Valiliğin dağıttığı bit pazarındaki kadın esnafın mücadelesi...

  • 09:07 10 Kasım 2019
  • Emek/Ekonomi
Melike Aydın
 
İZMİR - İzmir Valiliği’nin Yeşildere’deki bit pazarını kapatmasının ardından Kahramanlar’da açılan bit pazarında satış yapmaya başlayan Özlem Dereli ve Başak Kerdem, ekonomik kriz nedeniyle pazara gelen sayısının arttığına dikkat çekti. Özlem, “Alım gücü düşmüş, dışarda mağazadan alamayanlar artık buraya geliyor” dedi. 
 
İzmir Valiliğinin “güvenlik” gerekçesiyle kapattığı Yeşildere’deki bit pazarı, şehrin farklı yerlerine dağılmış durumda.  Üç yıl önce tezgahta yolları kesişen ve sonrasında ortaklaşan Başak Kerden ve Özlem Dereli'nin de tezgahları da kapatılanlar arasındaydı. İkinci el elbise satmaya Halkapınar’da açılan Kahramanlar Bit Pazarı’nda devam eden iki kadın Eski ve Yeni Eşyaları Değerlendirme Derneği’ne günlük tezgâh parası ödeyerek işine devam ediyor.
 
Çeşitli meslek gruplarından farklı ilgiler için gelenlerin, internette satış yapanların bit pazarına geldiğini söyleyen Özlem, “Önceki yerde sabit müşterilerimiz vardı. 6-7 ay önce şimdikinin çeyreği kadar insan geliyordu. Giderek arttı. Ama yine de beklediğimiz gibi değil. Özellikle öğrenciler, tiyatro, sahne sanatçıları geliyor. Sınıflandırma yok” diye belirtti. 
 
'Mağazalar çok pahalı'
 
Ekonomik krizin pazara gelen sayısının artmasına neden olduğunu geçen üç yıllık tecrübesine dayandırarak ifade eden Özlem, “Alım gücü düşmüş, dışarda mağazadan alamayanlar artık buraya geliyor. Getirdiğimiz eşyalarda pek değişiklik yok. Aynı eşya kullanılıyor, yeniden atılıyor biz yeniden alıyoruz. Asgari ücretle geçinenler geliyor ama artık durumu biraz daha iyi olanlar da geliyor çünkü mağazalar çok pahalı” sözlerini kullandı. 
 
‘Bit pazarları şehrin geri-dönüşüm alanları’
 
Bit pazarlarının bir nevi geri-dönüşüm araçları olduğunu belirten Başak ise, “Her şeyi atıyor insanlar. Tüketim çılgınlığı var. Ya çabuk bıkıyorlar ya da ürünler çok kalitesiz. Her şey ‘kullan-at’ gibi üretiliyor. Buraya gelen bazı kadınlar 1-2 TL’ye elbiseleri alıp kumaşları yeniden dikiyorlar, nakış işliyorlar sonra pazarlarda satıyorlar. Hammadde satıyoruz gibi düşünün. Ama bence ayıp olmamalı. Utanan insanlar var, bir tanıdık gördüm ‘komşu sipariş verdi’ dedi. Oysa arkadaşımın verdiğini giyebiliyorsam buradan da alıp yıkayıp ütüleyip giyebiliriz” diye kaydetti. 
 
‘Hızlı yaşamak, hızlı tüketmek ve kirletmek demek’
 
İnsanların çok hızlı yaşadığını dolayısıyla hızlı tükettiğini söyleyen Başak, insanların düşünmeden alışveriş yapmalarına karşı olduğunu da dile getirdi. Başak, “Fabrikalar çok üretiyor ve doğa kirleniyor. Her şey plastiğe dönüştü. İnsanların ihtiyacı olmayan şeyleri almalarına karşıyım. Oysa kullanmadığını başkasıyla paylaşmak doğaya yardım etmek demek” dedi.
 
‘Kadınların olduğu yerler daha güvenli’
 
“Bazı konularda erkekler bizi konuşturmuyordu ama alt ettik” diyen Başak, “İlk zamanlarda erkek müşteri çoktu ama tezgahlarda kadınlar da olunca kadın müşterilerin sayısı arttı. Kadın her yerde olmalı, onların olduğu yerler daha güvenli” diye konuştu.