
Adalar’da fayton işkencesi: Atların ömrü 2 değil 20 yıl
- 09:10 22 Eylül 2018
- Güncel
İSTANBUL- Fayton kullanımı sebebiyle her gün onlarca at yaşamdan koparılırken, Büyükadalılar nostalji adı altında atlara yapılan işkencenin son bulmasını istedi.
Hayvan Hakları İzleme Komitesi'nin (HAKİM) 2017'de hazırladığı rapora göre, Adalar genelinde 272 fayton bulunuyor ve 1540 at bu faytonlarda çalıştırılıyor. Resmi veriler, yılda 400 atın fayton kazalarında ya da bakımsızlıktan öldüğünü söylese de hayvan hakları savunucuları ölüm oranlarının çok daha fazla olduğunu vurguluyor. Ortalama ömrü 20 yıl olan atlar, fayton işkencesi nedeniyle sadece 2 yıl yaşayabiliyor. Adalar genelindeki 272 faytonun 230'u ise Büyükada'da bulunuyor.
‘20 yıl yaşayacak hayvanlar faytonlar nedeniyle 2 yılda ölüyor’
1970'lerden beri Büyükada'da yaşadığını dile getiren Solmaz Karayel, o dönemlerde kullanımı az olan faytonlara günümüzde çok fazla ilgi olduğunu aktardı. Hayvanların ancak 2 yıl yaşayabildiğine dikkat çeken Solmaz, "Buna dayanmak mümkün değil. Atlara inen her kırbaç bizim de sırtımıza iniyor. Bunu görmek bile çok acı verici. Bütün hayvanlar için geçerli direnişimiz. 20 yıl yaşayacak hayvanlar faytonda kullanıldığı için 2 yılda ölüyor. Yeter artık, hükümet bunu duysun isyan ediyoruz" diye konuştu.
‘Atların ayağında nal yok’
Büyükada'da özellikle mesire yerlerinde faytoncuların daha çok müşteri almak adına atları süratle kırbaçlayarak koşturduğunu söyleyen Melek Sami, şunları aktardı: "Araba lastiklerini kesip tellerle atların ayaklarına bağlıyorlar. Piknik alanındaki rampaya çıkıp baktığınızda bu araba lastiklerinden bir sürü göreceksiniz. Gördüğümde içim acıdı. Hayvanların ayağında nal yok. İnsanın ayağında ufacık bir nasır olsun, yürüyemez. Ama bu hayvan öyle bir koşturuluyor ki! Bugün yine bir atın ayağı kırılmıştı. Bu insanın ayıbıdır. Yaralanan hayvanlar da kesime gidiyor. Hayvanları böyle sömürüyoruz. Biz hayvanlara bu zulmün yaşatılmasını istemiyoruz."
'Faytona binilmese sistemden kalkar’
Atlara yapılanın işkence olduğuna vurgu yapan Arzu Serter, "Nasıl bu kadar göz önünde olan köleliğe dayalı bir sistem yaşatılabiliyor. Bunun çözümü yine insan da yatıyor. İnsanlar o faytona binmezse sistemden kalkar" dedi.
'Nostalji adı altında hayvanlar sömürülüyor'
Eskiden fayton kullanımının yaygın olmadığını ve o zamanlardaki atların daha sağlıklı olduğunu kaydeden Gülay Tanrıverdi de, "İstanbul her yıl bir milyon göç alıyor. Dış ülkelerden de çok fazla göç var. Nostalji adı altında hayvanlar sömürülüyor. Faytonlar zaten çok pahalı. O paranın bir kısmı o hayvanların bakımı için harcansaydı belki bunlar yaşanmayacaktı. Ama bizim isteğimiz atların 6 saatten fazla çalıştırılmaması değil hiç çalıştırılmamasıdır. Elektrikli araba yaptılar gereksiz enerji kaybı olduğu için onu da istemiyoruz. Bizim isteğimiz bisiklet ya da raylı sistem getirilmesidir” ifadelerini kullandı.
'Yavru atlar ölen annelerinden meme emiyor'
Yıllardır atlara yapılan işkencelere artık son verilmesini isteyen Gülay Görür ise, hamile ve yeni doğmuş atların aç susuz kullanıldığını belirterek şunları kaydetti: "Kan ter içinde hayvanlar ölünceye kadar koşturuyorlar. En sonunda ölmüş hayvanları yolun kenarına atıyorlar. Yavru atlar ölen annelerinden meme emiyor. Yetti artık. Bisikletler var akülü arabalar var. Adalılar ihtiyaçlarını onlarla karşılasın.”