Görevini kötüye kullanan kamu görevlileri Meclis gündeminde

  • 18:12 7 Nisan 2021
  • Siyaset
ANKARA - HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, şiddetle mücadele alanında görevini kötüye kullanan kamu görevlilerinin araştırılması talebiyle Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Adalet Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle de soru önergesi verdi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, kadına yönelik şiddetle mücadele alanındaki kanun ve yönetmelikleri gerektiği gibi uygulamayan ve görevini kötüye kullan kamu görevlilerin araştırılması talebiyle Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Adalet Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle de soru önergeleri sundu.
 
‘Sığınaklara gitmek isteyen kadınlar yer olmadığı gerekçesiyle geri çevriliyor’
 
Meclis Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinde, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı başta olmak üzere bu alanda çalışan kadın örgütlerinin periyodik olarak hazırladığı raporların, koronavirüs (Covid-19) salgını öncesinde de karşılaşılan kötü uygulamaların pandemi koşulları gerekçe yapılarak arttığını gösterdiği belirtildi. Kolluğun, şikâyette bulunan kadınları caydırma ve şiddet gördükleri kişilerin yanına göndermeye çalıştıklarının raporlarda kayıt altına alındığı kaydedilen araştırma önergesinde, “Karakol üzerinden sığınak başvurusu yapan kadınlara ‘sığınağa ancak savcılık üzerinden gidilebildiği’ şeklinde yanlış bilgi verildiği görülmektedir. Çok sayıda avukat bu konuda şikâyet almaktadır. 6284 sayılı Kanun kapsamında sığınaklara gitmek isteyen kadınlar, yer olmadığı gerekçesiyle geri çevrilmektedir. Basında yer alan haberlerde boşanma aşamasında olduğu erkek hakkında uzaklaştırma talebiyle karakola başvuran bir kadına polis memurunun ‘Uzaklaştırma işine artık biz bakmıyoruz, mahkemeye başvuru yapacaksınız’ dediği iddia edilmektedir” denildi.
 
‘Aile mahkemeleri kadınlar için güvence oluşturmamakta’
 
Karakollara yapılan başvuruların, resen alabilecekleri tedbirleri almaksızın aile mahkemelerine yönlendirilmesi şiddete uğrayan kadınlar için güvence oluşturulmadığı ifade edilen önergede, “Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi, bir kadının tedbir başvurularını Kasım 2020 ve Ocak 2021’de kabul ederken İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından tedbirin uzatılması başvurusunu reddetmiştir. Yine Çemişgezek’te, bir köy korucusu tarafından tehdit ve hakarete uğrayan bir ailenin önleyici koruma tedbiri taleplerini de hakim, mağdur beyanından başka delil olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Oysa 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun 8. maddesinin üçüncü fıkrasına göre koruyucu tedbir kararının verilebilmesi için delil ve belge aranmaz. Hakimlerin 6284 sayılı Kanunun en temel maddelerini bilmemesi mümkün olmayacağından, verilen kararlarda kasıt ve siyasi tutum şüphesi oluşmaktadır. Kanunun gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri için yaptırım uygulanmaması; kadına yönelik şiddetle mücadelede karşılaştığımız sorunların kalıcılaşmasına sebebiyet vermektedir” ifadelerine yer verildi. 
 
Araştırma önergesinde konunun araştırılması için bir araştırma komisyonun kurulmasının elzem olduğu vurgulandı.
 
Aynı gerekçeler ile Adalet Bakanı’nın şu soruları yanıtlaması istendi:
 
“* Mahkemelerin, tedbir başvurularını kanuna aykırı gerekçelerle reddetmesi bilginiz dahilinde midir? Bu konuda hangi tedbirleri alacaksınız?
 
* Görevini kötüye kullanan hâkim ve savcılar hakkında soruşturma başlatacak mısınız?”
 
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanı’na şu sorular yöneltildi:
 
“* Kolluk güçlerinin kadınların şikayetlerini kabul etmemesi bilginiz dahilinde midir? Bu konuda ne gibi tedbirler almayı düşünüyorsunuz?
 
* Şikayetlerin bu kadar kolay geri çevrilerek, savcılıklara, mahkemelere yönlendirilmesini İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile bağlantılı görüyor musunuz?
 
* Yoğunluk sebebiyle talepleri karşılayamayan Alo 183 hattı yerine sadece kadına yönelik şiddet alanında 7/24, ücretsiz ve çok dilli hizmet veren acil yardım hattı açacak mısınız?
 
* Nüfusa ve erkek şiddetinin yaygınlığına oranla yetersiz kalan sığınakların sayısını artıracak mısınız?”