Haltanli’de maden krizi: Tarım çöküyor, sağlık tehlikede

  • 09:02 24 Eylül 2024
  • Güncel
 
Derya Ren
 
DÎLOK - CTC Enerji ve Madencilik firmasına ait maden ocağı nedeniyle tarımsal verimin düştüğünü ve hastalıkların arttığını dile getiren Haltanli Mahallesi sakini Hacer Doğan, “Nasıl ki İliç’te toprak kayması oldu burada da olma ihtimali yüksek. Eğer böylesi bir durum yaşanırsa köy toprak altında kalabilir” uyarısında bulundu.
 
Dîlok’un (Antep) Avasim (İslahiye) ilçesine bağlı Haltanli (Altınüzüm) Mahallesi’nde 2015 yılından bu yana CTC Enerji ve Madencilik firmasına ait İslahiye Boksit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi aktif bir şekilde faaliyet yürütüyor. Maden ocağının açıldığı günden bu yana Haltanli Mahallesi sakinleri defalarca kez ilgili yetkililere başvurarak, madenin kapatılması yönünde taleplerini iletmişlerse de bu talepler olumlu karşılık bulmadı.
 
Öte yandan maden ocağına ait hafriyat kamyonlarının köy yolunu kullanması, hafriyat kamyonlarında brandaların kullanılmaması köyde yoğun bir hava kirliliğine neden oluyor. Maden ocağında kullanılan kimyasal maddeler sonucunda başta Haltanli Mahallesi olmak üzere civar mahallelerde meyve bahçeleri zarar görürken, verimliğinin azaldığı yönünde şikayetler var. Ayrıca Haltanli’da yaşayan yurttaşlar, mahallede artan kanser vakalarının ve cilt hastalıklarının maden ocağından çıkan kimyasal gazlar ve kirli havadan kaynaklandığını belirtiyor.
 
Haltanli Mahallesi sakinlerinden olan 66 yaşındaki Hacer Doğan, bağcılık yapıyor. Hacer, son yıllarda maden ocağının açılmasıyla beraber üretimin azaldığını belirtiyor. 
 
‘Sofraya oturamıyoruz’
 
Maden ocağı açılmadan önce ekinlerinin, bağ ve meyve bahçelerinin verimli olduğunu söyleyen Hacer, maden ocağının açılmasıyla beraber tüm ürünlerinde verimsizliğin artış gösterdiğini belirtti. Maden ocağına karşı yaptıkları eylemleri hatırlatan Hacer, “Maden ocağının kapatılması için köy yolunu kapattık. İmzalar topladık. Ancak köyden birkaç kişi ‘Teröristler için imza topluyorlar’ diyerek durumu farklı noktalara çekmeye çalıştı. Tabi onların söylemleri ile durmadık, eylemlerimize devam ettik ve maden ocağının kapatılması yönündeki taleplerimizi dile getirdik. Kayısı, zeytin, erik ağaçlarımız ve bağlarımız tamamen zarar görüyor. Hafriyat kamyonlarının köyün yolunu kullanmasından dolayı çok fazla toz oluşuyor. Bunun için sürekli evimizi yıkamak zorunda kalıyoruz. Sofraya doğru düzgün oturamıyoruz. Çünkü her yerde toz var” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınlar düşük yapıyor’
 
Hacer, eskiden köyde kanser vakalarının az olduğunun, ancak maden ocağından sonra artış yaşandığının altını çizerek, “Birçok kişiye kanser teşhisi konuluyor. Nefes darlığı çekenler var. Kadınlar düşük yapıyor, aynı şekilde hayvanlar da öyle. Yetkililer ile konuştuğumuzda da kendilerine sorunları ilettik, ancak verdikleri sözlerle kaldılar. En son yaptığımız yol kapatma eyleminde yetkililerden biri yolları düzelteceklerinin, hafriyat kamyonlarının üstüne brandaların çekileceğinin sözünü verdi. Ancak bunca yıldır yapılmadı. Geçtiğimiz günlerde asfalt dökülmeye başlandı. Köyün yollarında var olan çukurların üzerinden her hafriyat kamyonu geçtiğinde çıkardığı sesten kaynaklı deprem olduğunu sanıyorduk” dedi.
 
‘Geçen yıl 13 tondu bu yıl 4 ton elde ettik’
 
Maden ocağından sadece insanların değil, bitkilerin ve hayvanların da zarar gördüğünü vurgulayan Hacer, “Hayvanlarımız da telef oluyorlar. Ayrıca geçen yıla oranla bile verimliliğin azaldığını görebiliyoruz. Örneğin, geçen yıl 600 üzüm ağacından 13 ton ürün elde ediyorduk, ancak bu yıl 600 üzüm ağacından 4 ton üzüm elde ettik. Maden ocağının hem maddi hem de manevi yönden bize zararı oluyor. Çünkü sağlığımızdan da elde ettiğimiz ürünlerden de oluyoruz. Gece-gündüz demeden hafriyat kamyonları sürekli köyden geçiyor. Doğru düzgün uyuyamıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Ekolojistlere çağrı
 
Hacer, ekolojistlere çağrıda bulunarak, Erzingan’ın (Licik) (İliç) ilçesinde yaşanan toprak kaymasını hatırlatarak, son olarak şunları söyledi: “Bize bir çare bulsunlar. Nasıl ki İliç’te toprak kayması oldu burada da olma ihtimali yüksek. Eğer böylesi bir durum yaşanırsa köy toprak altında kalabilir. Bu civarda 10 köy var. Dağlarımız bittikten sonra mı birlik olacağız?”