İHD: Tek tipe direnenler hep kazanmıştır

  • 13:45 11 Eylül 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Tek tip elbise uygulamasını protesto eden İHD İstanbul Şubesi, tek tipe karşı direnmenin en meşru hak olduğunu ve tarihten bu yana kazananın hep meşru ve haklı olanların olduğunu belirtti.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, tutuklulara giydirilmek istenen tek tip elbiseye dikkat çekmek amacıyla her ay gerçekleştirdikleri eylemin 7’ncisini Galatasaray Meydanı’nın engellenmesinden kaynaklı dernek binasında gerçekleştirdi. İHD üyelerinin katıldığı toplantıda, ‘’Tek tip elbise işkencedir’’ pankartı açıldı. 
 
Açıklamayı yapan İHD üyesi Mehmet Acettin, Galatasaray Meydanı’nın kısıtlanmasını ve yasakların biran evvel sona erdirilmesini isteyerek, şöyle dedi: “Yaşadığımız coğrafyanın her alanında, insan hak ve özgürlüklerinin her geçen gün daha da sınırlandığı hatta yok sayılarak ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin daha ne kadar devam edeceğini tahmin etmek ne kadar zor ise yaşanabilecek baskı ve şiddeti tahmin etmek o kadar kolay. Başta toplumun muhalif kesimi suçlu ilan edilerek yoğun bir baskı yaşarken; dışarıdan görmenin olanaksız olduğu hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlüler de ağır tecrit altındadır. 
 
Yarın, 12 Eylül askeri faşist darbenin 38’inci yıldönümü. 12 Eylül darbesiyle hapishanelerde her türlü işkence uygulanmıştır. Tek tip elbise de bunlardan birisidir. Çünkü tek tip dayatması ile yapılmak istenen, beklenen şey aynıdır: Mahpusların kişilikleri, siyasi kimlikleri yani düşünceleri ve onurları aşağılanarak onlara boyun eğdirmektir. Yani bu sistem ve anlayış yeni değildir ve bu tür baskı, işkence yöntemlerini tekrar tekrar gündeme getirmekte de bir sakınca görmemektedir. Ancak tarihte görünen; direnmek en meşru, haklı haktır ki kazanan hep meşru ve haklı olanlar olmuştur. Biz insan hakları savunucuları olarak diyoruz ki, toplumsal barışın sağlanması, insan hak ve özgürlüklerinin engellerden kurtarılarak insanca yaşamanın olanaklarının yaratılması ile mümkündür. İnsan düşünce, inanç ve onuru ile bir bütündür ve ancak haklarıyla vücut bulan bir varlıktır. Tek tip hiçbir mahpus isteyerek giymediği, giymeyeceği için baskıdır, işkencedir ve işkence insanlık suçudur.’’ 
 
Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde tutsakların hiçbir yaşam güvencesinin kalmadığının belirtildiği açıklamada,  696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile tek tip elbise uygulamasıyla yapılmak istenenler ise şöyle aktarıldı:
 
* TTE giymek zorunda olanlar-olmayanlar, badem kurusu ya da gri renkte olanlar, tulum ya da alt üst biçiminde olanlar diyerek mahpuslar arasında kategorik bir ayrım gözetmektedir ve ayrımcılık yasağının ihlalidir.
 
* TTE, mahpusu tek tipleştirmeyi, kimliksizleştirmeyi, kişiliğini ezmeyi amaçlayan bir araçtır ve kötü muamele/işkence yasağının ihlalidir.
 
* TTE giymeyi kabul etmeyen mahpuslara ziyaret yasağından başlayıp hücreye kapatılmaya varan birçok ceza verilmesi öngörülmekte olup, bu disiplin cezaları diğer sakıncalarının yanında ağır tecride yol açacaktır. Tecrit işkencesi daha ağırlaşacaktır.
 
* TTE, üst üste verilen disiplin cezalarıyla mahpusların infazlarının yanmasına ve şartlı tahliye haklarının ellerinden alınmasına neden olacaktır.
 
* TTE giymeyi kabul etmeyen mahpusların mahkemeye çıkarılmaması ve mahkemeye çıkarılmadan haklarında hüküm verilmesi mümkün olacağından savunma hakkının engellenmesi ve adil yargılanma hakkının ihlali söz konusu olacaktır.