ADANA - Toplumun baskılara karşı Hayır'larını ve itirazlarını birleştirmesi gerektiğine vurgu yapan HDK Eşsözcüsü ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Her birimiz durduğumuz yerde yaşam içinde var olan itirazı örgütlemek ve yan yana gelmek zorundayız" dedi.

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Adana İl Yürütmesi bünyesinde bulunan Yeni Yaşam Derneği Adana Şubesi'nin açılışı, HDK Eşsözcüsü ve aynı zamanda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in katılımıyla gerçekleşti. Açılışa Gülistan'ın yanı sıra; HDP, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve çok sayıda sivil toplum örgütü ile siyasi parti temsilcileri katıldı. Yeni Yaşam Derneği Adana Şubesi Başkanı Osman Polat, tüm halkların ve inançların mücadele zemini olduklarını kaydederek, ortak mücadele çağrısında bulundu.

 

HDK Eşsözcüsü ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de AKP'nin ülkede tekçi ve ceberut bir sistemi ikame etmek istediğini kaydetti. 16 Nisan referandumuyla ülkenin bir başkanlık sistemine geçildiğini anımsatan Gülistan, "O günden bugüne faşizm giderek kurumsallaşıyor. Bütün bir ülkeyi sarmaya çalışıyor. Bunun için bizler ne yapıyoruz? Eşitlikten, özgürlükten, barıştan yana olanlar çok görkemli bir direniş süreci 

 

'Toplumun yarısı AKP-MHP ittifakına karşı'

 

Türkiye'de halkın yüzde 50'sinin AKP- MHP iktidarına karşı olduğuna dikkat çeken Gülistan, bu itirazların mücadeleye ve direnişe dönüştüğünü dile getirdi. "Bugün belki bir dernek açılışı ve sıradan bir olay gibi görünen açılışta yeni direniş odaklarını örüyoruz" diyen Gülistan, şöyle devam etti: "Bizim örgütlenmeye ihtiyacımız var. Tek başımıza itiraz etmemizin yetersiz olduğunu göreceğiz. Her bir itirazı, diğer itirazlarla birleştirmek zorundayız. Her bir Hayır'ı bir diğer Hayır'la buluşturmak zorundayız. Ve yan yana gelmek zorundayız. Temel birincil hedefimiz bu." 

 

'Örgütlenmeyi en yerelden başlatmalıyız' 

 

Örgütlü mücadelenin önemine değinen Gülistan, şunları söyledi: "Örgütlenmeyi; en yerelden, mahalleden, sokaktan, apartmandan, kahveden, işyerinden, hastaneden yapmak zorundayız. Başka bir reçetemiz yok. Yüzyıllardır, bin yıllardır insanların temel direniş noktası bu. Önce 'Hayır' demiştir, itiraz etmiştir, sonra yan yana gelmiştir. Ve bu itirazını görkemli bir direnişe dönüştürmüştür. Sonrası tabi ki halkların zaferine dönüşmüştür. Diktatörlüklerin, firavunların, faşizanların yıkıldığı döneme ve zafere de kapı aralamıştır. İşte böyle bir eşikteyiz. Bunlar, her geçen gün umutsuzluğu derinleştirmeye çalışıyorlar. Her geçen gün başaramayacağımızı, zayıf ve güçsüz olduğumuzu anlatmaya çalışıyorlar. En insani taleplerimizi ve haklarımızı kriminalize ve terörize etmeye çalışıyorlar." 

 

'Kimse kölelik koşullarına mahkum edilemez'

 

En temel hakları için İstanbul 3'üncü Havalimanı'nda direnişe geçen işçilerin AKP tarafından "terörize" edildiğinin altını çizen Gülistan, "Evet, insanların insanca çalışma koşullarına ihtiyacı var. Hiç kimse tahta kurulu odalarda yaşamaya mahkum edilemez. Kimse kölelik koşullarında çalışmaya mahkum edilemez. Bunun için bu direniş haklıdır. Bu direniş meşrudur. Bende bu direnişin safında yer almalıyım. En azında yapılanların haksızlık olduğunu ifade edeceğim."  

 

'Yaşam içinde var olan itirazı örgütleyeceğiz'

 

"Demokratik kitle örgütlerimize, partilerimize, sendikalarımıza ve gidip geleceğimiz ortamları engellemek istiyorlar" diye devam eden Gülistan, son olarak da şunları kaydetti: "Partiye gidersen tutuklanırsın, sendikaya gidersen ihraç olursun, derneğe gidersen başına iş gelir algısını yerleştirmek istiyorlar. Buna karşı durmak zorundayız. Buna karşı her birimiz durduğumuz yerde yaşam içinde var olan itirazı örgütlemek ve yan yana getirmek zorundayız. İşte Yeni Yaşam Derneğimiz de bu anlamda bu amaca hizmet edecektir."