DBP Kadın Meclisi: Ne olursa olsun tecrit kırılmalı

  • 11:21 17 Temmuz 2023
  • Siyaset
AMED - Yaptığı basın toplantısında güncel gelişmeleri değerlendiren DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, İmralı'daki mutlak tecride işaret ederek, "Kürt kadınları tecridi kabul etmiyor ve buna karşı mücadele ediyor. Ne olursa olsun tecrit kırılmalı” diye vurguladı. 
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, partisinin Amed’de bulunan danışma bürosunda güncel gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi. Değerlendirmelerinde seçimlerin ardından başlayan eleştiri ve özeleştiri süreçlerinin devam ettiğini dile getiren Aynur, “DBP olarak bu sorumluluğu kendimizde görüyoruz ve özeleştirilerimizi vereceğiz. Kadınlarla, gençlerle buluşmaya devam edeceğiz” mesajı verdi.
 
İmralı tecridi
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride dikkati çeken Aynur, “Kürt halkı ve Sayın Abdullah Öcalan arasındaki bağı koparmak istiyorlar. Ne kadar engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar halk daha çok bağlılık kuruyor. Ne olursa olsun tecrit kırılmalı. Tecrit İmralı’dan bütün cezaevlerine ve Türkiye halklarına yayıldı. Kürt kadınları tecridi kabul etmiyor ve buna karşı mücadele ediyor. Korktuklarını çok iyi biliyoruz. Çünkü özgür kadınlar sokaklara çıktığında topluma özgürlük getiriyor. İktidar da bundan korkuyor” dedi.
 
Özge Özbek ve hasta tutsaklar hatırlatıldı
 
Cezaevindeki hasta tutukluların durumuna işaret eden Aynur, “Basından da gördüğünüz gibi Özge Özbek ameliyat masasından sonra tutuklandı, çok ağır hastalıkları var. Hasta tutuklular konusunda bize 'ölene kadar çıkarmayacağım' mesajı veriliyor. Bunu kabul etmiyoruz. Hasta tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. 
 
Özel savaş politikası ve cezasızlık
 
Aynur, açıklamasında Kurdistan kentlerindeki özel savaş politikalarına da dikkat çekerken, “Özel savaş politikalarıyla Kürt kültürü, dili, düşüncesi, kadınları, gençleri üzerinde savaş yürütüyorlar. İnsan haklarını askıya alarak kendilerine yaşam alanı yaratmak istiyorlar. Özel savaş politikaları ile uyuşturucuyu sokaklara yaydılar, Kürt diline yasaklar getirdiler. Toplum içinde kargaşa yaratmak istiyorlar. Uzun bir süredir askerler ve kolluk görevlilerinin eliyle de özel savaş politikaları devam ediyor. Cezasızlık politikası nedeniyle hiçbiri tutuklanmadı” sözlerine yer verdi. 
 
‘Lozan’daki zihniyeti yüz yıl daha götürmek istiyorlar’
 
TJA’nın dün gerçekleştirdiği Lozan Antlaşması konulu çalıştayı da değerlendiren Aynur, “Bu çalıştay çok önemliydi. Ermeni, Êzidî, Süryani bütün kimliklerden kadınlar konuştu. Lozan ile tüm azınlıkların hakları yok sayıldı, insan hakları, dil, kadın hakları yok edildi ve çok sayıda insan katledildi. Lozan’ın ikinci yüzyılı geldi ama bakış açıları aynı. Kadın, gençlik haklarını tanımıyorlar. Bu zihniyetle bu yüzyılı da götürmek istiyorlar, bunu kabul etmeyeceğiz” dedi. 
 
‘Direnişe devam edeceğiz’
 
Aynur, açıklamasını şöyle sonlandırdı: “DBP’li kadınlar olarak kadın hakları, dil hakları, insan hakları ve çocuk hakları için tarihi bir direniş yürütüyoruz. Sistem de bu nedenle daha çok kadınlar üzerine baskılarını çoğaltıyor. Kadın mücadelemiz sokak sokak devam ediyor. Eril zihniyet ve sisteme karşı biz yine sokaklarda mücadelemizi büyüteceğiz, sokaklarda olacağız. ‘Jin jiyan azadî’ felsefesiyle direnişimize her alanda devam edeceğiz.”