4 merkezde protesto: 12 Eylül devam ediyor acil demokrasi

  • 13:52 12 Eylül 2018
  • Güncel
HABER MERKEZİ - İstanbul, Diyarbakır, İzmir ve Mardin'de 12 Eylül darbesinin 38'inci yıldönümü yapılan açıklamalarla portesto edildi. İstanbul'da "darbelere hayır" diyen insan hakları savunucuları, "OHAL'in adı gitti kendisi süreklileşti, 12 Eylül devam ediyor" dedi.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 12 Eylül darbesinin 38'nci yılı dolayısıyla "Darbelere hayır" sloganı ile TRT binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) da destek verdiği eylemde, "12 Eylül devam ediyor: Acil demokrasi! Acil insan hakları!" yazılı pankart taşındı. Basın metnini okuyan İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 82 tarihli 'Darbe Anayasası'nın halen yürürlükte ve darbe kurumlarının halen iş başında olduğuna dikkat çekti.
 
'OHAL süreklileştirildi'
 
15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen ve iki yıl süren Olağanüstü Hal'e (OHAL) değinen Gülseren, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra 31 Temmuz günü yürürlüğe giren torba kanun ile OHAL'in ve darbe koşullarının süreklileştirildiğini kaydetti.
 
'AKP 12 Eylül davasını gösteriye dönüştürdü'
 
AKP'nin 2002 yılında "demokrasi ve insan hakları" diyerek hükümet olduğunu hatırlatan Gülseren, AKP'nin 12 Eylül kurumlarını kaldırmak için anlamlı adımlar atmadığını söyledi. Uluslararası baskılar ve toplumun barış taleplerinden dolayı AKP'nin zaman zaman darbecileri lanetleme gibi söylemlere yöneldiğini söyleyen Gülseren, "Bu söylemlerin sözden öteye geçemeyeceğini de 12 Eylül davası açıkça göstermişti. Anayasanın 15'nci maddesinin kaldırılması ve darbecilerin yargılanmasının önünün açılması sonucunda göstermelik bir dava açılarak, darbecileri mahkeme salonuna bile getirmeden 7 yıldızlı otellerde ağırlayarak davayı siyasal çıkar amaçlı bir gösteriye dönüştürmüştü" dedi.
 
'12 Eylül devam ediyor'
 
Gülseren ayrıca AKP iktidarını, 12 Eylül'e ve darbelere karşı olduğunu kanıtlamaya çağırdı. İnsan hakları savunucuları olarak her türlü darbeye karşı olduklarını belirten Gülseren, açıklamayı şöyle sonlandırdı:  "Darbeleri önlemek için yapılması gerekenler bellidir; darbe kurumlarını kapatmak, darbecileri ve bu vesile ile işlenen her türlü suçu cezalandırmak, hak ve özgürlükleri genişletmek, demokratikleşme yanında barışı kurumsallaştırmak. 12 Eylül'e, devamı olan OHAL'e,  OHAL'i ve 12 Eylül'ü süreklileştiren bugünkü yasal düzenlemelere ve iktidar politikalarına hayır diyoruz."
 
Diyarbakır
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) de, darbenin yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, yargısız infaz, işkence, idam, “faili meçhul” cinayetler ve hukuksuz yargılamalarla gerçekleşen katliamların yıldönümü olan 12 Eylül darbesini kınadıkları vurgulandı. 
 
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “12 Eylül darbesi, idamlar, bir milyonu aşkın tutuklamalar, basına, sendikal hayata, sivil toplum örgütlerine, kadına, gençliğe ve Kürt halkına karşı gerçekleştirdiği insanlık suçlarıyla, Türkiye'de gelişmekte olan demokratikleşme sürecini katletmiştir. Baskı, zor ve şiddet temelinde gerçekleştirdiği ve topluma ‘kabul’ ettirdiği anayasası ile etkilerini günümüze kadar taşırmıştır. 12 Eylül faşist darbesinin ve gerçekleştirilen insanlık suçlarının bütün failleri hala gerçek hukuk ve adalet kuralları içerisinde yargılanmamış ve mahkum edilmemişlerdir. Adaletin gerçek anlamda tecelli edebilmesi için suçluların adil yargı önüne çıkartılmaları,  demokrasiye inanmış toplumsal kesimler açısından vazgeçilmez bir taleptir. 12 Eylül darbesinin ruhu,  uygulamaları, politikaları ve anayasası ile birlikte AKP-MHP faşizmi tarafından sahiplenilmiş, 12 Mart, 12 Eylül vd. tüm darbelerin bir sentezi ve güncellenmiş hali olarak varlığını sürdürmek istemektedir. 12 Eylül faşist darbesini gerçekleştirenler ve içselleştirerek günümüze uyarlayanlar halklarımıza hesap vermekten kaçınamayacaklar. Bu bilinç ve inançla, 12 Eylül faşist darbesini ve darbeye gerçekleştirenleri, darbeye destek verenleri 38'inci yılında bir 
kez daha lanetliyoruz.”
 
78'ler Derneği'nden basın açıklaması
 
78’liler girişimi üyelerinin öncülüğünde HDP Diyarbakır İl binasında 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 38’inci yıl dönümüne ilişkin basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya 78’liler derneği yönetici ve üyelerinin yanı sıra HDP milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı. Yapılan basın açıklamasını grup adına 78’liler yönetim kurulu üyesi Şehmus Doku okudu. Şehmus, tutuklu siyasilerin durumuna dikkat çekerek,12 Eylül askeri cunta yönetiminin kendini hala yaşattığını kaydetti.
 
‘Darbecilere karşı Demokrasi için mücadele!’
 
Demokrasinin neredeyse tümden ortadan kaldırıldığını ve Türkiye’nin yeni bir rejimle yönetilmeye başlandığını belirten Şehmus, “12 Eylülcülerin temel amacı halkçı demokratik kazanımları tasfiye etmek, şekli bir demokrasi altında, 1930’lardan kalma tekçi rejimi yenilemek, kurumsallaştırmaktı. 38 yıldır Darbe rejimi ve devamla tekçi rejim hala halklarımızı ağır insan haklarıyla baskı altına almakta, yaşamın tüm alanlarını dizayn ederek sindirme, yok etme politikası izlemektedir. Artık yeter! İnsanlarımızın yıllar ve yıllardır baskı altında kararan yüzleri aydınlansın! Vicdanları uyansın! Bizler Darbecilere karşı Demokrasi için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
 
İzmir 
 
İzmir'de ise 78'liler Girişimi ve Ege 78'liler Derneği, 12 Eylül darbesinin 38. yıldönümü nedeniyle Konak'ta bulunan eski Sümerbark önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Halkaların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, Emek ve Demokrasi Güç Birliği, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ile HDP birleşenleri katıldı.  "Darbelerle hesaplaşmayan toplumlar darbe üstüne darbe yemeye mahkumlar" pankartı açılan açıklamada sık sık "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Gün gelecek, devran dönecek darbeciler halka hesap verecek" sloganları atıldı. Açıklamayı, 78'liler Derneği adına Bilgehan Oğuz yaptı.
 
‘Darbeciler ilk iş olarak anayasal düzeni ortadan kaldırdı’
 
Yeni bir rejimle yönetilmeye karşı karşıya olunduğu belirtilen açıklamada 12 Eylül darbecilerinin ilk iş olarak Anayasal Parlamenter düzenini ortadan kaldırdığını, 5 kişilik Mili Güvenlik Konseyi adı altında ülkenin 3 yıl Anayasasız, parlamentosuz, yargısız yönetildiği dile getirildi. Açıklamada, "Milyon gözaltı, sayısız işkence, işkencede ölümler, 50 idam, gözaltında kayıplar, yasaklanan ve yakılan milyonlarca kitap, dergi ve gazete, işinden, okulundan atılan 10 binlerce işçi, memur, öğrenci, öğretim görevlisi, pasaport verilmeyen, vatandaşlıktan çıkartılan, fişlenen ve yaşamları paramparça edilen milyonlarca insanımız ve cezaevinde katliamlar yaşandı" denildi. 
 
‘ABD ve İsrail’in çıkar bekçiliği yapılıyor’
 
Açıklamada, Türkiye ve Ortadoğu'da ABD emperyalizmi ve İsrail'in çıkar bekçiliklerinin yapıldığı dile getirildi. 
 
Mardin 
 
Mardin de 78'liler Derneği 12 Eylül 1980 askeri darbeye ilişkin HDP Mardin il binasında basın açıklaması ve panel düzenledi. Panele Mardin Milletvekili Pero Dündar, 78'liler Derneği, HDP ve DBP il ve ilçe örgütleri, Barış Anneleri, KESK Platformu ve 12 Eylül darbesini yaşayan kişiler katıldı. 12 Eylül askeri darbesine ilişkin ilk olarak basın açıklaması yapıldı. Açıklama öncesi yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşuna geçildi. Saygı duruşu sonrası 78'liler Derneği Genel Kurulum Yürütme Üyesi Arif Tungay açıklamayı okudu.   
 
'Mücadelemiz devam edecek'
 
Açıklamanın ardından panel düzenlendi. Panelde konuşan Mardin Milletvekili Pero Dündar, 12 Eylül darbesinin asıl bugün yaşandığını belirterek, "Öcalan demokratik bir anayasa için daha önce çağrılarda bulunmuştu. Öcalan demokratik bir anayasa kurulmadığı  sürece sürekli bir yerlerde tıkanacağız. Bir ülkenin değişikliğini ekonomi, insan hakları, cezaevi, hukuka bakarak anlayabiliriz. Biz Kürt halkının yaşamı her zaman savaş içerisinde geçti. Sakine Cansız Hep Kavgaydı Yaşamım kitabında bugün yaşadıklarımızı anlatmış. Mücadeleci Kürtler ölümü hep sevmişlerdir. Mücadele eden arkadaşlarımız Kürt halkı için canlarını feda ettiler. Mücadele eden Kürtler hiçbir zaman teslim olmadı. Eğer teslim olsaydılar bugün Kürt halkı olmayacaktı.  Arkadaşlarımız her zaman baş kaldırdı ve mücadele etti" dedi. 
 
Pero, PKK Lideri Abudllah Öcalan üzerindeki tecride de değinerek "İmralı kapısını öyle bir kapatmışlar ki kimse oranın sesini duymuyor. Üç yıldan fazladır ağır bir tecrit uygulanmakta. Bir an önce bu tecridin son bulması gerekiyor, Türkiye'de ki sorunlara bir çözüm bulunması gerekiyor. Bu saldırı ve savaşlara karşı sessiz kalmamalıyız ve mücadele etmeliyiz. Bizler 12 Eylül darbesini durdurmamız gerekiyor. 12 Eylül bugün kendisini yeniden gösterdi. Bugün sorun sadece Erdoğan'ın sorunu değil, iktidarın da sorunu" şeklinde konuştu.
 
Ardından, 12 Eylül darbesini yaşayanlar söz alıp konuştu.