikayesi: Hêza

 

207’nci Sayıda dikkat çeken bir başka içerik ise Hêza belgeseline dair genç yönetmen Derya Deniz ile yapılan röportaj oldu.  Deniz, şimdiye kadar 3 ödüle layık görülen Hêza’nın detaylarına dair merak edilenleri Newaya Jin’a anlattı. Deniz, Hêza’nın 14 yaşında DAİŞ çeteleri tarafından 3 Ağustos fermanı ile tüm ailesiyle kaçırılan bir kız çocuğu olduğunu söyleyerek, şu eklemeyi yaptı: “İki Hêza vardı hep benimle birlikte: Birincisi; DAİŞ’e esir düşmüş ve kendisini büyük bir çaresizlik içerisinde hisseden bir kız çocuğu. İkincisi ise; DAİŞ’i yenmeye yeminli güçlü bir kadın savaşçı.”

 

Hevalti ile tanışma vakti

 

Jineolojî kategorisindeki makaleyi ise, Nisan ayında Malda Kusa adına düzenlenen Jineolojî kampına katılan Dörte Rose kaleme aldı. “Hevalti ile tanışma vakti gelmişti” diyerek yola koyulan Dörte, kamp, Jineolojî, özgürlük ve hayata dair düşüncelerini paylaştı.

 

Kürtçe sayfaların gündemi

 

Haziran sayısında, Kürtçe sayfalarda dikkat çeken içerikler yer aldı. Roza Metîna, devlet/erkek eliyle sistematik olarak katledilen kadın katliamlarını köşesine taşırken, Nîlufer Koç ile Nurhak Gulbahar dünya ve Kürdistan’daki güncel gelişmeleri irdeledi.

 

AKP ve KDP’nin saldırıları ile KDP’nin ihaneti gündemine dair Kürt ve enternasyonal kadınların görüşleri de Haziran sayısında geniş yer aldı. 

 

Sanat, direniş ve Nudem Durak

 

Kültür ve sanatın tarihsel tanımını yapan Yıldız Çakar da, sanatın toplumsal etkisi ile mücadele gücünü hatırlattı. Yıldız, 2015’ten bu yana Kürtçe şarkılar söylediği için rehin tutulan ve 19 yıl hapis cezası verilen Nudem Durak’ın sanatının temsil ettiği anlama dikkat çekti.