
Behiye'nin yaşamına karşı 'kan parası': Davadan vazgeçin maaş bağlanacak
- 09:06 20 Eylül 2018
- Güncel
ŞIRNAK - Silopi'deki yasak sırasında kafasına isabet eden şarapnel parçası nedeniyle yaşamını yitiren Behiye Erener davasında bir gelişme yaşanmazken, kızı Ayten Erener "Davadan vazgeçin memurluk ya da maaş bağlanacak" denildiğini iddia etti.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde 5 Nisan 2016 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının ertesi günü (6 Nisan) Başak Mahallesi’ndeki evinin bahçesine çıkan Behiye Erener (48), kafasına isabet eden şarapnel parçaları nedeniyle hayatını kaybetti. Behiye'nin çocukları ise, sorumluların cezalandırılması için hukuki yollara başvurdu ancak şu ana kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı.
'Su almak için çıkmıştı'
Behiye'nin yaşamını yitirdiği günü anlatan kızı Ayten Erener, "6 Nisan'dı ikindi vaktinde top atışları başladı. İki gün üst üste ne tuvalet ne de su ihtiyacımızı giderebildik. Çok zor ve kötüydü hem çocuklar hem de bizim için. Daha sonra annem bize su almak için bahçeye çıktı ama çıktığı gibi de top sesi gelmeye başladı. Atılan toplardan biri de bizim bahçemize isabet etti. Annemin kafasına gelmişti parçalar. Biz dışarı çıkıp annemi çekmeye çalıştıkça daha çok tarama yapılıyordu. Annem elimizde hayatını kaybetti. O an hiç birimizin elinden bir şey gelmiyordu" dedi.
‘Hastaneye vardığımızda her şey için çok geçti’
Annesinin mahalleye araç giriş çıkışına izin verilmediği için saatler sonra hastaneye götürüldüğünü söyleyen Ayten, "Ne araba ne de hastaneye gitmek için bir imkân vardı. Uzun süre hastaneye gidemedik. Bizi bir yere topladıktan sonra öğlen gibi hastaneye gittik. Zaten hastaneye vardığımızda da her şey çok geçti. Orada bile bize 'Siz istediniz bunu, bunları kendinize siz yaptınız. Onlardan biri dahi hayatta olduğu sürece siz böyle olacaksınız' gibi şeyler söylüyorlardı. Gelen yaralılarla da ilgilenmiyorlardı" diye konuştu.
‘Mezarını bağlanan bez parçasından tanıdık'
Top atışı esnasında kardeşinin de göğsünden yaralandığını belirten Ayten, şöyle devam etti: "O esnada küçük kardeşimin göğsüne şarapnel parçası isabet etmişti. Ama biz buna rağmen çok geç Diyarbakır'a vardık. Ambulansta yaralı olduğu bilinmesine rağmen her noktada arama yapıyorlardı. Yasaktan bir iki hafta sonra annemin mezarına gidebildik. Ablam mezara bir bez parçası bağlamıştı biz mezarı oradan tanıdık. O bez olmasaydı aylarca annemi arardık. Cenazeyi gömerken de sadece iki kişinin kalmasına izin veriyorlardı. Gitseydik dahi törene katılmamıza izin vermeyeceklerdi. O yasakta yaşamını yitiren 8 kişi zar zor defnedilmişti. Günlerce morgda bekletildiler. Habur'a götürüldüler kaç gün sonra gömüldüklerini dahi bilmiyorum."
'İnsanın canını parayla satın almaya çalışıyorlar'
Açtıkları davanın 3 yıldır yerinde saydığını ifade eden Ayten, kendilerine soruşturmadan vazgeçilmesi durumunda "memurluk ya da maaş bağlanılacağı" gibi taleplerle gelindiğini öne sürdü. "İnsanın canı parayla mı alınıyor?" diyerek tepki gösteren Ayten, "Sonuna kadar annemin kanının arkasından gideceğiz. Bunu yapanların yargılanması için elimizden geleni yapacağız" ifadelerini kullandı.