İstanbul’da savaşa karşı protesto: İhanete karşı mücadele edeceğiz

  • 19:57 19 Temmuz 2024
  • Güncel
İSTANBUL - Türkiye’nin KDP ortaklığı ile Güney Kurdistan'a yönelik saldırılarına ilişkin DEM Parti ve birçok sivil toplum örgütü Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meyda’nında gerçekleştirdiği basın açıklamasında, “Kürtlerin politik duruşu asla gerilemeyecektir. Savaşa ve ihanete karşı mücadele edeceğiz” mesajı verildi.
 
Türkiye’nin KDP ortaklığı ile Federe Kurdistan dönük başlattığı saldırılara ilişkin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve birçok sivil toplum örgütü “İşgale ve ihanete hayır” şiarıyla Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER) ve Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri (MATUHAYDER)  ile birçok sivil toplum örgütü katıldı. DEM Parti bayraklarını taşıyan yurttaşlar,  sık sık “Biji Berxwedana Rojava”, “Direne direne kazanacağız”, “Kahrolsun AKP işbirlikçi KDP” “Bimre ixanet biji berxwedan” , “Savaşa hayır barış hemen şimdi”  sloganları atıldı.
 
‘Ortadoğu halklarına yönelik savaş stratejisi’
 
Burada ilk olarak sivil toplum örgütlerinin hazırladığı ortak basın metni okundu. Basın metnini kitle adına  DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz okudu. AKP-MHP iktidarının Kürt soykırımına 2018 yılından beridir kesintisiz bir şekilde devam ettiğine dikkat çeken Gonca, “İktidarın özel savaş aparatı olarak faaliyet gösteren Süleyman Soylu ile başlayan ve günümüzde de savaş sevdalısı, komşu ülkelere birkaç kişi göndererek Türkiye’ye 8 füze attırma marifetiyle ülkeler arası savaşların yolunu açma teorileriyle ünlenen Hakan Fidan’ın, Kürt soykırımında aktif rol oynadığını görüyoruz” dedi. Ortadoğu halklarına yönelik sürdürülen savaş politikalarını dile getiren Gonca, NATO’nun Ortadoğu’daki savaş stratejisi ve politikalarının taşeronluğunu üstlenen Türkiye, 30 yılı aşkındır bölgeyi kan deryasına çevirmiştir” ifadelerini kullandı.
 
‘Savaş, Kurdistan’ın demokratik çözümün önünde bir engeldir’
 
“Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasıyla birlikte hızlanan Kürt soykırımının kapsam ve siyasal yelpazesi genişletilmeye çalışılıyor.  Bunun son halkası da, geçmişi 90’lı yıllara dayanan Güney Kürdistan yönetimiyle yapılan savaş ortaklığıdır” sözlerine yer veren Gonca,Özellikle Barzani Ailesi’nin yönetiminde olan ve Büyük Güney olarak bilinen Hewler, Duhok, Zaxo, Barzan ve Amediyê bölgelerine yapılan saldırılara işaret etti.  Gonca,Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarının öncelik olarak Kürdistan’ın statü sorununun ve demokratik çözümü önündeki büyük bir engel olduğun paylaşan Gonca,, “ Bu saldırılar aynı zamanda Musul ve Kerkük’ü kapsayan neo-osmanlıcı Misak-ı Milli hayallerin bir ürünüdür. Son başlatılan saldırılar ve yapılan hazırlıklar da köylerin boşaltılması, sivillerin yerinden göçertilmeleri ve Irak devlet sınırları içerisinde kimlik kontrolü yapılması izlenen politikaların kanıtı niteliğindedir” diye belirtti.
 
‘Kürtlerin politik duruşu asla gerilemeyecektir’
 
KDP, Kürt halkına hesabını veremeyeceği bir sürecin örgütleyici gücü olduğunu aktaran Gonca, büyük bedellerle kazanılmış Güney Kurdistan topraklarını, küçük çıkarları uğruna heba ettiğini ifade etti. Gonca, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Kürdün ulusal demokratik çıkarlarına aykırı olan KDP yönetiminin bu gerici siyasetinin, hiçbir vadede toplumsal bir karşılığı olmayacaktır.  Kürdistan halkları toprağını işgale açanları yurtsever olarak değil, sömürgeciliğin yerli işbirlikçileri olarak hatırlayacaktır. Ne Türkiye’nin ne de KDP’nin Rojava’daki özerk yönetimi tanımaması yaklaşımı, bugün Güney Kürdistan işgali ile nasıl bir politikanın ürünü olduğunu tüm Kürtlere ispatlamıştır. Bugün doğru tanımı koyarak mücadele etme zamanıdır. Kürt halkının onurlu mücadelesi hiçbir zaman tekelleşmeyecektir. Kolektif, örgütlü ve politik duruşu asla gerilemeyecektir.”
 
‘Özgürlük derdimiz var’
 
Ardından söz alan HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek,  “Buraya bu toprakların özgürlüğüne dair bir derdimiz olduğu için geliyoruz. Bu eyleme gönül verenler ile emek verenler bu ülkenin en onurlu insanlarıdır” diyerek, “ Özgürlüğümüz için gerekirse yolları aşındıracağız.  Rojava Devrimi  topraklarını işgalcilerine karşı Kürt halkının öncülüğünde kadın devrimidir. Kurdistan topraklarını işgal etmek isteyenlere karşı inat direneceğiz” ifadelerini kullandı.
 
Kürt statüsü!
 
AKP iktidarının sürdürdüğü savaşa dair  “Güney Kurdistan’da ne işiniz var?” sözleriyle tepki gösteren Cengiz, şöyle konuştu: “Biz bu ülkenin vatandaşları, emekçileri, kadınları, gençleriyiz. Kardeşlerimizi katletmenize asla izin vermeyeceğiz. Savaşa her zaman karşı olduk.  Nerede bir sömürü varsa buna karşı çıktık. Biz Kürtler, dünyada Kürtlerin statüsü için işgalcilere karşı birleşeceğiz. İhanette karşı mücadele ederek yıkacağız. Kahrolsun işbirlikçiler ve kahrolsun ihanet.”   
 
Konuşmaların ardından eylem alkış, zılgıt ve sloganlarla sona erdi.