Filiz Kerestecioğlu: Bozuk düzeni değiştirme zamanı

  • 12:05 22 Nisan 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - HDP’li Filiz Kerestecioğlu, Ankara’da yaşanan hak ihlallerine ilişkin Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Daha iyi bir düzeni hak ettiğimiz için bu acımasız ve bozuk düzeni değiştirme zamanı” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara’da gerçekleşen insanlığa karşı suçlara ve hak ihlallerine ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi. En yıkıcı sorunların başında pandeminin geldiğini ifade eden Filiz, pandeminin başından beri mevcut eşitsizliklerin değiştirilmesi ve tam kapanmanın yapılması gerektiğini, bunlar olmadan pandemiyle mücadele edilemeyeceğini belirttiklerini kaydetti. Toplu taşıma araçlarının kalabalık bir şekilde kullanılmaya ve emekçilerin çalışmaya devam ettikçe bulaş riskinin azalamayacağını kaydeden Filiz, “Her yurttaşa temel gelir güvencesi sağlanarak tam kapanmaya gidilmeli. Para yok diyorlar ama para bal gibi var. Nereye harcayacaklarına başka türlü karar vermeleri lazım. Ankara’daki 2 şehir hastanesi için 3 milyar dolar harcandı. Sadece bugüne değil geleceğe de borçlandırılıyoruz. Biz bu borçları yapanlardan almasını da biliriz. Yargı önünde hesap soracağız” sözlerini kullandı.
 
‘Paraları nasıl harcadıklarını hepimiz biliyoruz’
 
Bulaş hızını düşürecek en temel şeyin aşı olduğunun altını çizen Filiz, aşının 55 yaşa indirildiğine değindi. Aşı randevularının geç verildiğini söyleyen Filiz, 3 Mayıs’tan önce aşı randevusunun verilmediğini sözlerine ekledi. Filiz, “Aşılama artmadıkça, Türkiye’nin çoğu aşı olmadıkça bu illetten kurtulmamız mümkün görünmüyor. Bunları çok defa söyledik. O yüzden sadece halka seslenmek istiyorum. Bu önlemleri nasıl almadıklarını, bir yıl önce kapatmaya gitmediklerini, aşıları önceden temin etmediklerini, paraları nasıl harcadıklarını hepimiz biliyoruz.  Bunun çözümünü de bir an önce bulmalıyız” şeklinde konuştu.
 
‘İşçiler sesini duyurmaya çalışıyor’
 
Artan işsizliğe dikkat çeken Filiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kod-29 işten çıkarma yasasına karşı işçiler her yerde haklarını aramaya ve seslerini duyurmaya gayret ediyorlar. Dünyadaki durumumuz budur şu anda. Bu hafta gördüğümüz çok vahim bir tablo. Başka ülkelerde de yükselişler oldu ama indirmeyi başardılar ama şu an geldiğimiz nokta çok yüksek bir çıkış.
 
Halkın yararı önemlidir
 
Ankara’da mega projeler neler? Ankara’da gerçek sorunlarla uğraşmak yerine neler yapıyorlar? Tarihi Yahudi mahallesi bakımsızlıktan bu hale geldi (elinde taşıdığı görselleri göstererek). Ulus kent meydanı Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın talimatıyla saldırı altında. Esnafın itirazlarına rağmen yıkımlar gerçekleştiriliyor. Ankara Kalesi etrafında Hergele Meydanı olarak da bilinen İtfaiye Meydanı’na da el attılar. Mezarlık üzerine toki inşaatı başladı. Mezarlıktaki insan kemiklerinin tahribata uğradığı talebiyle tescil talebi kurul tarafından reddedildi. İnşaata onay verilmesi ve tescil talebinin reddedilmesine söyleyecek bir söz bulamıyorum. Restorasyon adı altında özgün kenti nüfusu tahrip edilirken maddi kayıplar da oluşuyor. Saraçoğlu mahallesi de zorla boşaltılmıştı. İnsanlar güvenlik tehdidi oluşturuyor adı altında yıkıma başladılar. Halkın yararı önemlidir.
 
Sınıfsal ayrıştırmayı pekiştiriyorlar
 
Sincan Yenikent semtinde bulunan Yenikent Ermeni Mezarlığı sit alanı içinde bulunmasına rağmen korunmayan bu alan defineciler tarafından harap ediliyor. Kültürel dokuyu silmek amacı taşınıyor. Kent merkezi bu güne kadar her sınıftan insanın yaşadığı ortak alanlardı ama şimdi bu projelerle yurttaşlar sürülmek isteniyor. Sınıfsal ayrıştırmayı pekiştiriyorlar. Kamu yarına olmadığı belirtilerek, Danıştay’ın iptal kararı ve yürütmeyi durdurma kararı var. Bu karara rağmen devam ediyorlar. İki kuruş parayı öder çıkarım diyorlar. Yargılanacaklar bunu bilmeliler. Bunun için de mücadele ediyoruz.
 
Ankara’da 100 milyon metrekare sermayeye peşkeş çekiliyor
 
Kurtuluş Parkı pandemide nefes aldığımız parklardan biri. Bu alanların gözümüz gibi korunması gerekirken, TED Üniversitesi’ne verileceği söyleniyor. Buna dair bir açıklama bekliyoruz. Anıtkabir yakınındaki bir araziye imar izni verilmesine çevre sakinlerinin itirazı oldu. ‘İstanbul’a ihanet ettik’ diyenler bütün şehirlere, ülkeye ihanet ve talan etmeye devam ediyor. Her türlü itiraza rağmen bunları yapmaya devam ediyorlar ama bunun bir sonu olacak. Kızılcahamam’da 48 milyon metre kare açık artırıma çıkarıldı. Ankara’da 100 milyon metrekare sermayeye peşkeş çekiliyor. Türkiye’yi bir grup sermayedara parsel parsel satıyorlar. Halka iş alanları mı açılıyor? İnşat işçileri orada ölsün diye iş alanı açılıyor. Geçtiğimiz hafta facianın eşiğinden dönüldü. Bir fütursuz müteahhit ‘bir metre daha hakkım var’ dedi orada evleri yıkılan ve zarar verdiği insanlara. Bu mega projelere ayrılan paralar küçük işler için ayrılmıyor.
 
Sistemli gözaltılarla karşılaşıyoruz
 
Ankara Gar Katliamı’nda yitirdiğimiz 103 yurttaşımızın anısına yapılan projeyi artık orada görmek istiyoruz. Onların anılarını kalbimizde taşıdığımız gibi bir anıtla da simgeleştirmek istiyoruz. Ankara’da her eylem ya da etkinlik öncesi sistemli gözaltılarla karşılaşıyoruz. 1 Mayıs yaklaşıyor. Umarım insanlar gözaltına alınmazlar. Arkadaşlarımızın telefon ve bilgisayarlarına el konuluyor. Sadece bizim arkadaşlarımızın değil, Türkiye’de muhalif olan herkesin telefon ve bilgisayarlarına el konuyor. Bu nasıl bir uygulama? Ben 12 Eylül uygulamalarından geliyorum. O dönem bile yoktu böyle şeyler. İçeriğini almak istiyorlarsa alabilecekleri teknoloji çoktan oluştu. Milleti izlemek için kullandıkları teknolojiyi mallarını onlara vermek için de kullanılmalı.
 
Bozuk düzeni değiştirme zamanı
 
ODTÜ’de merdivenlerin gökkuşağı rengine bürünmesine müdahaleler, Ankara Üniversitesi’nde düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı gasp edilerek öğrencilerin burslarının kesilmesi, kentte yaşanan hak ihlalleri saymakla bitmiyor. Türkiye’nin başkentinden bir kesit sunmaya çalıştım. Pandemi için uyarılarımı tekrarlamak isterim. Kendinize dikkat edin, sağlığınıza dikkat edin. Birbirimizle dayanışmayı güçlendirelim. Maddi manevi hepimizin birbirine destek olma zamanı. Daha iyi bir düzeni hak ettiğimiz için bu acımasız ve bozuk düzeni değiştirme zamanı.”