Licê’deki katliamı anlattılar

  • 10:41 26 Mayıs 2024
  • Güncel
Pelşin Çetinkaya
 
AMED- 24 Mayıs’ta Mehmet Yıldırım’ın katledildiği Licê'deki ablukayı anlatan yurttaşlar, “Köyde hiçbir askeri araç yoktu. Köye nasıl girdiklerini tam olarak bilmiyoruz.Mehmet’i öldürdükten sonra cenazesini alıp götürdüler” dedi.
 
Amed'in Licê ilçesine bağlı Nenyas Mahallesi'nde 24 Mayıs gecesi saat 22.00 sıralarında köyün ablukaya alınması ardından 45 yaşındaki Mehmet Yıldırım askerler tarafından katledildi. Ablukaya alınan mahallede helikopter ve silahlarla yapılan taramalar sonucu birçok ev zarar görürken, abluka 4 buçuk saat sonra 02.20’de sona erdi. Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürülen  cenaze ise aileye dün 21.30’da teslim edildi. Cenazeyi teslim alan aile Mehmet’i Nenyas Mahallesi’ne kitlesel katılımla ve “Şehîd namirin” sloganları eşliğinde defnetti.
 
Olayın ardından yurttaşlar yaşadıkları anları ve tepkilerini paylaştı.
 
‘Hiçbir askeri araç yoktu köye nasıl girdiler bilmiyoruz’
 
Saat 22.00 civarında evde otururken birden silah seslerini duyduğunu dile getiren köy sakini ve aynı zamanda 2014 yılında Licê’de askerlerin açtığı ateş sonucu oğlu Medeni Yıldırım katledilen Fahriye Gündüz Yıldırım, “Birden fazla kurşun sesi gelmeye başladı, şaşırdık. Önceden tartışan, kavga eden kimse de yoktu çünkü. Askerler köyün içine girmişti fakat biz görmemiştik. Silah sesleri o kadar fazla ve kesintisizdi ki korkudan çıkıp bakamadım. Olayı anlamak için bizimkileri aradığımda ‘Sakın dışarı çıkmayın, askerler Mehmet’in evini abluka altına almış’ dediler. Biz o an çok korktuk, çocukları çok küçüktü. ‘Şimdi hiçbiri kalmamıştır’ dedik. Köyde hiçbir askeri araç yoktu. Köye nasıl girdiklerini tam olarak bilmiyoruz. Yarım saat boyunca silah sesleri susmadı. Yarım saatin ardından silah sesleri kesildikten sonra köyün üzerine helikopter geldi. 2 saatten fazla helikopter evlerimizin üzerinde gezdi” ifadelerini kullandı.
 
‘Mehmet’i öldürdükten sonra cenazesini alıp götürdüler’
 
Mehmet’i katleden askerlerin kendileri ile birlikte cenazeyi götürdüğünü paylaşan Fahriye, "Mehmet’i hem öldürdüler, hem de cenazesini kendileri kimseye söylemeden ve daha savcı gelmeden alıp götürdüler. Eğer bir cezası varsa alıp cezaevine götürsünler. 4 tane çocuğu babasız bıraktılar. Kim askerlere öncülük etmişse rahat olmasın. Ajanlık yapan kimse o para ona zehir olsun. Kanımızı dökmekten vazgeçsinler” dedi.
 
Dışarı çıkılması engellendi
 
Aynı köyde yaşayan bir diğer köy sakini Seher Ceylan da ne olduğunu anlamadan birden silah seslerini duyduğunu paylaşırken şöyle konuştu: Birden bire silahlar patladı. Korktuk ne olduğunu anlayamadık. Korkudan dışarı da çıkamadık. Yeğenlerim evdeydi. Sabaha kadar uyumadık, çocuklar sabaha kadar ağladılar. Ne olduğunu ne gördük ne de anlayabildik. Çünkü kimsenin dışarı çıkmasına izin vermediler. Kimse dışarı çıkmasın diye anons ettiler. Sabah köye gelen tanıdıklar oldu. O tanıdıklar yeğenimle konuşmaya çalıştı fakat korkudan adını bile söyleyemedi. Bu olayların bitmesini istiyorum.”