'İşgale ve ihanete hayır'

  • 19:16 19 Temmuz 2024
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Türkiye’nin KDP ortaklığında yaptığı saldırılar birçok kentte protesto edildi. KDP’nin işbirlikçi tutumunun protesto edildiği eylemlerde "Bimire xiyanet, bijî berxwedan" mesajı verildi. 
 
Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik Türkiye’nin saldırıları ve KDP’nin de ortaklığı birçok kentte düzenlenen eylemlerde protesto edildi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Patisi (DEM Parti) Bedlîs İl Örgütü Türkiye’nin KDP ortaklığı ile Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarını basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamaya DEM Parti Bedlîs Milletvekili Hüseyin Olan, DEM Parti il ve ilçe örgütleri, belediye meclis üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. DEM Parti Tetwan ilçe binası önünde yapılan açıklamada ortak basın metnini  DEM Parti adına Bedlîs İl Eşbaşkanı Fikret Birlik okudu.
 
‘NATO'nun teşeronu'
 
AKP-MHP iktidarının Kürt soykırımına 2018 yılından beridir kesintisiz bir şekilde devam ettiğini hatırlatan Fikret, “Söz konusu iktidarın özel savaş aparatı olarak faaliyet gösteren Süleyman Soylu ile başlayan ve günümüzde de savaş sevdalısı, komşu ülkelere birkaç kişi göndererek Türkiye’ye 8 füze attırma marifetiyle ülkeler arası savaşların yolunu açma teorileriyle ünlenen Hakan Fidan’ın, Kürt soykırımında aktif rol oynadığını görüyoruz. NATO’nun Ortadoğu’daki savaş stratejisi ve politikalarının taşeronluğunu üstlenen Türkiye, 30 yılı aşkındır bölgeyi kan deryasına çevirmiştir. Son 10 yıldır da bu taşeronluğun öncülüğü direkt Hakan Fidan üzerinden yürütülmektedir” dedi.
 
‘Süreç, geçmiş dönemlerdeki kaygı ve öngörülerimizi doğrulamıştır’
 
Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasıyla birlikte Kürt soykırımının hızlandığını ve siyasal yelpazesinin genişletilmeye çalışıldığını belirten Fikret,  bunun son halkasının da geçmişi 90’lı yıllara dayanan Güney Kürdistan yönetimiyle yapılan savaş ortaklığının olduğuna dikkat çekti. Özellikle Barzani Ailesi’nin yönetiminde olan ve Büyük Güney olarak bilinen Hewler, Duhok, Zaxo, Barzan ve Amediyê bölgeleri zaten uzun yıllardır Türkiye’nin tahakkümü altında olduğunu dile getiren Fikret, “Bunu bilen bizler, daha o günlerde mevcut dönemi öngörerek uyarılarımızı yapmıştık; Türkiye’nin Büyük Güney’deki askeri ve istihbari varlığının kalıcılaşmak gibi bir riske sahip olduğunu ve bunun sonuçlarının faturasının ağır olacağını bildirmiştik. Nitekim bugün içerisindeki bulunduğumuz süreç, maalesef geçmiş dönemlerdeki kaygı ve öngörülerimizi doğrulamıştır” ifadelerini kullanıldı. 
 
‘Kimlik kontrolleri izlenen politikanın kanıtıdır’
 
Fikret, Güney Kürdistan’a yönelik işgal ve ilhak saldırılarının öncelikle genel olarak Kürdistan’a statü sorununun demokratik çözümünün önündeki en büyük engel olduğunu belirterek, “Bu saldırılar aynı zamanda Musul ve Kerkük’ü kapsayan neo-osmanlıcı Misak-ı Milli hayallerin bir ürünüdür. Ama saldırıların kapsamından da anlıyoruz ki, Misak-ı Milli’ye Büyük Güney parçası da dahil edilmiştir. Bu parçadaki siyasi yönetim, bunun başat aktörüdür. Son başlatılan saldırılar ve yapılan hazırlıklar da köylerin boşaltılması, sivillerin yerinden göçertilmeleri ve Irak devlet sınırları içerisinde kimlik kontrolü yapılması izlenen politikaların kanıtı niteliğindedir” diye konuştu.
Açıklama sloganlarla sona erdi. 
 
Semsûr
 
DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Semsûr il örgütleri ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) Türkiye’nin KDP desteğiyle Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılara karşı basın açıklaması düzenledi. Demokrasi Parkında yapılan açıklamaya parti üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. "İşgale ve ihanete hayır!" pankartının açıldığı açıklamada basın metnini DEM Parti Merkez İlçe Eşbaşkanı Yusuf Özperçin okudu. 
 
Dêrsim
 
Türkiye’nin KDP desteğiyle Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıları Dêrsim’de de protesto edildi DEM Parti Dêrsim İl Örgütü Sanat Sokağı’nda yapmak istediği açıklamayı polis engellemeye çalıştı. Polislerin açıklamaya izin vermemesi kitle tarafından alkışlarla protesto edildi.  
 
Polisin engellemesine tepki gösteren bir kişi gözaltına alındı.