9 yıldır gelmeyen adalet: Ceylan’ın failleri bulunmadı, dosya rafa kaldırıldı!

  • 09:06 27 Eylül 2018
  • Güncel
Şehriban Aslan 
 
DİYARBAKIR - Karakoldan atılan havan mermisi ile katledilen 12 yaşındaki Ceylan Önkol davasında 9 yılda bir arpa boyu yol alınmazken, dosya tozlu raflara kaldırıldı. Anne Saliha Önkol, yıllarca adalet mücadelesi verdiklerini belirterek, “Devlet olayın üzeri kapansın diye her türlü çabayı sarf etti ama ben adalet aramaktan vazgeçmeyeceğim” dedi. 
 
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Şenlik (Xiraba) köyünde 28 Eylül 2009 tarihinde koyunlarını otlatmaya çıkan 12 yaşındaki Ceylan Önkol, Tapantepe Karakolu’ndan atılan havan mermisinin isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi. Olay yerine giden ve Ceylan’ın parçalanmış bedeniyle karşılaşan aile, durumu karakola ve Lice savcılığına telefon ile bildirmesine rağmen savcı, “Can güvenliği” gerekçesiyle olay yerine 3 gün sonra gitti. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp uzmanı Prof Dr. Ümit Biçer tarafından hazırlanan raporda, Ceylan’ın “savunma pozisyonundayken” öldüğü belirtildi. Avukatlar, bu saptamanın Ceylan’ın öldüğü mezranın hemen yakınında bulunan jandarma taburdan atış yapıldığı iddialarını güçlendirdiğini ifade etti. 
 
Dosya zamanaşımıyla yüz yüze kaldı
 
Şüpheliler hakkında “Görevini kötüye kullanmak” suçlamasıyla soruşturma açılırken, savcı 2013 yılında "takipsizlik” kararı verdi.  Lice Cumhuriyet Başsavcılığı ise dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğunu ileri sürerek, 30 Nisan 2014 tarihinde dosya için “Daimi arama kararı” verdi. Bu kararla, dosya zaman aşımı ve cezasızlık ile yüz yüze bırakıldı. 
 
AİHM de akladı!
 
Ceylan’ın ailesi ve avukatları, soruşturma devam ederken, dosya hakkında alınan “gizlilik” kararına itiraz etti ancak reddedildiği için, 8 Ekim 2010 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Mayıs 2012'de ise “Soruşturmanın etkin ve tarafsız yürütülmemesi”, “Soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik taleplerin reddedilmesi” ve “Aradan geçen süreye rağmen dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması” gerekçeleriyle tekrar AİHM'e başvuruldu. 2017 yılının Ocak ayında başvuruya cevap veren AİHM ise “yaşam hakkı ihlali olmadığı" yönünde karar verdi.
 
Tazminat talebi de reddedildi!
 
Aile, patlamada sorumluluğu ve ihmali olduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bini maddi, 150 bin TL manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Ailenin manevi tazminat talebini reddeden mahkeme, aileye 28 bin 208 TL maddi tazminat verilmesine karar verdi.
 
‘Kızımı benden aldılar yetmedi sağlığımı da aldılar’ 
 
Ceylan’ın faillerini cezalandırmak bir yana adeta koruyup kollayan yargıya isyan eden anne Saliha Önkol, yıllardır adalet mücadelesini sürdürüyor. Lice ve Bingöl’ün Genç ilçesi arasında bulunan Yayla Demirlibağ (Dolek) köyünde yaşayan Saliha, yaşadıkları sonucunda ağır hastalıklar geçirdiğini belirtti. Ameliyatlı olduğu için hasta yatağında olan Saliha, “Kızımdan sonra her şeyi içime attım sonuç böyle oldu. Birkaç yıl önce bağırsaklarım iltihap kapmıştı hortum indirdiler ve ardından yanlış ameliyat yaptılar. Üstüne daha da ağırlaştım ve iki ay yerde kaldım. İltihap tüm gövdemi kaplayınca geçtiğimiz hafta tekrar ameliyat oldum ve tüm gövdem alınıp yerine platin gövde takıldı. Vücudum hassas olduğu için platinin kaynaması zaman alacak ve 6 ay boyunca yine yerimden kalkmamam gerekecek. Kızımı benden aldılar yetmedi sağlığımı da elimden aldılar. Ama keşke kızım sağ olsaydı da yine bu acıları çekmeye razıydım” dedi.
 
‘Başka çocuklar ölmesin’
 
Ceylan’ın ölümünün üzerinden geçen 9 yılda herhangi bir sonuç elde edilmediğini ancak haklarını aramaya devam edeceklerini vurgulayan Saliha, “Kızımın davasının peşindeyim. Kızımın bedeni parçalandı ama mahkemeler olayın üzerini kapatmak için ellerinden geleni yaptı. AİHM bile davanın üstünü kapattı. Bu nasıl vicdandır? Kızımın elinde ne silah vardı nede başka bir şey. Hayvan otlattığı için küçük bir çubuk vardı. O çubukla da kimseyi öldüremeyeceğine göre kızımı bilerek öldürdüler. Canım çok yandı, içim her gün yanıyor. Benim içim yanıyor ama yine de barışı istiyorum. Başkasının çocuğu ölmesin başka anneler ağlamasın” diye konuştu.