Nazlıcan Nujin Yıldız

 

İZMİR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla eylemde olan tutsak yakını Sultan Yağmekan, PKK Lideri’nden haber alıncaya kadar hem tutsakların hem de yakınlarının mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayarak “Onların adaletini beklemeyeceğiz” dedi. 

 

İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 38 aydır haber alınamazken Abdullah Öcalan’a ve İmralı’da bulunan diğer tutsaklara, 6 aylık yeni bir avukat görüş yasağı verildi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için 27 Kasım 2023 tarihinde cezaevlerinde dönüşümlü açlık grevine başlayan siyasi tutsaklar ise eylemlerini 4 Nisan’dan itibaren "telefon-aile görüşmelerine çıkmama ve mahkemeleri boykot etme" şekliyle sürdürme kararı aldı. Tutsak yakınları ise 6 Mayıs’tan beri aynı taleplerle "Özgürlüğe ses ver" eylemlerini sürdürüyor.  PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle “Adaleti sağla hukuku uygula” kapsamında Adalet Bakanı ile görüşmek için Ankara’ya gelen tutsak yakınları, 3 hafta boyunca engellendi. Tutsak yakınları, söz konusu talebe dair 22 Mayıs tarihinde bir dönüş aldı. Bakanın MYK toplantısında olması gerekçe gösterilerek tutsak yakınları ile özel kalem müdürü Büşra Selek ve Tetkik Amiri İrfan Yılmaz bir görüşme gerçekleştirdi. Aileler, görüşmede cezaevlerinde yaşanan hukuksuzlukları dile getirerek Bakan ile görüşene kadar girişimlerini sürdüreceklerini bildirdi. 

 

Kırıklar 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Fırat Yağmekan’ın annesi Sultan Yağmekan, tecride ve eylemlerine dair konuştu. 

 

‘İki aydır çocuklarımızdan haber alamıyoruz’

 

“Özgürlüğe ses ver” eylemlerini sürdürürken tek taleplerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan ve tutsaklar üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu söyleyen Sultan,“Yaklaşık iki ay oldu. Ne telefona çıkıyorlar ne de görüşe. Ne halde olduklarını bilmiyoruz. Çocuklarımız hasta mı, nasıllar, ne yapıyorlar? Bilmiyoruz.” dedi.

 

Annelerin kararlı duruşu

 

Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı ile görüşmek için Ankara’ya gittiklerini anımsatan Sultan, “Çocuklarımız için bir adım bile atmadılar. Biz de anneyiz, yüreğimiz ağrıyor. Çocuklarımız ne halde bilmiyoruz bu sebeple de evde oturamıyoruz. Bu yüzden Ankara’ya gittik. Adalet Bakanı ile görüşmek istedik ama bize randevu vermediler. İstanbul’dan gelen anneler randevu verilmediği için geri döndü. Bize de ‘Bakalım belki randevu veririz’ dediler. Biz de ‘bize randevu verilmeden gitmiyoruz, burada oturacağız’ dedik” diye aktardı. 

 

‘Adalet Bakanı’na ‘neden tecrit uygulanıyor?’ demek için gittik’

 

Adalet Bakanı’na “neden tecrit uygulanıyor?” diye sormak için gittiklerini söyleyen Sultan, “Sayın Öcalan’la görüşme sağlanmıyor, bizim çocuklarımız da Sayın Öcalan’a bağlı. ‘Onunla görüşme sağlanmıyorsa biz de görüşe çıkmayacağız’ diyorlar. Bize randevu verdiler, tutsak yakınlarının gelmesini istediler, biz de gittik. Üç anne içeri girdik. Bakan yardımcısı oradaydı. Bize ‘Adalet Bakanı hazır değil, ben yardımcısıyım, ne derdiniz varsa bana söyleyin’ dedi. Bizi dinledi, iki milletvekilimiz de gelmişti. Biz üç anne olarak derdimizi anlattık. Biz, Sayın Abdullah Öcalan’a neden tecrit uygulandığını sorduk. Altı ay daha görüş yasağı vermişler. Neden yani? Neden onunla görüşülmüyor? Kaç yıl oldu, kimsenin ondan haberi yok. CPT geldi ama Sayın Öcalan hakkında hiçbir açıklama yapmadı. Onu çok merak ediyoruz” diye ifade etti.

 

Tutsaklar eylemlerinde kararlı

 

Tutsakların PKK Lideri’nden haber alana dek görüşlere ve telefonlara çıkmayacaklarını dile getiren Sultan, Adalet Bakanı yardımcısına taleplerini ilettiklerini ve bakan yardımcısının da taleplerini Adalet Bakanı’na ileteceğini söylediğini paylaştı. Bakanlığın ardından Emine Şenyaşar’ı da ziyaret ettiklerini belirten Sultan, her yerde barış isteyeceklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz ülkenin iyi bir hale gelmesini istiyoruz. Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz, cezaevlerinden tabut çıkmasını istemiyoruz. Orada da söyledik, çocuklarımızın hastalıkları var. Hastaneye götürüyorlar mı haberimiz yok. Hastaneye götürüp getiriyorlar, tek hücreye koyuyorlar. Kanser olan, ağır hastalığı olan var; ama onları tekli hücreye koyuyorlar. Bu insanlar tek başlarına kendilerine bakamıyorlar."

 

‘Bu ne adalettir, bu ne devlettir?’

 

Hasta tutsakların durumuna da dikkat çeken Sultan, “Resmen onları katlediyorlar” sözleriyle  uygulanan politikalara tepki gösterdi. Hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğine işaret eden Sultan, “Onların adaletini beklemeyeceğiz. Biz barış, adalet ve eşitlik istiyoruz ama onlar istemiyor. Bizler de el ele vererek çocuklarımızın yanında olacağız. Tutsaklar zulüm ve baskı nedeniyle mücadele etti. Uyuşturucu satanları, insanları katledenleri yakalayıp hemen bırakıyorlar. Bizim çocuklarımızı alıyorlar, 30-40 yıl cezaevinde tutuyorlar. Mesela benim oğluma iki kez müebbet verdiler. Nerede bunların kanunları, adaletleri? diye sordu.

 

‘Sayın Öcalan ve çocuklarımız özgür olmadıkça biz de özgür değiliz’

 

“Erdoğan’ın çocuğu cezaevinde olsaydı, görüşe gidemeseydi o ne yapardı?” diye soran Sultan, “ Müslümanım diyor, Müslümanlığı varsa bir adım atsın. Onlar barışın gelmesini istemiyor çünkü çocukları yanlarında. Vicdanları, hürmetleri yok. Vicdanları olsaydı  ‘bunlar insan’ derlerdi. Yine de biz barış ve adalet istiyoruz. Sayın Öcalan’ın özgür olmasını istiyoruz" dedi. 

 

‘Tecrit tüm Türkiye’ye uygulanıyor’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin tüm toplumu etkilediğini vurgulayan Sultan, son olarak şunları söyledi: “Bu tecrit tüm Türkiye’nin üzerinde. Kürt halkının da Türk halkının da üzerinde. Biraz vicdan ve adalet olmalı. Bizler de anneyiz, bir adım atılana kadar, çocuklarımızın sorunlarına çözüm bulunana kadar sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Evimizde oturmayacağız. Eylemlerimize devam ederek Sayın Öcalan ve çocuklarımızın arkasında olacağız”