‘Tecridi kabul etmiyoruz, İmralı kapıları açılmalı’

  • 09:01 6 Aralık 2021
  • Siyaset
 
İZMİR - PKK Lideri Abdulah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi kabul etmediklerini belirten siyasetçiler, İmralı kapılarının açılması gerektiğini söyledi. 
 
1999 yılından bu yana İmralı’da ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalanağır tecrit altında tutuluyor. Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesinin yaptığı görüş başvurularına ya hiç cevap verilmiyor ya da “disiplin cezası” olduğu gerekçesi ile reddediliyor. 8 ayı aşkın süredir de Abdullah Öcalan ve İmralı’da tutulan Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’tan hiçbir haber alınamıyor. En son geçtiğimiz günlerde yapılan başvurular sonucu Abdullah Öcalan hakkında Ağustos ve Ekim aylarında verilen iki “disiplin cezası” olduğu gerekçesi  görüşme başvurusu reddedildi.  
 
AK Bakanlar Komitesi Türkiye’ye süre verdi
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hüküm ve kararlarını denetlemekle yükümlü olan ve 3’er aylık periyotlarla toplanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK), 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde Fransa’nın Strasbourg kentinde toplandı. Komite toplantısında, Asrın Hukuk Bürosu ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV), AİHM’in PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklular Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan ile ilgili yaptığı başvuruyu da görüştü. 
 
Toplantı sonrasında 3 Aralık’ta kararlarını açıklayan Komite, Türkiye’deki “Öcalan-2” kararına halihazırda indirilemez ve inceleme imkanı olmayan müebbet hapis cezası verilen tutuklu kişilerin sayısı hakkında bilgi istedi. Komite, Türkiye’deki yetkilileri, genel tedbirlerin uygulanmasında kaydedilen ilerleme hakkında en geç 2022 Eylül ayı sonuna kadar bilgi sunmaya davet etti.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Eşsözcüsü Fevziye Ünal ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi Üyesi Ayfer Demirel JINNEWS’e konuştu. 
 
‘Ekonomi savaşa ayrılıyor’
 
Yıllardır süregelen savaşa ekonomiden büyük pay ayırıldığını, Türkiye’nin üretimin ve adaletin olmadığı bir ülke haline geldiğini dile getiren HDK İzmir Eşsözcüsü Fevziye Ünal, ülkenin kronik sorunu olan Kürt sorununun çözülmesi yönünde çaba sarf edilmediğini ifade etti. Fevziye, “Irkçı saldırılar kadın cinayetlerinin kesilmemesi, adaletin uygulanmaması, liyakatin uygulanmaması bunların hepsi toplumun yapısını ciddi şekilde bozdu. İktidar savaş politikalarıyla kendini ayakta tutma çabası içinde” dedi.
 
Fevziye, iktidarın savaşa yatırım yaparak ülkedeki ekonomik ve sosyal sorunları örtbas ettiğini ve bu şekilde insanları da savaş politikalarına odaklamaya çalıştığını dile getirdi.
 
Muhataplarla görüşülmeli
 
Kürt sorununun özünde demokrasi sorunu olduğunu ve tarafları muhatap alıp sorunun üzerine gidilmedikçe çözüm bulunmayacağını belirten Fevziye, “Siyasal parti ya da toplum önderlerinin fikirlerinin, tavırlarının dikkate alınması ve görüşülmesi barışçıl çözüm yoluna gidilmesi gerekiyor. Bu olmadığı sürece zaten ülkenin ekonomisi de sosyal yaşamı da etkileniyor. Yine yıllardır körüklenen ırkçılık var. Konya’da Kürt vatandaşlar katledildi. Bunlar toplumsal yapıyı da bozuyor. Bir arada yaşayan komşular düşman hale getirildi” şeklinde konuştu. AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini de belirten Fevziye, bunun uygulanmaması durumunda Türkiye’ye Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından yaptırımlar uygulanabileceğini söyledi.
 
‘Kürt halkına gözdağı verilmek isteniyor’
 
İktidarın çözümsüzlükten ve savaştan beslendiğini ifade eden Fevziye, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yaptırılmamasını Kürt halkına yönelik bir baskı olarak değerlendirdi. Fevziye, yasaların uygulanmamasını, insan hakları ihlallerinin aynı zamanda Kürt halkına yönelik bir gözdağı olduğunu vurguladı. 
 
‘Katliamlara göz yumuldu’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşlerin engellenmesindeki amacın "oradan gelecek öngörülerin önünü almak ve süreci tıkatmak" olarak ele alınabileceğini belirten Fevziye, “Bir dönem çözüm süreci başlattılar. Ama Kürt halkından ciddi bir oy devşiremeyeceklerini görünce çözüm sürecini bitirdiler. Seçimde hezimete uğrayınca ciddi katliamlara göz yumuldu. Suruç’ta, Ankara’daki katliamlar ve daha birçok katliam gibi” ifadelerini kullandı. 
 
‘İmralı kapılarının açılması için elimizden geleni yapacağız’
 
Abdullah Öcalan’ın avukat ve ailesi ile görüştürülmemesinin ciddi bir hak ihlali ve iktidarın tecrit politikalarının bir parçası olduğu değerlendirmesi yapan HDP PM Üyesi Ayfer Demirel de bunun bir savaş şekli olduğunu söyledi. Ayfer, “Bu, bireyin hakkını elinden alan iktidarın siyasi tercihidir. Biz Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi de Türkiye’deki tutuklu tüm siyasiler üzerindeki baskı politikalarını kabul etmiyoruz. İmralı kapılarının açılması için elimizden geleni yapacağız” dedi.
 
‘Halk artık haksızlığa ses çıkarıyor’
 
İktidarın toplumu haksızlığa alıştırma siyaseti yürüttüğünü ancak bunu başaramayacağını vurgulayan Ayfer, sadece Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit değil, ağzını açan herkese baskı uygulandığına, insanların cezaevine girebileceği düşüncesi ile geri adım attığına değindi. Gözaltına alma ve tutuklama ile baskı altına alma politikaları olduğunu belirten Ayfer, “Ancak AKP-MHP iktidarının devleti ekonomik olarak çöküşe sürüklediği bu süreç itibariyle halk artık kendi düşüncesini ifade edebiliyor. Haksızlığa, hukuksuzluğa ses çıkarıyor. ‘Türkiye’yi bu hale getirdiniz’ diyebiliyor. İktidarın son çırpınışlarını görüyor. Cezaevleri üzerinde iktidarın tutumunu da gördü. Hak ihlallerini gördüğü bir süreç içindeyiz. Sessiz kalınmayacak” şeklinde konuştu.
 
‘Abdullah Öcalan ile görüşülmeli’
 
Ayfer, Abdullah Öcalan’a uygulanan görüş yasağının insanlık suçu olduğunu ve bu suçun da toplumsal bir sorun olduğunu ifade ederek, evrensel hukuk kuralları ve hakların uygulanması gerektiğine işaret etti. Bu sorunun tüm Türkiye’yi ilgilendirdiğini, 2013-2015 yılları arasında Abdullah Öcalan’ın dâhil olduğu “çözüm sürecinde” Türkiye’nin rahat bir nefes aldığını hatırlatan Ayfer, “Sayın Abdullah Öcalan  avukatları ile görüştürülmeli, tekrar masa kurulup kendisi ile görüşülmeli. Bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Halka ayrılan bütçe savaşa gidiyor. Bunu herkes görüyor” dedi.