MARDİN - Cizre'de sokağa çıkma yasakları döneminde kentte mahsur kalan yaralılara sağlık koridoru açmak isterken engellenen ve haklarında dava açılan sağlık çalışanlarının ilk duruşması görülmeye başladı. Duruşma öncesi yapılan açıklamada sağlıkçılar, "Hastalarımızla aramıza girilmesine izin vermeyiz" vurgusu yaptı.

 

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 2015 yılında uygulanan sokağa çıkma yasakları döneminde kente girmek isteyen 14 sağlık çalışanı hakkında Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt üyeliği" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görülüyor. Farklı illerden Mardin'e gelen sağlık çalışanları Karayolları Parkında açıklama yaptı. Sağlık çalışanlarına Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Başkanı Sinan Adıyaman, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşad Aktaş, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden ile beraber Türkiye'nin dört bir yanından Tabip Odaları, SES eşbaşkan ve yöneticileri ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri destek verdi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mardin il, ilçe örgütlerinin de katıldığı açıklamayı Uluslararası Sendikalar Birliği (PSİ) de takip etti. Açıklamayı kurumlar adına SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden yaptı. 

 

'Toplum yeminimizin farkındadır' 

 

İnsan sağlığını korumak geliştirmek ile görevli sağlık çalışanlarının mesleklerine başlarken ettikleri yeminlerle söz verdiklerini belirten Gönül, "İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstermek mesleklerimizi uygularken gözettiğimiz temel ilkedir. Bu nedenle yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, milliyet, cinsiyet, ırk, politik düşünce, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin hastalarımızla aramıza girmesine izin veremeyiz. Tıbbi bilgimizi ve becerimizi hastalarımızın yararı için kullanırız. Toplum yeminimizin farkındadır ve bizlerin bu yeminlerin içeriklerine uygun davranacağımıza olan güvenle bizden yardım ister, kendini, bedenini bize teslim eder ve en gizli sırlarını bizimle paylaşır" dedi.

 

'Gezi'de de oradaydık'

 

Gezi eylemleri sırasında yaralananlara ilk yardım desteği sağladıklarını kaydeden Gönül, bu nedenle yargılandıklarının altını çizdi. Gönül şöyle devam etti: "Biz sağlık çalışanları ve kurumları bu nedenle yargılandık. Bizden yardım isteyen insanlarla aramıza mahkemeler ve yönetmelik değişiklikleriyle girmeye çalıştılar. Yardım bekleyen bir hastaya hangi sağlık çalışanı duyarsız kalabilir ki? Aynı sorumluluğu Kocaeli, Van depremlerinde; Soma, Ermenek katliamlarında da yerine getiren yine bizdik."

 

'Yüzlerce kişinin ölmesine tanık olduğumuz günler yaşandı'

 

"30 Ocak 2016 da  Cizre'de sokağa çıkma yasağı ve çatışma nedeniyle sığındıkları bodrumlarda yaralı, aç, susuz kalmış insanların yardım çığlıklarına duyarsız kalamadığı için yola çıkan on dört sağlık çalışanı  bir ambulansla yola çıktı" diyen Gönül, sağlık çalışanlarının engellendiğini belirtti. Gönül, "Sonuç olarak yüzlerce kişinin ölmesine tanık olduğumuz günler yaşandı. İnsan yaşamını büyük bir adanmışlıkla her şeyin önünde tutan, insanın sağlığını öncelemeye özen gösteren sağlık çalışanları ne yazık ki bugün Mardin'de yargılanmaya başlanacaktır. Biz mesleki sorumlulukların yerine getirilmesini, mesleki özerkliği korumayı, mesleği insan yaşamını ve hastaların haklarını koruyarak yerine getirme ilkelerini savunan, koruyan, sağlık meslek birlikleri ve örgütleri olarak mesleklerinin gereğini yerine getiren sağlık çalışanlarının yargılanmalarını mesleki ilkelerimize aykırı buluyoruz. Sağlık çalışanının ihtiyacı olana yardım etme çabası yargılanmamalıdır" diye konuştu.

 

Açıklamanın ardından kitle adliyeye geçti. Sağlık çalışanları duruşma salonuna alınmaya başlanırken, duruşma salonunun dar olması nedeniyle sınırlı sayıda izleyici alınacağı belirtildi.