Avrupa’dan gelen heyet: Hakim kararını baştan vermiş

  • 09:05 29 Nisan 2021
  • Siyaset
ANKARA - Kobanê Davası’nı takip etmek için aralarında İspanya, Fransa ve Almanya’nın da olduğu birçok ülkeden gelen heyette yer alan kadınlar, davaya bakan hakimin baştan karar verdiğini söyledi. Kadınlar, “Kobanê Davası”nın “HDP’yi kriminalize etmek” anlamına geldiğini vurguladı. Kadınlar ayrıca, izlenimlerini her kesime ulaştıracaklarını belirtti. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Kobanê Kantonu’na 13 Eylül 2014 tarihinde DAİŞ çeteleri saldırmış, bu saldırılar karşısında kantonda DAİŞ’e karşı kadın öncülüğünde verilen direnişe her yerde destek eylemleri yapılmıştı. Kobanê’deki direnişe destek için Diyarbakır başta olmak üzere bölge kentleri ve metropollerden Avrupa’ya binlerce kişi alanlara çıkarak Kobanê halkının yanında oldukları mesajını vermişti. 
 
Bu süreçte 5 ila 8 Ekim 2014 tarihleri arasında Kobanê için yapılan destek açıklamaları ve eylemlerin üzerinden 6 yıl geçerken, dönemin HDP’li eşbaşkanları, yöneticiler ve üyelerinin yanı sıra çok sayıda aktivistin de olduğu 17'si kadın 108 kişi hakkında geçtiğimiz yıl iddianame hazırlandı. Davanın ilk duruşması ise 26 Nisan günü Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü ve duruşma 3 Mayıs’a ertelendi. 
 
Kobanê Davası’nı birçok ülkeden gelen parlamenter ve aktivistler de takip etti. Parlamanterler, duruşmaya dair izlenimlerini ve önümüzdeki süreçte gidişatı nasıl olacak üzerinden ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Kobanê Davası aslında bir skandaldır’  
 
Avrupa Parlamentosu'ndan Avrupa Özgür İttifakı (EFA) Grubu Milletvekili Ana Miranda, sürekli HDP ile iletişimde olduğunu ve HDP ile ortak yönleri olduğunu ifade etti. Kobanê Davası’nda gözlem yapmak amacıyla ve HDP İle dayanışma için geldiğini söyleyen Ana, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın HDP’yi kriminalize etmeye çalıştığını ve bunu duruşmada bir kez daha gördüğünü belirtti. Ana, “HDP, halkların ortak haklarını, demokrasiyi, hukuku, özgürlüğü savunan bir partidir. Bu yüzden Türkiye açısından bir tehlike olarak görülüyor. Kobanê Davası aslında bir skandaldır, Kürt hareketine karşı bir baskıdır. Özellikle Kobanê Davası ifade özgürlüğüne karşı bir saldırıdır. Duruşmada tutuklu olan insanların bir garantisi yoktu. Çünkü duruşmada ne avukatların ne de milletvekillerin kendilerini savunma hakkı vardı. Duruşmada savunma hakkı olmadığı için güvence ve savunma özgürlüğü eksikti. Ben duruşmadayken tüm bu eksikleri gözlemledim” dedi.
 
‘HDP’nin kriminalize edildiğini herkese anlatacağız’
 
“Kobanê’deki Kürt kadını kendini savunma açısından tüm dünyada bir örnekti ve patriyarkaya karşı verilen bir mücadeleydi” diyen Ana, başından beri Kobanê Davası’nın iki önemli noktası olduğuna dikkat çekti. Ana, ”Birincisi, HDP’nin kriminalize etmek, ikincisi ise Kobanê’de kadınların yaptığı mücadeleyi kriminalize etmektir. ‘Kobanê Davası demek ‘HDP’yi kriminalize etmek’ demektir. Seçilmiş kadın vekillerin model olan bir toplumun, feminizmi patriyarkaya karşı savunan bir modeldir. Bu mücadele, Türkiye’nin karşı olduğu bir durumdur. Avrupa’da da Kobanê Davası’nı takip edeceğiz, yakından ilgileniyoruz, bu konuyla ilgili açıklamalarımız olacak. Farklı Avrupa parlamentolarında, ulusal veya bölgesel basın açıklamalarımız olacak. Model olan bir partinin kriminalize edilmesi anlamına geldiğini herkese anlatacağız. Kobanê Davası, Kürt hareketini kriminalize etmeye çalışan bir siyasi montajdır ve bu Kürt hareketi de kendi içinde eşit bir halkı, eşit bir toplumu yaratmaya çalışan bir harekettir. Hukukun ve adaletin de içinde olmaya çalışan bir harekettir” ifadelerine yer verdi.
 
‘Hakim yer olmadığını söyledi, fakat duruşma salonu boştu’
 
Fransız Chantal Morel Vullier ise üyesi olduğu Yurttaş Derneği (AIAK) adına davayı takip etmek için Fransa’dan geldiğini ifade etti. Chantal, “Aslında diğer Kürt yurttaşları da temsil ediyorum ve feminist, hümanist, demokratik olan Kürt davasına bağlı olan ve bu uğurda mücadele eden kişileri burada temsilen bulunuyorum. Kobanê Davası’nı takip etmek amacıyla gelen heyetin içinde yer alıyorum. Bu karşılaştıklarımız, şahit olduklarımız ve gözlemlerimiz de bizim için çok değerli. Duruşmada gördüğümüz şeyler; tüm avukatların içeriye girmek istemelerine rağmen içeriye giremediklerine şahit olduk. Ama hakim duruşma salonunda yer olmadığını söyledi. Fakat duruşma salonu boştu ve sadece jandarma, polis çoğunlukla vardı. Siyasi tutsakların çoğu taleplerde bulundu, onların hiçbir talebi kabul edilmedi ve tutanaklarda da yer verilmedi. Avukatların duruşma salonundan protesto edip çıkmalarına rağmen hiçbir gelişme olmadı ve yargılama devam etti. Duruşma salonunda bunlara benzer birçok durumla karşılaştık” dedi.
 
‘Kobanê Davası bir bahaneydi’
 
Duruşma esnasında bazı şeyleri net olarak gördüğünü dile getiren Chantal, bu gördükleriyle beraber yargılamanın siyasi bir yargılama olduğuna dikkat çekti. Chantal, şu sözleri kullandı. ”HDP’yi tasfiye etmek ve HDP’nin üyelerini tutuklayarak siyasi bir uygulama olduğunu gösterdi. Aslında Kobanê Davası bir bahaneydi ve bunun araçsallaştırılmasıydı. Bunun arkasında gizlenen durum aslında HDP idi. Yani bu davada olay sadece Kobanê Davası değildir. Bireylerden oluşan bir dernek olarak aslında yapabileceğimiz en temel şey kendi etrafımızda olan kişilere durumu anlatabilmek ve anlattığımız kişilerin diğer kişilere anlatmasıdır. Aslında yurttaşların bu konuda gerçek bilgiye ulaşmalarını sağlayabiliriz. Ben başka birine anlatırsam bu siyasi bir parti deklarasyonundan daha etkili olabilecek bir durum ve bu durumda deklarasyon daha soyut kalabilir. Eğer biri kendisi şahit olduğu bir durumu anlatırsa yani yüreğiyle, her biri kendi tanıklığıyla anlatırsa bu daha somut bir örnek olur. Bu, aslında kulaktan kulağa yayılan bir bilgi ve bu çok basit bir adımdır. Ama hızlı ve etkili ilerleyebilecek bir durumdur.”
 
‘Bu dava hiç açılmamalıydı’
 
İspanya Parlamentosu’ndan Katalanya Cumhuriyetçi Partisi’nin Milletvekili Marta Rosique, buraya gelmeden önce de “Kobanê Davası’nın hukuki değil siyasi olduğu yönünde düşüncelere sahip olduğunu kaydetti. Marta, “Siyasi davalara farklı biçimlerde de olsa İspanya’da da tanık olduğumuz için empati kurabiliyorum. Bugün Kobanê Davası’nda hukuka, yasalara uygun davranılmadığını gördük. Öncelikle bu davanın hiç açılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu dava Kürt siyasi hareketini kriminalize etmek ve HDP’yi illegalize etmek için açıldı. Bugün savunma avukatlarının duruşma salonuna alınmadığına tanıklık ettik. Salonda avukatlar yokken hâkim davayı görüşmeye devam etti. SEGBiS sistemi düzgün çalışmıyordu, görüntüler donuyordu ya da ses iyi duyulmuyordu. Kürtçe savunma isteyenler için gelen çevirmen düzgün çeviri yapmıyordu. Bu da kişilerin anadilde savunma yapma hakkını engelliyordu. Günün sonunda bir dava değil siyasi bir dava izlediğimizi düşünüyorum. Davanın sonucunda varmak istedikleri nokta belli, ortada objektif bir yargılama yok” ifadelerine yer verdi. 
 
‘HDP demokrasinin gelişimini sağlayacak tek alternatif’
 
İktidarın politikalarını dış basında gördüğünü söyleyen Marta, şu sözleri kullandı: Katalanya’dan gelen birisi olarak İspanya hükümeti ve Türkiye hükümeti arasındaki bağlantının hiç olmadığı kadar güçlü olduğunu görüyoruz. Bu sadece azınlık olan milletler için değil, tüm milletler için büyük bir risk oluşturuyor. Mesela, önceki gün bizler, Ermeni Soykırımı’nı kınadık, fakat İspanya hükümeti, soykırımın varlığını dahi kabul etmiş değil. Dolayısıyla Türkiye ve İspanya arasındaki bağlantının bu kadar güçlü olması demokrasi için insan hakları için, kadın hakları için, LGBTİ+’ların hakları için, ezilen uluslar için korkunç bir durum. HDP ile dayanışmamız burada bitmiyor, sonsuza dek devam edecek. HDP, Türkiye’de insan haklarının ve demokrasinin gelişimini sağlayacak tek alternatif. Ben de İspanya Parlamentosu’nda bu konuyu gündeme getirmeye devam edeceğim. Demokrasinin ve insan haklarının risk altında olduğu bu ahvalde İspanya hükümetinin HDP’nin yanında durmaları için ısrarcı olacağım.”
 
‘HDP’nin yasal bir parti olduğunu her yerde duyuracağız’
 
Bask Parlamentosu’nda Bağımsız Sol Koalisyonu (BİLDU) Milletvekili Oihana Etxebarrieta Legrand, HDP’nin yanında olmanın önemini vurguladı. Oihana, HDP’ye ilişkin düşüncelerini ve duruşmaya dair izlenimlerini şu sözlerle paylaştı: “Her şeyden önce HDP bizim kardeş partimiz. Ayrıca HDP’nin ne tür zorluklarla karşılaştığını biliyoruz ve faşist rejiminden kaynaklanan acı ve korku iklimini yakından tanıyoruz. Tüm bu sebeplerden dolayı HDP’nin siyasi fikirlerinin, parti programının ve üyelerinin yanında olduğumuzu göstermek için bugün buradayız. Bu davada hâkim kararını baştan vermiş. Her davranışıyla HDP’yi suçlu ilan edeceğinin sinyalini verdi. HDP’lilerin adil yargılanma, savunma haklarını kullandırmadı, Kürtçe savunma yapanların savunmaları düzgün çevrilmedi, avukatlar salona alınmadı. Dava sürecini hızlıca tamamlayıp HDP’li siyasetçileri hapse koymak istediklerini ve HDP’nin düşüncelerini, parti politikasını illegalize etmek istediklerini açıkça gösterdiler, ancak bunu yapamazlar. Çünkü HDP yalnız değildir. Uluslararası arenada birçok kişi burada neler olduğunu izliyor ve endişeleniyor. HDP’nin yasal programı olan, yasal ve siyasal bir parti olduğunu her yerde duyuracağız. HDP’nin Türkiye’deki mücadelesi ve uluslararası dayanışma bu baskıcı rejimi durduracak.”
 
‘Kararın önceden yazıldığı bir gösteriden bahsediyoruz’
 
Katalan Meclisi’nden milletvekili Eulàlia Reguant, HDP’nin sadece Kobanê Davası ile değil, benzeri pek çok dava ile iktidar tarafından baskılanmak istendiğine işaret etti. Eulàlia, “Ben de HDP ile dayanışmak için Kobanê Davası’nı izlemeye geldim. Bugün, otoriter rejimin TBMM’deki 3’üncü büyük parti olan HDP’yi etkisizleştirmek için açtığı politik bir davayı izledik. Kendi ülkemdeki HDP ile dayanışma hareketlerinin içinde çalışmaya devam edeceğim. Bir taraftan da Kobanê davasını takipte kalacağım. Tabii dava diyoruz ama kararın önceden yazıldığı bir gösteriden bahsediyoruz aslında. Katalan Parlamentosu’nu da çözüm üretmeye ve HDP ile dayanışmaya davet edeceğim, bir yandan da Erdoğan'ın HDP’ye karşı tutumunun görünür olması için çalışacağım. Otoriter rejim kaybettiğini görüyor, sokakta, seçimde, halkın desteği ile kazanamayacaklarını anladığı için HDP’yi illegalize ederek siyaset sahnesinin dışına atmak istiyor” diye konuştu.