Dilan Babat 

 

ANKARA - RTÜK ve MİT’in internet medyacılığına müdahale etmesinin önünü açan düzenlemeye tepki gösteren gazeteci Burcu Yıldırım, “Biz her zaman doğru bildiğimizi, halkın gerçekleri öğrenme hakkını göz önünde bulundurarak çalışacağız. Bunun süreçleri zor olabilir ama her ihtiyaçtan başka bir ihtiyaç doğuyor ve ihtiyaç kanalları açılıyor. Kadınlar olarak bunun peşini bırakmayacağız” dedi.

 

İnternet üzerinden yapılan yayınlara Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) denetimi getiren tasarı Eylül ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Yeni yönetmeliğin taslağı ise RTÜK internet sitesinde yayınlandı. Düzenlemeye göre RTÜK, uygun görmediği yayına müdahale edebilecek.  Bununla birlikte lisansı bulunmayan, hak ve lisanları iptal edilen internet yayınlarının içeriklerine de yasak uygulayabilecek.  RTÜK'ün yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) da yayınlara daha fazla müdahale edebilecek.  Düzenlemeyi eleştirenler internet yayıncılığına  “sansür” getirildiğini belirtirken, hükümetin açıklamaları ise müdahalenin “ülkenin değerlerine ve ahlaki düzenine yönelik yanlışların önüne geçmek için” yapıldığı yönünde.  

 

‘Basın yayın organlarına tepeden müdahale ediliyor

 

RTÜK’teki değişikliklerden kaynaklı önlerine uzun bir liste çıktığını belirten Ekmek ve Gül muhabiri Burcu Yıldırım, Türkiye’de neyin yapılması gerektiğinin tepeden belirlendiğini dile getirdi. Burcu, “RTÜK de ne yazık ki bunun bir aracı haline geldi.  Son dönemlerde yayınlanan genelge ile birlikte ikisi belirsiz 26 tane madde çıkmıştı. Onlarla beraber dikkatimizi çeken, çelişkili olan ve ucu açık muğlak olan durumlar var. Bunlardan bir tanesi de ‘içeriğine müdahale edebileceği’ ibaresi var.  Zaten hali hazırda muhalif anlamda yayın yapabilen, kadınların, işçinin ve emekçinin gerçekten sorunlarını dile getiren Türkiye’de çok az medya kuruluşu kaldı” diye konuştu.  

 

‘Kapatılan kurumlara karşı alternatif internet medyacılığı’

 

Olağan Üstü Hal’in (OHAL) ilan edilmesiyle beraber çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK)  birçok yayın organın kapatıldığını hatırlatan Burcu,  kapatılan kurumlara alternatif olarak internet yayıncılığının önünün açıldığını aktardı. Burcu, şöyle devam etti: “Hatta siyasi iktidar tarafından ya da yöneticiler tarafından direkt hedef gösterildi. Şuan 100’ün üzerinde gazeteci cezaevlerinde. Aslında bu durumu çok net özetliyor. Durum böyleyken ne yapılabilir aşamasına gelince; biz halkın gerçek haber alma hakkını savunacağız. ‘Bu alanda çalışmalarımızı yürüteceğiz’ dediğimiz anda bize internet medyacılığının önü açıldı. Bu sayede internetten kısa haberler yapmaya başladık.  Oradan olabildiğince haberler aktarmaya başladık.  Bütün televizyon kanallarına ve medyaya yargı eliyle yapılan bu baskının, yeni düzenlemeyle internet yayıncılığına sirayet edeceği çok açık.”

 

‘Muhalif kesim sesini nereden duyuracak?’

 

Türkiye’de yaşanan birçok katliamda insanların internet medyacılığıyla seslerini duyurabildiğini belirten Burcu, “Burada biz devreye giriyoruz, bizim gibi internet yoluyla yayın yapan kuruluşlar devreye giriyordu. Bunların önünün biraz daha kesilmesi ve baskılanmasını amaçlıyorlar. Bu ne demek oluyor, ‘Bunu artık yapamayacaksınız’  ya da yapılan herhangi bir yayına müdahale etme şansı doğacak. MİT ya da istihbari kuruluşların cezaları olabilir.  Başka uygulamalar da olabilir.  Denetlemesinde bir sakınca yok ama bu denetlemenin bir grubun çıkarını sağlarken, diğer toplumu görmezden gelen ağını oluşturduğunuz zaman Türkiye toplumu için çok büyük bir sıkıntı.  İnsanlar seslerini nereden duyurabilecekler? Kendilerini nasıl ifade edebilecekler?” diye sordu.

 

‘İhtiyaç kanalları her zaman doğar’

 

İnternet yayıncılığına yapılan müdahale ile seslerini duyurmak isteyen muhalif insanların önünün kesilemeyeceğini ifade eden Burcu, “Televizyonu, dergiyi, radyoyu ve internet üzerinden yayın yapan herhangi bir kuruluşu ne kadar durdurabilecekler. Böyle bir şey yapılacak olursa daha çok oluşacak kaostan bahsetmek gerekiyor. Bir şeyi ne kadar baskılarsanız o denli patlaması aşikardır.  Biz her zaman doğru bildiğimizi, halkın gerçekleri öğrenme hakkını da göz önünde bulundurarak, işçi, emekçileri, kadınları ve hakkını isteyen tüm insanların taleplerini yayınlarımıza dahil etmeye çalışacağız. Bunun süreçleri zor olabilir ama her ihtiyaçtan başka bir ihtiyaç doğuyor ve ihtiyaç kanalları açılıyor.  Kadınlar olarak bunun peşini bırakmayacağız” diye konuştu.