Yasaklara tepki: Köylerimizi, yaylalarımızı bırakmayacağız

  • 09:02 1 Haziran 2022
  • Yaşam
HAKKARİ - Yüksekova’nın Zêvkan köyünde yaşayan kadınlar, savaş politikaları ile yasaklanan yaylalara çıkamıyor. Ancak kadınlar, “Yaşam alanlarımızı daraltsa bile bizler köylerimizi de yaylarımızı da bırakmayacağız. Biz kadınlar eskisi gibi değiliz, her şeye rağmen mücadeleden vazgeçmiyoruz” dedi.
 
AKP ve MHP’nin savaş politikaları ile bölgedeki yaylaların büyük bölümü “özel güvenlik bölgesi” ilan edilerek yasaklanırken, resmi olarak yasak kararı bulunmayanlar ise askerlerin keyfi tutumu nedeniyle yurttaşlar tarafından kullanılamıyor. Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Zêvkan köyünde yaşayan kadınlar yayla yasakları ve savaş politikalarına dair konuştu.
 
‘Köylerimizi, yaylalarımızı bırakmayacağız’
 
Yaylaların uzun yıllardır yasak olmasına tepki gösteren köylülerden Fazilet Polat, yaylalara çıkamadıkları için hayvanlarını yeterince otlatamadıklarını belirtti. Artık çiftçilik yapamaz duruma geldiklerini söyleyen Fazilet, “İktidarın yasaklarına boyun eğmeyeceğiz. Yaşam alanlarımızı daraltsa bile bizler köylerimizi de yaylarımızı da bırakmayacağız. Koyunlarımızı yaylalara götüremiyoruz, kendi arazilerimizi ekemiyoruz. Köylerimizden dışarı çıkamaz duruma geldik. Bunun bir an önce bitmesini istiyoruz” dedi. 
 
‘Savaş en fazla kadınları etkiliyor’
 
Fazilet, iktidarın savaş politikalarına tepki gösterirken, öldürülenlerin bu halkın çocukları olduğunu söyledi. Fazilet, şunları kaydetti: “Bu savaş en başta çocuklarımıza, doğamıza zarar veriyor.  Kullandıkları kimyasal silahlardan kaynaklı doğamız yok oluyor. Kimyasallardan kaynaklı hayvanlarımız, çocuklarımız ve bizler sağlık sorunları yaşıyoruz. Bu yaylalar, topraklar bizim ama bizim olanı bize yasaklıyorlar. Bu savaş politikaları en fazla kadınları etkiliyor. Ama biz kadınları eskisi gibi değiliz, her şeye rağmen mücadele etmekten vazgeçmiyoruz.  Bu savaş Barzani’nin desteği ile devam ediyor. Barzani ailesinin kraliyetine artık ‘yeter’ diyelim. Barzani ailesinin ihaneti artık kabul edilecek bir durumda değil. Tüm Kürtlere çağrımızdır; ulusal birliğimizi güçlendirelim.”
 
Çobanların sabıkasına bakılıyor!
 
Koyunlarını yaylalara götüremediklerini, askerler tarafından durdurulduklarını dile getiren Gulê Polat ise, savaş ve yayla yasakları nedeniyle yaşamlarının her geçen gün daha fazla zorlaştığını vurguladı. Çobanların sürekli sabıka kayıtlarının incelendiğine, sabıkası olanların çobanlık yapmasına izin verilmediğine dikkat çeken Gulê, bu nedenle çoban bulamadıklarını söyledi. Gulê, “Üzerimizde sürekli helikopter hareketliliği var. Bütün zorluğa rağmen koyunlarımıza bakmaya çalışıyoruz. Sürekli helikopterler gezdiği için insanlar artık yaylalara çıkmak istemiyor. Kimyasal silah ve top atışları yaptıkları kimse çobanlık da yapmak istemiyor. Eskiden yaylalara gider sonbahara kadar yaylalarda kaldırdık ama şimdi hem savaştan kaynaklı hem de krizden kaynaklı gidemiyoruz” şeklinde konuştu.
 
 ‘Savaş durmalı’
 
Köyde 20 yıldır bêrivanlık yapan Hatice Polat da, eskiden yaylaların daha güzel ve daha rahat olduğunu, şimdi ise kriz ve savaştan kaynaklı yaylaların eski tadının kalmadığını dile getirdi. Hatice, “İstediğimiz yere gidemiyoruz çünkü sürekli bir sınır çiziyorlar. Köyün içerisine hapsettiler bizi. Bütün bunları aşmanın tek çözümü; Kürt halkının birlik olması. Biz bunu yapmasak hep böyle yaşamaya devam ederiz. Operasyonlar devam ettikçe, biz köyde yaşayanlar da operasyonlardan nasibimizi alıyoruz. Zor durumda kalıyoruz, geçim kaynaklarımız elimizden gidiyor. Bu savaşın bir an önce durmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.