Pervin Buldan: Mücadelemiz hukuk, demokrasi mücadelesidir

  • 14:00 18 Nisan 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - HDP’li belediye eşbaşkanları ile gerçekleştirilen online toplantıda konuşan Pervin Buldan, “Bu halkın haklı mücadelesi karşısında hepimizin büyük sorumluluğu olduğunu ifade etmek isterim. Bu mücadele hukuk, demokrasi mücadelesidir” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP’ye dönük saldırıları değerlendirmek üzere belediye eşbaşkanları ile online toplantıda bir araya geldi.
 
Toplantının açılış konuşmasını yapan Pervin, cezaevlerindeki eşbaşkanların bir an önce çıkmasını dileyerek son süreçlerde artan ev hapislerine dikkat çekti. Salgın sürecini değerlendirirken AKP’nin salgını yönetemediğini belirten Pervin, “Haklı olduğumuzu bir kez daha gördük. Artık bir sürü bağışıklığı anlayışını ortaya koymaya başladılar ki bunu başından beri yapıyorlardı. Bazı işverenlerin ve çıkar sahiplerinin çıkarlarını öncelediler. Halkın sağlığını geri planda tutan bir anlayışı ortaya koydukları için bugünkü ağır koşulların yaşanması sürpriz olmadı” dedi.
 
‘Gençlerin katılımı parti ile örgütlü bir ilişkiye evrilmelidir’
 
Halkın, 8 Mart ve Newroz etkinlikleriyle hükümete “dimdik ayakta oldukları, her şart ve koşulda partisi ile beraber oldukları” mesajını verdiğini gördüklerini kaydeden Pervin, “Özellikle Newroz'da genç ve kadın katılımının yoğun olması bu mücadele sürecinde bizlere umut verdi. Dolayısıyla Newroz etkinlikleri elbette sizlerin emeğiyle, belediye eş başkanlarımızın yoğun emekleriyle gerçekleşti. Tabii ki Kadın Meclisimizin milletvekili arkadaşlarımızın il ve ilçe örgütlerimizin bunda büyük payı var ancak sizlerin emeğini ve katkısını ifade etmek isterim. Hepinize teşekkür etmek isterim. Newroz'da genç katılımı oldukça yoğundu. Genç arkadaşlarımızın örgütlü bir duruş sergilemesi, partiyle iletişiminin yoğunlaşması konusunda sizlere, hepimize büyük bir görev düşüyor. Gençlerin bu katılımı ve mücadeleyi sahiplenmesi örgütlü bir duruşa dönüştürülmeli, parti ile örgütlü bir ilişkiye evrilmelidir” sözlerini kullandı.
 
‘Açlık grevine giren arkadaşlarımızın talepleri çok net’
 
Cezaevlerindeki tecrit ve giderek artan hak ihlallerine vurgu yapan Pervin, “Uzun süredir yakıcılığını koruyan, başta hak ihlalleri olmak üzere, tecridi de içine alan uzun süredir mücadele ettiğimiz alanlardan bir tanesi. Ancak AKP’nin artık cezaevleri başta olmak üzere hak ihlallerini, daha da derinleştiren duruma sürüklediğini görüyoruz. Açlık grevine giren arkadaşlarımızın talepleri çok net. Hayata geçirilmeyecek talepler değil. Eğer istenirse, hukuka uyulursa bu talepler karşılanmış olur. Sorunlar, Türkiye'nin kendi yasalarına uymamasından kaynaklanan sorunlardır. İmralı'daki tecrit meselesidir, Kürtler üzerinde uygulanan haksız ve hukuksuzluklardır, yine cezaevlerindeki ihlallerdir” şeklinde konuştu.
 
‘HDP’ye saldırarak sorunlarını örtmeye çalışıyorlar’
 
AİHM'in HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararı hatırlatan Pervin, bu kararın uygulanarak bütün arkadaşlarının serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Cumhur İttifakı’nın HDP’ye saldırarak kendi aralarındaki sorunları örtmeye çalıştığını sözlerine ekleyen Pervin, “Hükümetin MHP ile birlikte HDP ve Kürtlere karşı saldırısı ve kriminalize etme çabaları uzun süredir var. Bu çabanın, bu dönem daha da yoğunlaştığını görüyoruz. Özellikle MHP’nin HDP’yi hedef alması Cumhur İttifakı içerisindeki kırılmanın ve yaşadıkları sorunları HDP’ye saldırarak çözmeye çalışmaları ya da örtme çabaları olduğunu söylemek isterim” diye belirtti.
 
‘İddianame talimatla kapatıldı’
 
HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamenin talimatla hazırlandığını ve ne kadar boş bir iddianame olduğunu gördüklerini söyleyen Pervin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin kapatılması ile ilgili iddianameyi geri göndermesi önemli bir gelişmedir. Bu iddianamenin oy birliği ile geri gönderilmesi de HDP’nin haklılığını bir kez daha ortaya koydu. Gerekçeli kararı da gördük. Bu karar da bile ne kadar haksız ve hukuksuz bir şekilde hazırlanan bir iddianame olduğunu bizlere gösterdi. Böyle bir iddianame Türkiye’nin gündemine asla bir daha girmemelidir. Başından beri yaptığımız tüm toplantılarda Kadın Meclisi, Parti Meclisi ve MYK toplantılarımızda iddianamenin AYM’ye verildiği günden bugüne partimizi korumak, asla pes etmemek gibi bir hedefi önümüze koyduk ve haklı çıktık. Çünkü kafalar çok karışıktı. Her kafadan bir ses çıkıyordu.
 
Bize geri adım attırmadı
 
Televizyonlarda ahkam kesenler, bize öğüt verenler, HDP kendisini feshederse davanın düşeceğine dair yorum yapanlar bize asla geri adım attırmadı. İddianamenin geri gönderilmesi bizi haklı çıkardı. İddianame tekrar gelmeyecek diye kendimizi rehavete sürüklemenin bir anlamı yok. HDP olarak tüm hazırlıklarımıza kapatmayı gündemde tutarak değil ama bunun A, B, C planlarımızı yaparak devam ediyoruz. Bunun da bilgisini paylaşmak isterim. Çok güçlü bir hukuk komisyonu oluşturuyoruz. Bu hukuk komisyonu sadece kapatma davası ile ilgili değil. 
 
Kobanê Davası mücadelemizin haklılığını anlatmanın zeminini de sunuyor
 
26 Nisan’da hepimizi yakından ilgilendiren Kobanê Davası ile karşılaşacağız. Kobanê Davası da bizi uzun bir süre aylar sürecek bir süreçte yoğun bir şekilde meşgul edecek ve bunun üzerinden mücadelemizi, haklılığımızı ifade edebileceğimiz bir zemin sunuyor. Hükümetin bu konuda da yaklaşımı çok iç açıcı değil. Bunu üzerinden pek çok şey yapmaya çalışacaklar. Bunun önüne geçmek için hukukçu arkadaşlarımız çok yoğun çalışıyorlar.
 
Sizler hala bu halkın belediye eşbaşkanlarısınız
 
Kayyımlar Türkiye’nin en yakıcı meselelerinden biri haline geldi. Hepiniz büyük emekler ve bedeller vererek halkımızın emeği ile belediye eş başkanları seçildiniz. Hükümetin kayyım saldırısı sizleri fiilen bu görevden almış olabilir. Ama sizler hem halkımızın hem de bizlerin belediye eşbaşkanlarısınız. Bir sonraki seçime kadar halkın içerisinde belediye eşbaşkanları olarak durmak, emek vermek bizler ve halkımız açısından önemli. Tabii ki şu anda görevde olan ve atanan kayyımları teşhir etmek konusunda sizlere büyük bir görev ve sorumluluk düştüğünü görüyoruz. AKP’nin kayyımlarını teşhir etmek bizler açısından önemli. Halkımızın bu konudaki beklentileri doğrultusunda bunu yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum. 
 
Halkımızın haklı mücadelesi karşısında hepimizin büyük sorumlulukları var
 
‘Belediyemize kayyım atandı, benim yapacağım bir şey yok, görevden alındım’ anlayışını hiçbir şekilde kabul etmemeniz gerekiyor. Dönem sonuna kadar sizlerin halkın yanında mücadelenin içinde olma sorumluluğunuz var. Bu halkın haklı mücadelesi karşısında hepimizin büyük sorumluluğu olduğunu ifade etmek isterim. Bu mücadele hukuk, demokrasi mücadelesidir. Bunun içerisinde her birimizin sorumluluğu var. Ben bu dönemde bu sorumluluğu taşıyan bireyler olarak tekrar başarı damgası vuracağımıza yürekten inanıyorum.”
 
‘Yürütülen politikalar genel Kürt politikasından bağımsız değildir’
 
Ardından konuşan Mithat Sancar, tasfiye, çöktürme sürecinin yeni bir aşamasına geldiklerinin altını çizerek, iktidarın her süreçte farklı operasyonlar gerçekleştirdiğini belirtti. Bütün bunların büyük bir planın parçaları olduğuna işaret eden Mithat, “Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye’deki muhalif kesimleri bastırmak amaçlanıyor. Kürt halkı biat ve itaat sistemine tam bir şekilde entegre edilmeye çalışılıyor. Kürt halkı özellikle Ortadoğu'da, başta Suriye olmak üzere, Kürdistan’ın başka parçalarında bu yüzyılın en önemli aktörlerinden biri olarak yükselmeyi yaşadı. Bu, rejimi ve başka güçleri tedirgin etti. Kısacası Türkiye’de yürütülen politikalar genel Kürt politikasından bağımsız değildir” dedi.
 
‘Geçmişten güç alacağız kararlı bir yürüyüşü sürdüreceği”
 
Önümüzdeki dönemin “tasfiye politikalarını boşa çıkarma, partiyi sahiplenme ve büyütme dönemi olacağına” vurgu yapan Mithat, “Eğer böyle olursa, burada başarılı olursak ki olacağımıza yürekten inanıyorum, yeni dönemde hem HDP’nin hem Kürt halkının siyasi temsiliyetinin Türkiye’nin kaderini belirleme gücünü göstermiş olacağız. Yani Türkiye’de geleceği belirleyen en önemli güç olduğumuz gerçeği bu eşiği atladığımızda daha iyi görülecek ve bu yeni bir dönem olacak. Başarılı olmamak için hiçbir gerekçe yok. Geçmişten güç alacağız, geleceğe dönük de umutlu ve kararlı bir yürüyüşü sürdüreceği” şeklinde konuştu.