VAN - HDP'nin “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında kurumlar ile bir araya gelen DBP ve DTK’li heyet, ulus devletlerinin tıkanma noktasına geldiğini ve buna alternatif olarak, halkın ulusal birlik çerçevesinde bir araya gelmesi gerektiğinin önemine vurgu yaparak, “DTK sistemi Türkiye sistemine karşı bir panzehirdir” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP)  “Demokratik Mücadele Programı”na destek amacıyla Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) bölgedeki halk buluşmaları devam ediyor. DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Van Milletvekili Muazzez Orhan’ın da aralarında olduğu heyet, Hakkâri ziyaretinin ardından Van’a geçti. HDP Edremit İlçe binasında heyet ile birlikte il ve ilçe yöneticileri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY DER), DBP yöneticileri bir araya gelerek toplantı gerçekleştirdi. Toplantının yapılacağı salona, “Hep birlikte tecride karşı özgürlük, savaşa karşı barış”  yazılı Kürtçe ve Türkçe pankartlar asıldı. 

 

Toplantı, bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

 

‘Baldıran zehrini halklara içirtiyorlar’

 

İlk olarak sözü alan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, çözüm süreci ile birlikte PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin ardından AKP’nin ‘Türkiye’de Kürt halkının bir sorunu yok' dediklerinin hatırlattı. Berdan, “Biz de onlarda biliyor; Kürt halkının sorunu, savaşla, göçle, öldürülmeyle çözülmez. İradesiz, alternatifsiz ve itaat eden bir Kürt istiyorlar. Zihniyetleri geçmişten bugüne değişmedi. Bu zihniyet belediyelerimizde de devam etti Halkımızın iradesini tanımadıklarını söylüyorlar. Bugüne kadar, AKP ve MHP faşizmi düşmanlığını göstermiyordu ama bugün düşmanlığını göstermekten çekinmiyor. Kürt halkı kendi iradesi ile sandıklara giderek demokrasi olduğunu söylüyor ama demokrasi olmadığını gösterdiler. Eskiden ‘Kürt kardeşlerim’ derlerdi şimdi ‘Kürt kökenli kardeşlerim’ demeye başladı. Bu söz bile zihniyetlerini gösteriyor” sözlerini kullandı. 

 

‘DTK sistemi Türkiye sistemine karşı bir panzehirdi’

 

Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, DTK’nin çalışmalarına ve ulus devletin DTK üzerinde yürüttüğü savaş konseptine dikkat çekti. Türkiye sistemine güven olmayacağını ve bu sistemin kendini tek renk, tek dil üzerinden var ettiğini ifade eden Saliha sözlerine şöyle devam etti: “Bundan kaynaklı bu sistem karşısında Abdullah Öcalan alternatif sundu.  DTK insanların sorunlarını bu yolda yürütüyordu. Meclis’e giderek, DTK’nin ne olduğunu ne amaçladığını anlatmıştık. Devlet kendi yerini sağlamlaştırmak için Kürt halkının partilerini, kurumlarını kendine tehdit olarak gördü. Bugün DTK kapatılmış olabilir, yöneticileri tutuklanmış olabilir. Bugün sistem rejimin yaptığı gibi ulus sistemleri kendine yakın olmayan herkesi ‘terörist’ olarak görüyor. DTK, çalışmalarını komisyon üzerinden yürütüyor. Halk ve gençler kendini örgütlüyor ve çalışmalarını bu komisyon üzerinden götürüyordu. Sadece Kürtler değil, Arap, Süryani ve Ermeniler de bu oluşumdaydı. Bugün DTK’nin sistemi Türkiye sistemine karşı bir panzehirdir. Geçmişten bugüne sürekli tutuklama ve gözaltı yapıldı. Bir şey elde edemeyince kapatıldı.”

 

‘Yargıtay DTK’yi terörist bir kurum olarak gördü’

 

DTK’nin sisteminin devam ettirilmesi gerektiğini ifade eden Saliha, “Ne kadar çok kadın mücadele ediyorsa, devlet o kadar geriye gitmeye başlıyor. Bugün Yargıtay DTK’yi terörist bir kurum olarak gördü ve bu çalışmayı devam ettirmemiz lazım. Mücadelemizi ve çalışmamızı ne kadar sürdürürsek o kadar ileri gideceğiz” diye konuştu.