Melike Aydın

 

MUĞLA - Kadınların belediyelerde temsilinin artması, kadınlar için daha yaşanabilir bir kent için Bodrum Kadın Platformu, bir deklarasyon yayınlama ve adaylara protokol imzalatma hazırlığı yapıyor.  

 

Yerel seçimler yaklaşırken, kadınlar şehirlerde yaşadıkları sorunları, şehirlerin kadınlara göre örgütlenmesi ve kadın temsilinin artması yönünde taleplerini yükselmeye çalışıyor. Muğla’nın Bodrum ilçesinde farklı siyasi çevre, sivil toplum örgütü ve kesimlerden kadınların oluşturduğu Bodrum Kadın Platformu da kadınların taleplerini içeren bir deklarasyon yayınlamaya hazırlanıyor. Platform, ayıca aday adalarına imzalatılmak üzere bir de protokol hazırlayacak. 

 

Platform üyesi Aynur Dik ve Feyza Taner, kadınların Bodrum Belediyesi’nden beklentilerini, kadın temsilinin artırılmasının yöntemlerini ve kadınların hazırlıklarını anlattı.

 

Değişiklik tabandan gelen muhalefetle sağlanır

 

Hem iktidar hem de muhalefet partilerinde siyaset koltuklarının ezici çoğunluğunun erkekler tarafından ele geçirildiğini ifade eden Aynur Dik, medeni bir kent diye tanımlanan Bodrum’da da aslında durumun farklı olmadığını ifade etti. Kadınların yoğun şiddete ve ayrımcılığa maruz kaldığını kaydeden Aynur, “Sadece kadınlar değil, yaşılar, engelliler, göç edenler, sığınmacılar LGBTİ+’lar... İyi bir ilçe dediğiniz Bodrum’da engelli göremezsiniz. İktidarda kim olursa olsun tabandan gelen bir muhalefet ile bir değişiklik yaratılması gerektiğine inanıyorum. İlle de iktidarda ya da karar verici mekanizmada olmak değil onun dışında da muhalefetin de bu değişimi sağlayabileceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. 

 

‘Kurumlar var ancak işlevsiz’

 

Belediyelerde kadın sığınaklarının olmazsa olmaz olduğunu belirten Aynur, belediyenin kadından yana olduğunu ortaya koyması için de öncelikle tüm belediye çalışanlarında toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığını yaratması gerektiğini dile getirdi. Aynur, “Meclis bünyesi içinde toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu oluşturmuş mu? Bodrum Belediyesi bunu oluşturdu ama komisyon üyelerinin toplumsal cinsiyet eşitliğinin farkında olmadığını biliyoruz. Adı var ama etkin olmayan komisyon. Yine Kadın Danışma Merkezi var ama ne kadar kadına dokunuyor o da mümkün değil” sözlerini kullandı.  

 

‘Yerel eşitlik eylem planında kadınlar ne kadar var?’

 

Bodrum Belediyesi’nin Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi’nin (CEMR) Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartını imzaladığını ve yerel eşitlik eylem planı hazırladığını ancak ne kadar kadınlara dokunduğunun, kadınlardan ne talep geldiğinin veya bu taleplerin ne kadarının plana yansıdığının şüpheli olduğunu dile getiren Aynur, “Bir belediyenin kadından yana olduğunu görmem için kadın sığınağını açmış ve doğru işletebiliyor olması gerek. Kadınlara orada nefes alanı, ekonomik özgürlük alanı yaratabilmiş mi? Ona bakmak gerekiyor. Ya da sokaklar kadınlar için güvenli mi; bunu söyleyemem. Ne kadar kadına dokunuyor ve kadılar yerelin siyasetini ne kadar yansıtabiliyor?” dedi. 

 

‘Kadınlar deklarasyon yayınlayacak’

 

Birçok sivil toplum örgütünden, siyasi partiden, bağımsız feministlerden oluşan çok paydaşlı bir platform olarak birlikte politika üretip bunları tabana yaymayı amaçladıklarını belirten Aynur, kadınların daha eşitlikçi ve şiddetsiz bir kent için taleplerini içeren bir deklarasyon yayınlayacaklarını belirtti. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Bodrum’da da kadın hareketinin etkin olduğunu dile getiren Aynur, “Bu deklarasyonun ardından bunların çok iyi izlenmesi ve uygulamaların hesabının sorulması gerekiyor. Kadınlar kararlı. Bodrum yerelinde eşitlikçi şiddetsiz bir kent talebimizi isteyeceğiz ve takipçisi olacağız” sözleri ile taleplerini dile getirdi. 

 

‘Erkeklerin kendilerinden utanmasını bekliyorum’

 

Politika ürettiğini iddia eden erkek topluluğunun bu hallerinden utanmalarını beklediğini dile getiren Aynur, şöyle dedi: “Şiddet uygulayan, ciddi bir grubu yok sayan, kadınları, engellileri LGBTİ+’ları, yaşlıları yok sayan bir cinsin üyesi olmak çok travmatik bir şey gibi geliyor bana. Kadınlar bu mücadelenin arkasında olacak bu gerçeği yüzlerine vurmaya devam edecek. Kadın dayanışmasının önemine ve bu değişikliği yaratacağına yürekten inanıyorum. Kadın cinayetlerine, her gün kadınların yok edilmesini duymaktan tepkiliyim. Önemli bir erkek topluluğunun bunu yok saymasını da acı ile seyrediyorum. Kadınlar, hakları için gücünü dayanışmasını sağlayacak, bunun için mücadeleye devam edecek.” 

 

‘Kadından başlayacak şekilde fermuar sistemi uygulanmalı’

 

Kadın temsinin en büyük problem olduğunu söyleyen Feyza Taner ise aday adayları listelerinde kadınların bulunmadığını kaydetti. İlerleme kaydedilmesi için fermuar sisteminin uygulanması ve mümkünse en üst sırada bir kadının yer alması gerektiğini belirten Feyza, “Bir kadın olarak temsil edildiğimi düşünmüyorum. Diğer kadın arkadaşlarım için de böyle olduğunu düşünüyorum. Şu ana kadar Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın yaptığı güzel şeyler var, bunu kabul ediyorum. Ama kayıtsız şartsız destekleniyor olmasına karşıyım. Belediyecilik açısından çok eksik var” dedi.

 

‘Kadınların izleyici olma talebi reddedildi’

 

Belediyenin planlar imzaladığını ancak neler yapıldığını bilmediklerini, platform olarak belediye ile imzalanan sözleşmelerde izleyici ve takipçi olmak istediklerini dile getiren Feyza, “Biz bunların dışında kaldığımız sürece haberimiz olmuyor. Biz de platform olarak bizi de alın, bir izleme kurulu olarak düşünün, belediyenin içinde neler yapılıyor bakabilelim, izleyebilelim dedik. Belediyenin içinde personele çeşitli eğitimler verildi. Bunları izleyebiliyor olmamız lazım. Ama çok anlamsız şekilde reddedildik ve bu tarzda bir izleme kurulu talebimiz belediye tarafından geri çevrildi. Onun için de şu an biz bu eylem planı imzalandıktan sonra hayata geçirilen ne var, kişi olarak zaten tanık olmuyoruz, denetleyemiyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘Adaylara imzalatılmak üzere protokol hazırlanacak’

 

Platforma pek çok aday adayı listesinin partiler tarafından dayatıldığını, söyleyen Feyza, şöyle konuştu: “Biz kadın bakış açımızla kadınlar olarak ne istediğimizi dile getiren protokoller hazırlayalım. Bu protokolleri de adaya önce bu protokole imza attırmak sorasında da takibini yaptırmak istiyoruz. Şu andan da hep olduğu gibi vaatlerle süre gelen bir süreç var. Ve biz bu, yazılı imzalı istiyoruz siz de bunu yapacağınıza dair imza veriyor musunuz diye konuşmuştuk. Protokoller de hazırlanıyor. Seçimlerden önce adaylarla konuşup imzalatmayı planlıyoruz. Platformun çok paydaşlı olmasından dolayı ulaşabileceğimiz çok fazla kadın var.” 

 

‘Eşbaşkalık Bodrum’da da uygulanabilir’

 

Eşbaşkanlık sisteminin belediyelerde de uygulanabildiğinin örneklerinin yaşandığını ifade eden Feyza, “Her ne kadar ülkenin belli bölgelerinde kayyım atanmış ve özellikle kadın eşbaşkanların hapiste olduğu bir dönem olsa da bunu batı için de istemek benim hakkım. Ben bir kadın başkan, bir kadın eşbaşkanın olmasını istiyorum. Eğer yerelde bensem ve halkı ben temsil ediyorsam; bunu özellikle söylemek istiyorum, bence hayatı her alanda kadın inşa ediyor. Ben kadın tarafından temsil edilmek istiyorum ve bu benim en doğal hakkım. Şu süreç için zor Bodrum özelinde futbol takımı tutmak gibi siyaset. Kemalist kesim CHP’ye oy veriyor ve burada büyük ölçüde ona çıkıyor” şeklinde konuştu. 

 

‘Fail erkek hiçbir listede yer almasın’

 

Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Özel Kalem Müdürü S. A.’nın bir kadına şiddet uyguladığını hatırlatan Feyza, “Bir daha herhangi bir listede yer almamasını ve siyaset arenasından tamamen çıkmasını istiyorum. Bu benim ve bir çok kadının talebi” sözleri ile şiddet uygulayanlara listelerde yer ver verilmemesinin altını çizdi. 

 

‘Farklı kesimlerden kadınların farklı talepleri gözetilmeli’

 

Belediye başkan yardımcılarının da çoğunun erkek olduğunu ancak kadın olmanın yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitliğini özümsemiş kadınların olması gerektiğini belirten Feyza, her kadının taleplerinin ve ihtiyaçlarının farklı olduğunun gözetilmesi gerektiğini kaydetti. Feyza, son olarak şunları belirtti: “Peksimet’te ve Gümüşlük’teki kadının bakışı farklı. Ben geceleri sokakları isterim, Peksimet’tekinin yaşamak için temel ihtiyaçları vardır. Taleplerin farklılığı zaman zaman bizi zorluyor olabilir. Dolayısıyla politika yaparken her bölgedeki kadının ihtiyaçlarına yönelik farkındalıklarını birlikte kadınlarla dayanışarak oluşturmak ve talepleri yerele, iktidara, devlete bu taleplerin iletilmesine ihtiyaç var. Kadınlar bu kadar farklı iken güç oluşturabiliyorlar. Ama bu uzun erimli bir iş. Yerel politikalarda kadın hareketinin birbiriyle dayanışarak, anlayarak taleplerini yerele ileterek onun takipçisi olarak değişim olur. Bunun için kadın dayanışmasına çok ihtiyaç var.”