Cumartesi Anneleri: 23 yıldır gözleri karanfillerimizde

  • 09:01 26 Eylül 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Kendilerine yasaklanan meydanı ablukaya alan polis bariyerlerini aşan Cumartesi Anneleri’nden Hanife Yıldız ve Hanım Tosun’un meydana attığı karanfilleri büyük bir telaşla toplayan polis, karanfillere adeta gözaltı yaptı. Bu tedirginliği gören anneler, “Onların gözü 23 yıldır karanfillerdeydi” diyerek tepki gösterdi.  
 
Cumartesi Anneleri, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı'na bir araya gelerek kayıplarının akıbetini soruyor. Eylemin 700'üncü haftası İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklanmış müdahale edilerek birçok Cumartesi İnsanı gözaltına alınmıştı. 704'üncü haftasında polis, bariyerlerle Galatasaray Meydanı'nı abluka altına alıp İstiklal Caddesi'nde yoğun önlem aldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin bulunduğu sokağın iki tarafını da kapatan polis, Cumartesi Anneleri'nin İHD önünden ilerlemesine dahi izin vermedi. Eylemin yasaklanması üzerine gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ile yine gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, HDP Milletvekili Serpil Kemalbay ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da aralarında bulunduğu grup, Galatasaray Meydanı'na giderek alana karanfil bırakmak istedi. 
 
Bütün çabalara rağmen karanfillerin bırakılmasına izin verilmemesi üzerine Hanım Tosun ve Hanife Yıldız, ellerindeki karanfilleri polis bariyerlerinin üzerinden Galatasaray Meydanı'na attı. Hanım ve Hanife’nin meydana attığı karanfilleri büyük bir telaşla toplayan polis, adeta karanfillere gözaltı yaptı.
 
'23 yıldır gözleri karanfillerdeydi'
 
Yaşananları anlatırken tebessüm eden Hanife, "Onların gözü 23 yıldır karanfillerdeydi. Karanfilleri gözaltına alarak kendilerini rahatlatmaya çalışıyorlar ama ben kendilerine söyledim. Onlara 'Siz kendinizi haklı çıkaramazsınız çünkü ben yerden göğe kadar devletin karşısında haklıyım. Devlet benim karşımda haksızdır' dedim. O karanfilleri oraya bırakacağız. Ama ne yazık ki oraya geçmemize izin verilmedi. Onlar 'Biz bırakmıyoruz' demiyor, 'Bize verilen emir bu, biz görevimizi yerine getiriyoruz' diyor. Biz de dedik ki; Siz görevinizi yerine getiriyorsunuz madem bizde 23 yıl orada oturduk ve bugün yapmamız gerek görevi yerine getirdik" dedi.
 
Her şeye rağmen her hafta sessizce basın açıklaması yaptıklarını belirten Hanife, "Neden böyle oluyor? İşte nedeni verilen emirdir. Biz karanfillerimizi oraya götüreceğiz. Karanfil bir çiçektir. Bir çiçeğe karşı bile tahammülleri yoktur. Bir çiçeği gözaltına almak oda onların ayıbıdır diyoruz. Biz karanfillerimizi bıraktık eylemimizi yaptık geldik" diye konuştu.
 
'Hemen toplayın karanfilleri'  
 
Polisin engellemesi üzerine farklı bir şey yapmak istediklerini vurgulayan Hanım Tosun ise şöyle konuştu: "Biz Hanife anneyle direkt Galatasaray'a gitme kararı almıştık. Ben ve Hanife anne Galatasaray Meydanı'na gitmeye çalıştık. Maalesef caddenin yarısından fazlasını polis kapatmıştı.  Biz gittik polise 'Bize yaya yolunu açın heykelin oraya karanfil atıp gideceğiz' dedik. Açmadılar 15-20 dakika konuştuk, direndik fakat açmadılar. Bize 'Burası her şeye yasaktır' denildi. Baktık ki olmuyor köşeden döndük. Her zaman oturduğumuz yere polis bariyeri üzerinden karanfilleri attık. Biz karanfilleri atar atmaz polis 'Hemen alın alın toplayın' diye bağırdı. Hemen aldılar karanfilleri."
 
'Biz o meydanı alacağız'
 
Galatasaray Meydanı'nda geçtiklerini, karanfilleri oraya atarak meydanı boş bırakmadıklarını vurgulayan Hanım şunlara dikkat çekti: "Biz Galatasaray Meydanı'nı boş bırakmadık. Boş bırakmayacağız. Onlar kendi gücünü bariyerini, panzerini, TOMA'sını oraya yığdı. Yine de bize engel olamadılar ve karanfillerimizi bıraktık. Bundan sonra da engel olamayacaklar. Bir şekilde biz o meydanı alacağız. 1996 ve 1998 yılında olduğu gibi sokak ortasında fotoğraf gördüğü zaman bizi gözaltına alıyorlardı. 
 
O zaman Galatasaray'dan geçiş kapatılıyordu. Biz arka tarafından taksiyle geçiyorduk, geçerken karanfillerimizi meydana atıyorduk. Biz atar atmaz bizi ya da karanfillerimizi gözaltına alıyorlardı. Bu günü de o günlere benzettim. Biz 23 sene önce sustuk mu? Yok susmadık. Biz belki Galatasaray'a ara vermek zorunda kaldık ama mücadelemize asla ve asla ara vermedik, vermeyeceğiz de. O meydanı onlardan alana kadar direneceğiz. İnsan Hakları Derneği'nin kapısında bize işkence yapsalar da biz yine direneceğiz."