İZMİR - Yeni eğitim öğretim yılı ekonomik krizin gölgesinde başlarken, Veli-Der üyeleri, eğitimin kamusal bir hak olmaktan çıkarılıp giderek daha çok paralı, cinsiyetçi ve gerici bir sisteme dönüştürüldüğünü söyledi.

 

2018-2019 eğitim öğretim yılı için ders zili çalarken, bu yıl eğitim sorunlarına bir de ekonomik kriz eklendi. Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) üyeleri, ekonomik krizin hem okullar arasında hem de okul içinde sınıflaşmayı arttıracağını belirtti. 

 

‘Eğitim kamusal hak olmaktan çıkarıldı’

 

Kendisi de emekli öğretmen olan Hatice Yağız, Bakanlığın özel okulları teşvik amacıyla öğrenci başına para ödeyerek eğitimi kamusal bir hak olmaktan çıkarıp ticarileştirdiğini söyledi. Özellikle liseye yerleşemeyen öğrencilerin özel liselere yönlendirildiğini ifade eden Hatice, insan yetiştiren bir kurumun paralı hale gelmesinin korkunç sonuçlar doğuracağını vurguladı. 

 

‘Yemek ücretini devlet karşılamalı’

 

Tam gün olan okullarda yemek hizmetinin devlet tarafından verilmediği gibi Dolar’ın yükselişinin kağıt, defter ve kitap fiyatlarını da etkilediğini ifade eden Hatice, “Çocuklarımıza her gün harçlık vermek zorundayız. Gıda fiyatlarının yükseldiğini görüyoruz. Büyük ölçüde etkilendik. Sorunlar daha da büyüyecek. Bunun için üretilen hiçbir çözüm yok” diye konuştu. 

 

‘Tek tip kıyafetin amacı itaat eden bir toplum’

 

Okullardaki “tek tip” forma ve eşofman giyme zorunluluğunun da bir rant sektörü ürettiğini aktaran Hatice, zorunlu kıyafet uygulamalarının muhakkak kalkması gerektiğine işaret etti. Tek tip kıyafetin itaat eden bir toplum yaratmak amacı taşıdığını dile getiren Hatice, “Üniformanın fakirliği gizlediği söylemleri sadece aldatmacadır. Fakirliği gizlemek yerine ortadan kaldırmak doğrudur” diye ekledi.

 

‘Karma eğitimi kaldırmak için nabız yokladılar’

 

Veli-Der Buca Yönetim Kurulu Başkanı Gülsen Candemir ise, bu yılı daha çok ırkçı, cinsiyetçi ve paralı bir eğitimin beklediğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın karma eğitimin kaldırılmasına dair bir nabız yokladığını belirten Gülsen, şöyle dedi: “Kız ve erkek öğrencilerin yan yana ders görmesinde ne yazık ki sakınca gören zihniyet çocuklarımızı da ayırmayı istiyor. Bu sapkın zihniyetin okullarda yeni bir aşama olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Birkaç yıl önce üniversite öğrencilerinin kızlı erkekli kalmasının sakıncalı olduğunu, toplumda deşifre olması gerektiğini söyleyip ihbarcılığa teşvik etmişti. Bu zihniyetin ilkokullara kadar indiğini ve o küçücük çocukların bile bedenlerinde farklı şeyler gören bir zihniyetle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.